English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ G ] / Gelecektir

Gelecektir traducir español

3,000 traducción paralela
Biz iyiyiz, Lisa iyi, geri gelecektir.
Estamos bien, Lisa está bien, ella regresará.
Gelecektir.
Aparecerá.
Sana iyi gelecektir.
Te hará bien.
Bir devriye aracımıza saldırdılar, 41. maddeyi yürürlüğe koyarız. Mahkeme kararı olmadan bir rapor kafi gelecektir.
Atacaron una patrulla, podemos usar el artículo 41, no es necesario un juez, una declaración bastará.
Şayet O buradaysa daha fazlası da gelecektir.
Si está aquí, llegarán muchos más.
O gönderdi. Senin için gelecektir.
Te lo ha enviado ella y ahora irá a por ti.
Geri gelecektir.
Ahora. Regresará.
Üstesinden gelecektir.
Lo superará.
Dean daha çocuk. Aklı başına gelecektir.
Dean es un niño ; se recuperará.
Blair'in aklı başına gelecektir.
Blair entrará en razón.
Yakında yeni bir şey gelecektir.
Algo nuevo llegará pronto.
Rufus ve Lily kesinlikle çatı katına gelecektir.
Rufus y Lily volverán al apartamento en algún momento.
O iyi. Ve bilirsin, yola gelecektir, her zaman geldiği gibi.
Y, ya sabes, volverá como siempre hace.
Deborah senin üzerine gelecektir, o yüzden bağlaç kullan.
Deborah va a intentar desviarte la atención, así que usa palabras puente.
Eğer Eyalet, 3 karışımlı ilaç kullanımıyla devam ederse o zaman ölecek ve kalbi de kullanılamaz hale gelecektir.
Si el estado procede con el cóctel de tres drogas, entonces él morirá, pero su corazón será inservible para nadie más.
Eğer bu konuşmayı yaptığımızı biliyorsa ikimiz için de gelecektir.
Si supiera que hemos tenido esta conversación, vendría a por los dos.
Şiddet yapmak güzel gibi göründü. Muhtemelen kulağa paradoks gibi gelecektir. John Woo gibi bir yönetmen, dövüş filmi gibi silahlı film çekiyor.
Se trata de hacer que la violencia lucir bella, que puede parecer una paradoja, probablemente lo sea, pero un director como John Woo, le dispara a un tiroteo como las artes marciales.
Kendine gelecektir.
Estará bien.
Henüz görmedim, yeterince oynadığında geri gelecektir.
Todavía no le he visto, cuando se canse regresará.
En ufacık bir şeyde bile hatanız olursa, gerisi de gelecektir.
Si el más mínimo de los elementos falla, el resto le seguirá.
Kısa süre sonra güç geri gelecektir.
En breve se reconectará la electricidad.
Üstesinde gelecektir.
- Haré una cita.
Hizaya gelecektir.
Se enderezará.
Tanrı da artları sıra gelecektir.
Dios los seguirá después.
Onun sevgiye olan açlığıyla yalnız bırakılmasından gelen patolojik korkusu arasında bizim küçük buluşmamız karşı koyamayacağı kadar çekici gelecektir.
Entre su hambre por afecto y su miedo patológico a ser abandonada nuestra pequeña reunión es muy tentadora como para resistirse.
Araştırmaya başlayacaklar ve melek kokusu burunlarına gelecektir.
La gente empieza a vomitar, olfatean polvo de ángel.
Umut etmeyi bırakacağın, neler olduğunu unutacağın ve yukarıda olanları unutup aşağıdakilerle ilgilenmeye başlayacağın bir an muhakkak gelecektir.
Tiene que haber un momento en el que pierdes la esperanza, en el que olvidas lo que hay ahí arriba... Y te concentras en lo que hay aquí abajo.
İronik olarak, Patron Olesky, günahlarının bedelini ödeyecek. Ama, bu cezalandırma, onun en beklemediği yerden gelecektir. Tabi sonunda, adalet terazisinden her zaman bir ya da daha başka bir uyarı gelir.
Irónicamente, el jefe Olesky pagará por sus pecados... pero la retribución vendrá del lugar que menos espera... porque, al final, la balanza de la justicia... siempre es justa de una u otra forma.
Üstesinden gelecektir, yakında ortaya çıkar.
Es probable que dé noticias, o aparezca pronto.
- Tatil sana iyi gelecektir.
Unas vacaciones te harán un mundo bien.
Yerini öğrendiklerinde Aile Hizmetleri onu almaya gelecektir.
Una vez que descubran en donde está él, Servicios Familiares van a llevárselo.
Davanızı almaya karar verdim diyelim o mahkeme salonuna tekrar gittiğimizde ve onlara muhteşem ve heybetli Hakim Meyerson'un hata yaptığını anlattığımızda, söylediğiniz ve yaptığınız her şey meşru bir hedef haline gelecektir.
Si decido tomar este caso... todo lo que haya dicho o hecho, va a ser un juego limpio... cuando entremos de nuevo en esa sala y le digamos... que el gran y poderoso Juez Meyerson ha cometido un error.
Midesine iyi gelecektir.
Le vendrá bien al estómago.
Anti-psikotikler etki etmeye başladığında kendine gelecektir.
Debería mejorar una vez los antipsicóticos comiencen a hacer efecto.
Ciddi avukatlarla gelecektir.
El va a venir con abogados serios.
Bunu peydahlayan şey, almak için geri de gelecektir.
Algo puso esto, y volverá a por ello.
Zylok şeytanı, insan kılığında gelecektir.
El demonio Zylok vendrá con un disfraz humano.
Tabur Les Arcs'ta biraraya gelecektir. Yapacağımız şey bu.
Iremos al pueblo donde nos debíamos reunir, Les Arcs.
Açgözlü haydutlar ve kan emiciler peşimizden gelecektir.
Exploradores ambiciosos y chupasangres por docenas vendrán tras nosotros. Tengan sus armas a mano.
Size çok iyi gelecektir. Gel.
Estoy segura que le haría bien.
Baş dönmesi ve mide bulantısı yapabilir ayrıca tümör küçülürken davranışsal değişimler de meydana gelecektir.
Nauseas, mareos y si el tumor disminuye habrá cambios de conducta.
Eğer bu yargıya gider ve biz kaybedersek grup davasının dışında kalan herkes bize karşı gelecektir.
Si esto va a juicio y perdemos, cada uno de los que no optó por la acción colectiva vendrá contra nosotros.
Tahminimce tren raylarını kullanarak gelecektir.
Creo que vendrá por tren.
Birgün prensin gelecektir... karşına. *
Algún día tu principe llegará... posiblemente.
Belki de başka bir yerde olmak Juliet'e daha iyi gelecektir.
Quizá Juliet esté mejor en otro sitio.
Ortam değişikliği muhtemelen iyi gelecektir.
Un cambio de escenario... probablemente sería bueno.
Bu parayla ne yaptığını öğrenebilirsek gerisi de gelecektir. Sonunda tüm sırlarını açığa çıkarabiliriz.
Si descubrimos lo que está haciendo, todo caerá, todo se derrumbará y finalmente sabremos sus secretos.
BİR GÜN ♪ BİZİM ZAMAN ♪ GELECEKTİR. ♪ VE ABD DE HER BİRİ ♪ tek başına olacak
Su amor era constante. contra viento y marea, ella estaba junto a él.
- Yok, geri gelecektir.
- Volverá de nuevo.
Daha fazlası gelecektir.
Muchos vendrán.
bir tanesi daha gelecektir.
DE NADA... es probable que otro aparezca.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]