English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ G ] / Gizlice

Gizlice traducir español

7,938 traducción paralela
Diğerlerini yakalarken, gizlice kaçmış olma ihtimali var mı?
¿ Alguna posibilidad de que se os haya escabullido mientras estabais deteniendo a los otros?
O evin dışarı gizlice ve ben 02 : 00 de onu buldum arkadaşları ile mekan sabah.
Se escapó de casa y la encontré a las dos de la mañana en la calle con sus amigos.
Birbirleriyle hiç konuşmadılar, Ana, USB şeyini aldığı gibi çantasına koydu ve kimseye görünmek istemiyormuş gibi gizlice çıkıp gitti.
No hablaron ni una palabra, Ana la guardó en su bolso... y se fue intentando que nadie la viera.
Herman da işi gizlice yapmak istedi ve Ana'ya USB'yi verdi.
Así que le dio el USB a Ana a sus espaldas.
Filmden önce gizlice bir şeyler öğrenelim dedik.
Hola, Sr. Winger. Pensé que podríamos aprender algo antes de la película.
Bir ekip olarak gizlice pazarlama yapabileceğimiz bir program var. Halk içinde ilişki içerisinde olan bir çift olabiliriz.
- Hay un programa... en que podemos entrar a comerciar encubiertamente como equipo... podemos ser una pareja en una relación en público.
Honda için gizlice çalışıyor olamaz çünkü ilk tanıştığımızda başka bir şirket için gizlice çalışıyordu.
Y no podría estar trabajando en secreto para Honda... porque cuando nos conocimos... trabajaba en secreto para una compañía totalmente diferente.
Kısacası sahte bir bina inşa ettiler ve gizlice iş birliği yapmak için 1000 kişi tuttular. - Bunu mu yapmalıyız?
Bueno, básicamente hicieron un falso edificio y contrataron 1000 personas para cooperar en perfecto secretismo. ¿ Deberíamos hacer eso?
Anlaşılan, Frankie yasakladığı için, gizlice yapılıyor artık. - Ve biz konuşurken hala sürmekte.
Aparentemente, ahora que Frankie lo ha declarado ilegal, sigue teniendo lugar en la clandestinidad mientras hablamos.
Gizlice uzaklaştım.
Me escabullí.
Benim teklifin bizim Konferans binasına gizlice girme izni almamız ve...
Propongo que obtengamos autorización
CIA'nin FBI'ın Başsavcı'nın ve FISA Hâkim'inin bir birleşik devletler hükümet binasına gizlice girmesinin yasal iznini almanın ne kadar zor olduğunu biliyor musun?
¿ Tiene idea de lo difícil que es lograr que los directores de la CIA, el FBI, .. el Fiscal General, y en última instancia, un juez FISC autorice legalmente el ingreso subrepticio en la sede de gobierno de una ciudad EE.UU.?
- Ben de. Eğer böyle gidersem bu sana uyar mı yoksa gizlice yanaşıp boğazımı kesmeye çalışır mısın?
Así que, si me voy, ¿ Vas a estar bien, o tratarás de escabullirte y cortarme la garganta?
Kiliseden gizlice tüyüp Meksika'ya, Nikaragua'ya falan mı kaçacaktın?
Escabullirte por la puerta de atrás de la capilla, ¿ y luego qué? ¿ México, Nicaragua, qué?
Tanrım! Böyle gizlice yaklaşamazsın.
Dios, no puedes acercarte a mí así.
- İnsanları gizlice gözetlemeyi alışkanlık edinmişsin.
¿ Sueles espiar a la gente?
Bu akşam kaçmaya hazır olabilir misin? Annen uyuduktan sonra gizlice çıkabilir misin?
¿ Podes estar listo para salir esta noche? ¿ Escabullirte después de que tu madre se quede dormida?
Kardeşin Kaleb'i, arkasından gizlice iş çevirmekle ya da onun gibi bir şeyle suçlamış. Bilemiyorum.
Junior acusó a Kaleb de apuñalarlo por la espalda o algo como eso.
Meksikalılar'dan biri, NK'nın gizlice içeri soktuğı eroin için bir cezaevi yetkilisinin rüşvet aldığını öğrenmiş.
Algún mando de los vigilantes averiguó que el Oficial al Mando de allí... estaba en la mira. Pasaba heroína al garito para los nazis.
Yehova'ya tüm günahlarımı itiraf edeceğim Gizlice ve adil yargının önünde
♪ Confesaré a Jehová con todo el corazón... ♪... en secreto y en unión con los justos
- Gizlice.
- ¿ A escondidas?
Onun yem tankına gizlice fazladan balık koydum.
Metía peces extra en su tanque para cebos.
- Gizlice çıkmak kolay olmuş olmalı.
- Podría haber sido muy fácil colarse.
Duke'ü kullanarak gizlice sahne arkasına gider... ve onların sahiplerini yakalayabiliriz.
