English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ G ] / Görüyorsun ya

Görüyorsun ya traducir español

1,001 traducción paralela
Sahteyse epey iyi yapılmış çünkü okun ucunu görüyorsun ya kavisli.
Bueno, si es utilería, está realmente bien hecha porque puedes ver las espinas. Tienen curva.
Bilmiyordum, görüyorsun ya.
Mi corazón está obsesionado... ¡ Perdóname!
Tertemizim. Sen de görüyorsun ya?
''Estoy toda limpia, de los pies a la cabeza, ¿ oíste? "
" Görüyorsun ya canım arkadaşım karının aşık olduğu benim.
" Vea, mi querido amigo su esposa está enamorada de mí.
Görüyorsun ya Nick!
¿ Lo ves, Nick?
Görüyorsun ya Mimi, yasalar önünde sen hiç evlenmedin.
Por lo tanto, Mimi, por ley, no te has vuelto a casar.
Görüyorsun ya, Effie?
¿ Ves, Effie?
Görüyorsun ya dostum, kesinlikle yanlış kişiye çattın.
Así que verá, amigo, que soy la persona equivocada.
Görüyorsun ya Madeleine bir daha düşünsen iyi olur.
Así que, Madeleine, mejor te lo piensas.
Sen Würtemberg'de doğdun bense Paris'de. Görüyorsun ya, bu bizim dost olmamıza engel değil.
Tu eres una vaca de Würtemberg... y yo soy un trabajador de Paris, pero podemos ser amigos
Görüyorsun ya, sanki hiçbir şey olmayacakmış gibi davranıyoruz.
Fingimos que no sucederá nada.
- Görüyorsun ya, burası benim yuvam.
- Éste es mi hogar ahora.
- Bugün Dünya'daki sorunlar işte bu yüzden, görüyorsun ya?
- Es el problema de todos, hoy en día.
Görüyorsun ya, Max, kendimi ben de oldukça münasebetsiz buluyorum.
Bien. Verás, Max, me encuentro en una posición muy incómoda.
Görüyorsun ya, tek yapman gereken sütunlar arasından geçmek. Işık kırılır ve kapılar açılmaya başlar. Kapatayım mı?
Ya lo veis, hay que pasar entre estos dos postes cruzar el rayo, y las puertas se abren. ¿ Las cierro?
Görüyorsun ya, hikayene hiçbir zaman inanmadım.
Sabe, nunca creí su historia.
Görüyorsun ya Craig, ne yararı var?
Lo ves, Craig, ¿ Para qué todo esto?
Görüyorsun ya, Bay Sherlock Holmes sana hiç te ihtiyacım yokmuş.
Como verá, no le necesitaré, Holmes.
Görüyorsun ya, senin gerçek annen değilim.
Verá, no soy su madre de verdad.
Neden? Bir sürü insan görüyorsun ya.
¿ Cómo puede sentirse solo?
Görüyorsun ya, benim vicdanım yok.
Porque no tengo conciencia, ya lo ves.
Ama görüyorsun ya, inanıyorlar işte.
- Ya, pero se lo creen.
- Görüyorsun ya artık değiştim.
- He cambiado.
- Evet, ama görüyorsun ya, parapleji olmak istemiyor.
Ya ves, no quiere ser parapléjico.
- Görüyorsun ya, Nikolas.
- ¿ Ves, Nikolas?
- Görüyorsun ya, zenginim.
- Ves, soy rico.
Görüyorsun ya kendince mutlu olduğunu bize göstermeye çalışıyordu.
Me decía, a su modo, que es feliz.
Görüyorsun ya...
Verá...
Cesira, ağlama. Görüyorsun ya, gayet iyiyim.
Vamos Cesira, no llores.
Bu adamlar tam bir beladır görüyorsun ya, sende gördün işte.
Pero eso es sólo el comienzo con esos chicos locos. Cuidado.
Görüyorsun ya, normalin dışında radyasyon belirtisi yok.
Ahí tienes. No hay exceso de radiactividad... en ningún lugar del área.
Şimdi görüyorsun ya.
Ahora me estás viendo.
Görüyorsun ya, ısırmıyor.
Ya ves, no muerde.
İşte görüyorsun Vitus ona nasıl şefkatli ve iyi baktım.
Ya lo ves, Vitus... la he cuidado con gran ternura.
Ne kadar söz sahibi olduğumuzu görüyorsun.
Ya ves cuánto vale mi opinión.
Egbert. Bugün kendi zevkine göre giyinmesine izin verdim ve neye benzediğini görüyorsun.
. ¡ Hoy dejo que se vista a su gusto y ya ves que parece!
Şu tesisat işi var, görüyorsun.
Ya ve, estoy con este asunto de las tuberías.
Görüyorsun ki, dostumuzun bile zekasının sınırları var.
Ya ve que hay límites hasta a la inteligencia de nuestro amigo.
Görüyorsun ya Tom.
- ¿ Ves, Tom?
Sonra da o kekleri buraya getir. Görüyorsun canım, ne kadar da basit.
Ya ves, querida, es así de simple.
Ya sen kendini nasıl biri olarak görüyorsun?
- ¿ Cómo te ves tú?
Görüyorsun, her şey ninni tekerlemesi kadar kaçınılmaz oldu.
Así que ya ve, todo fue como la canción.
Görüyorsun işte...
Ya ve..
Görüyorsun işte.
Ya ve
Onunla uzlaşmak için her şeyi yaptım ama durumu görüyorsun.
Hice todo lo que pude para resarcirlo, pero ya ves como son las cosas.
Burası beni hasta ediyor. Gözlerin var, Freddy. Kendin de görüyorsun.
- Usted no es tonto, y ha podido darse cuenta de que ya no estoy solo en el negocio.
Ama tanınmadığım düşünülürse, şüpheli miyim? Şimdi bile düşünürken, bana karşı kanıt topluyorlar ve bir gün senin kaybolmandan sorumlu olduğumu bulurlar... Aynı anda zaten öldürmüş olsaydım ne tuhaf olurdu, görüyorsun.
Suponiendo que sin saberlo yo fuese sospechoso, suponiendo incluso que estén abriendo un caso contra mí, y que un día descubran que soy responsable de tu desaparición, comprendes lo torpe que habría sido haberte asesinado ya.
Görüyorsun işte.
Pues ya me ve.
- Yetmediğini görüyorsun.
Ya ves que no.
Görüyorsun neye vardığını dünyamızın.
Ya ves cómo está el mundo, Volumnio.
Görüyorsun, hayatı senin elinde, Anladın mı?
Sí. - ¿ Wilson? ¿ Ha vuelto Carney ya?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]