English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ G ] / Gözlerime

Gözlerime traducir español

1,621 traducción paralela
Gözlerime bak. Bana bak.
Présteme atención, míreme.
Gözlerime bakıp bizi umursadığını söyleyebilir misin? Umurunda olduğumuzu söyleyebilir misin kardeş?
Véame a los ojos y dígame que les interesa, que les importa.
Gözlerime inanmıyorum.
Como que vivo y respiro.
"Eğer beni öldürecekse, bunu yaparken gözlerime bakmak zorunda." diye düşündüğümü hatırlıyorum.
Recuerdo haber pensado, que si me iba a matar iba a tener que mirarme mientras lo hacía.
Sookie gözlerime bak.
Sookie, mira mis ojos.
Kısırlık tedavileri, gözlerime batırılan akupunktur iğneleri.
Tratamientos de fertilidad, agujas de acupuntura en los ojos.
Gözlerime...
Ay, por todos los- -
Gözlerime bak!
¡ Oye, oye!
Gözlerime inanamıyorum!
¿ Qué es eso?
Her zaman anlarım... çünkü gözlerime bakmıyorsun.
Siempre lo sé porque no me miras a los ojos.
Gözlerime bakınca dalıp gidiveriyorum.
Me perdí en mis ojos.
Senin nasıl da güzel bir kadın olup çıktığını gördükçe gözlerime inanamıyorum.
Te has convertido en una mujer preciosa.
Gözlerime saldırıyordu.
Fue directo a mis ojos.
Gözlerime yapabileceğim hiç bir şey yok.
Mis ojos jamás volverán a ver.
Lorrin gözlerime bakıp, "Jacob, harikasın" diyene kadar
Lorrin me miraría a los ojos y diría : "Jacob, eres genial."
Sonra gözlerime ışık yansıtacaksın ha.
Vas a irradiar cosas dentro de mis ojos.
Saman sarısı gibi parlayan saçlarıma, utangaç, mavi gözlerime bakıyordu.
Miraba a mi pelo, claro como paja, a mis ojos azules.
Gözlerime inanamıyorum.
Apenas creo que estés aquí.
Gözlerime inanamıyorum.
No lo puedo creer.
Joey, gözlerime bak.
Joey, mírame a los ojos.
Gözlerime inanamıyorum! - Hayır!
¡ No puedo creer lo que veo!
Gözlerime inanamıyorum!
Hey, hey, hey. ¿ La habéis visto?
Ve gözlerime inanamıyorum.
No puedo creer lo que veo.
Gözlerime bak genç hizmetkâr.
Mírame a los ojos, joven sirvienta.
Benim gözlerime.
Mirando los míos.
Ve bize olan inancını gözlerime her baktığında görmeliyim beni her okşayışında bunu hissetmeliyim.
Y que yo pueda ver su fe en nosotros cada vez que me mira y pueda sentirlo en su piel cada vez que me acaricia.
Ulu Tanrım! Gözlerime inanamıyorum! Gustav Klimt!
Cielo santo, ¿ es realmente Gustav Klimt?
Gözlerime bak.
Mírame a los ojos.
Gözlerime inanamıyorum.
No puedo creer lo que ven mis ojos.
Gözlerime..!
¡ Mi ojo!
Şimdi sadece benim gözlerime bakın lütfen!
Por favor, míreme a los ojos.
Gözlerime, yüzüme bakamıyorsun.
No puedes mirarme a los ojos... No puedes enfrentarme...
Gözlerime siyah dedi. Saçlarıma da.
Dijo que mis ojos eran negros y mi cabello oscuro.
Gözlerime inanamıyorum.
No me lo puedo creer.
Gözlerime bak... ve konuştuğumuz her şeyi anladığına dair beni ikna et.
Quiero que me mire a los ojos... y me convenza de que entiende todo lo que discutimos.
Gözlerime bak. Biz dönmüyoruz, tamam mı?
No estamos dando vueltas, ¿ de acuerdo?
İmparatoriçe Anne, gözlerime bakın ve söyleyin.
Madre Emperatriz. Mírame a los ojos y dime.
Gözlerime inanamıyorum, Küba'dayım.
Y acabé en Cuba totalmente jodido.
Gözlerime iğne batırmayı yeğlerim.
- Prefiero clavarme lápices en mis ojos.
Caleb, gözlerime bak ve bana gerçeği söyle.
Caleb, mírame a los ojos y dime la verdad.
Gözlerime inanamıyorum!
- Increible, carajo.
- Bana bak. Gözlerime bak ve bana bazen ondan şüphelenmediğini söyle.
Mírame, mírame a los ojos,... y dime que no has desconfiado de él alguna vez.
Benimle konuşurken dahi gözlerime çok nadir bakardı. Ama ona çorbayı içirirken, doğrudan yüzüme baktı. Konuşurken de direkt yüzüme baktı.
Rara vez me mira a los ojos cuando me habla... pero cuando le he dado de comer se queda mirándome fijamente mientras habla.
Gözlerime inanamamıştım.
¡ Yo no lo podía creer!
Aman tanrım. Gözlerime inanamıyorum.
Dulce madre de Moises.
Gözlerime inanamıyorum.
- Vaya! . Ahí está!
Haydi gözlerime bak.
Vamos. Mirame a los ojos.
Gözlerime hücum eden kan farkına varmamı sağladı.
¡ Todavía está justo ahí para verlo! Un incendio severo despierta en tu sangre y arde en tus ojos
Gözlerime inanamayacağımı biliyordum, bu yüzden yedi olası neden vardı,... en mümkünü uyuşturuculardı.
Sabía que no podía creer a mis ojos, así que había siete posibles razones, la más probable un narcótico.
ve gözlerime koymuş. Bunu bilmiyordum.
No conocía ésa.
- Gözlerime inanamıyorum.
- Por Dios.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]