¿ Nos colamos entre bambalinas usando a Duke y les pillamos con la guardia baja en su propio terreno?
Dottie'nin gitar hocası geldiğinde gizlice onu gözetliyorum.
¡ Juro que iré hasta allá a afeitárselas! Es que no supe qué decir. Di que no.
KG, Bellerophon'u gizlice takip ediyordu.
Que el GK, estaban siguiendo Belerofonte.
Şimdi, sorun olmazsa senden gizlice annene aktarmanı istediğim bir şey var.
Ahora, hay algo que tengo que mencionar sobre ella... discretamente, si no te importa.
Gelecek sefere gizlice buluşmalıyız.
La próxima vez, tenemos que vernos a escondidas.
Gizlice buluşmamız gerekiyor demiştim.
Dije que necesitábamos vernos a escondidas.
Karım buzun üstündeki alabalık gibi kendi odasında yatarken gizlice buraya gelirdim geceleri.
Yo solía escabullirse por la noche mientras mi esposa dormía en su habitación, como un salmón congelado.
Ben de çok gençken evlenmiştim... Gizlice.
Yo también me casé siendo joven.
Etrafta gizlice gezinerek eğlenirken şunu fark ettin mi?
Mientras te divertías escondiéndote... ¿ te diste cuenta de esto?
Sonra gizlice doktoruma gidip Bill'in arta kalan spermlerini kendime enjekte ettirdim.
Así que hice que mi médico me inseminara en secreto usando...
Gizlice iş çevirdin, ihmal ederek yalan söyledin.
Escurriste el bulto, mentiste por omisión.
Ama güçlü bir avukat, parası gizlice ödenmiş bir seyahat ve haber merkezine açılan telefon.
Pero una abogada de altos vuelos, un viaje secreto pagado en metálico, y una llamada al departamento de noticias.
Alıcı ve sayıcılar gizlice iletişim kurar ve anlaşma için genellikle araya birini sokarlar.
Compradores y vendedores se comunican a través de canales ocultos, con frecuencia utilizando a un intermediario para cerrar el trato.
CIA'in açık arttırmalarla gizlice finanse ettiği aya koloni kurma projesiyle ilgili araştırma yapıyorum. - Neden sordun?
Investigando para mi libro sobre el uso de la CIA de venta de arte para financiar en secreto un proyecto de colonización de la luna.
Tereyağlı karidesim öyle ünlüydü ki gece gardiyanları taze taze yemek için gizlice mutfağa gelirdi.
Mi paté de gambas era tan famoso, que los guardias nocturnos me colaban el pescado fresco.
Ve benimde Wall Street de bir köşe ofisim, ve bana gizlice aşık olan bir asistanım yok.
Y yo no tengo una oficina en una esquina de Wall Street con un asistente guapo que esté enamorado secretamente de mi.
Onlara ne diyeceksin? Şüpheli bir teröristi tek başına izlemek için gizlice CIA operasyonundan kaçtığını mı? Sahip olduğun tek şey gösterebileceğin bulanık bir fotoğraf mı?
¿ Y decirles que te escapaste... de una operación encubierta de la CIA para seguir... a un supuesto terrorista por tu cuenta... y sólo tienes una foto borrosa para probarlo?
Amerikan boruyolu için gizlice marketimizi açma yetkisi verilmişti bana. Yalan.
Se me permitió abrir en secreto nuestros mercados para un oleoducto americano.
Annenin bana gizlice bilgi vermesini mi?
¿ Sobre la información que me daba tu madre?
Buradan kurtulamazsan iyi niyetli tüm muhafazakarlar ve Samuel Culper gelecekte New York'ta asla gizlice dolaşamaz.
Si sales con vida de aquí como un conservador de buena fe y todo eso, no hay manera de que en el futuro, Samuel Culper merodee por Nueva York.
- Onunla gizlice evlenmiş.
Entonces hay precedente.
Yüksek ihtimalle, gizlice girmeye çalışacaklar. N'aber çocuklar?
Él dejó la billetera en la mesa y probé con la dirección... pero ya no vive allí...
Ancak bana bunu gizlice söyleyen kişi diğerlerine de söylemeye başlarsa dükkânın sonu gelir.
Pero si la persona que me lo dijo empieza a contárselo a los demás será el fin de la tienda.
Böylece, biraz şişe su çalar, sonra onları sinemaya gizlice sokarız.
De esa forma, podemos robarnos algunas botellas de agua y así podemos colarlas en el cine.
Bu yüzden partiden gizlice ayrlıp, tünelde ona saldırıyor.
Así que se escabulló de la hoguera y lo atacó en el tunel.
- Gizlice kaçtığı bir bar var mıydı?
¿ Solía colarse en algún bar?
Çocukluğumuzda buraya gizlice girerdim.
Me colé una vez aquí cuando éramos críos.
Florida'da gizlice karaya çıktı.
EN NINGUNO DE LOS PUERTOS DEL mediterráneo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]