English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ H ] / Hala burada

Hala burada traducir español

3,519 traducción paralela
Hala burada mısın?
¿ Aún estás aquí?
- Sen hala burada mısın? - Sen de hala uyuz musun?
- Todavía estás aquí...
O saatte hala burada ne işi varmış?
¿ Qué hacía aquí a esa hora?
Öyleyse... Hala burada.
Así que... está todavía aquí.
- Öyleyse bunun anlamı tablo hala burada olabilir?
- ¿ El original podría estar aquí?
Yüzbaşı McKechnie, hala burada mısınız?
Capitán McKechnie, ¿ sigue aquí?
Hala burada, değil mi?
Todavía está ahí, ¿ no?
Hala burada ne yapıyorsun?
Oye, ¿ qué haces aquí todavía?
Sen hala burada ne yapıyorsun?
¿ Qué haces tú todavía aquí?
Hala burada dikkat etmem gereken birkaç şey var.
Necesito encargarme de unas cuantas cosas aquí.
Rita, hala burada ne arıyorsun?
Rita, ¿ que haces todavía aquí?
Hala burada yaşıyor.
Ella sigue viviendo aquí.
İşletmek için hala burada olacağını varsayarsak.
Asumiendo que sigas aquí para manejarlo.
O zaman niye hala burada dikiliyorsun?
Entonces, ¿ qué estás haciendo aquí todavía?
Uçak hala burada. Havayolu ya da denizyoluyla ayrıldığına dair bir kayıt yok.
Sí, y no hay registro de que se fuera en un bote o en un avión comercial.
Hala burada mısın?
¿ Todavía aquí?
Kendime sorardım "13 yaşındaki, " mavi gitarı çalan kıza ne oldu? " " O hala burada mı?
Me preguntaba que pasaria con aquella niña de 13 años que tocaba la guitarra azul, si seguia ahí.
- Bloknot hala burada.
La libreta aún está aquí.
- Sen hala burada mısın?
- ¿ Aún estás aquí?
Önümüzde ki altı ay boyunca kim hala burada çalışıyor olacak göreceğiz.
Ya veremos quien sigue trabajando aquí dentro de seis meses.
Oh, hala burada mısın?
- ¿ Estás todavía aquí?
Ve sen hala burada duruyorsun.
Y tú todavía estás aquí.
Nellie neden hala burada?
¿ Por qué sigue Nellie aquí?
Merkez, hedef hala burada.
Cero, el objetivo sigue aquí. Se llama Othmani.
Sevgi, anneni kurtarabilseydi hala burada olurdu.
Si el amor pudiera haber salvado a tu madre, aún estaría aquí.
Garcia'yı getiren ilk yardım görevlileri de hala burada.
Los dos paramédicos que trajeron a García al hospital... aún están aquí.
Hala burada, çünkü ateşi çok yükseldi ve nefes alma problemi yaşıyor.
Todavía está aquí porque su temperatura es elevada y ha tenido problemas para respirar.
Hala burada olman gerekli mi?
¿ En caso de que todavía esté aquí?
- Bilemezsin hala burada olduğunuza göre, fazla bir seçeneğiniz yok gibi duruyor.
- No lo saben, pero como aún están aquí, no creo que tengan muchas opciones.
En azından burada kemerime el koymadılar, yani hala kendimi asma şansım var.
Al menos aquí no me confiscaron el cinturón, así que aún tengo la opción de ahorcarme. ¿ Qué demonios estás haciendo?
Sayın yargıç, Ben burada sadece herkesin dürüst olduğuna emin olmaya çalışıyorum, öylece 23 santimlik dalgamı avuçlarken ki bu doğru olmalı çünkü hala yemin altındayım.
Su honor, Me estoy asegurando de que todo el mundo aquí es ser veraz, como yo aferrándose a nueve pulgadas portátil cerdo, que debe ser una cosa verdadera ya que también estoy bajo juramento.
Hala, burada altın olduğu mu düşünüyorsun, Pryce?
¿ Aún cree que hay oro aquí abajo, Pryce?
Banks. Hala ne işin var burada?
Banks, ¿ qué haces aún aquí?
Hala ne işiniz var burada?
¿ Qué seguís haciendo aquí?
Ben burada hala yeniyim, yani sadece tanışmaya çalışıyorum.
Todavía soy nuevo por aquí, solo trato de conocer a gente.
Ben sadece... Burada hala bana yer var mı diye merak ediyordum.
Me preguntaba si aún hay un lugar para mí.
Burada polisler varken Max hala içeri girebiliyor mu?
La policía local está aquí, ¿ y aun así Max entra?
Max hala burada.
Max aún está aquí.
Sofie hala çocukla birlikte burada değil mi?
Sofie no está aquí con los niños?
Ama bu saf yaşlı adam, hala gerçek olduğuna inanıyor, tam burada, herkesin içinde.
Pero este viejo loco todavía cree que existe, justo aquí, dentro de todos nosotros.
Ama burada hala evli olup olmadığını bilmeyen bir kadınla konuşuyorsun.
Pero estás hablando de una mujer que ni siquiera sabe si sigue casada.
- Sen hala burada ne arıyorsun?
¿ Qué haces aún aquí?
Siz burada ülkeyi korumak istiyorsunuz ve bunun için hala silahlı korumalara ihtiyacınız var.
Aquí está, intentando convertir este país en uno más seguro, y aún así necesita guardias armados para hacerlo.
Burada Güney Afrika'daki Sishen demir madeninde, bu destansı olayın kanıtları, günümüzde hala yeraltından çıkarılabiliyor.
Aquí en la mina de hierro Sishen en el sur de África, evidencia de ese acontecimiento épico todavía puede ser descubierto hoy.
Percy'nin uydusu çalışmıyor. Burada hala iyi eğitim veriyorlarmış.
El satélite de Percy está deshabilitado.
24 saattir burada ve ben hala teşhisin yanına bile yanaşamadım.
Lleva aquí veinticuatro horas y no puedo hacer un diagnóstico.
Hala, burada ne olduğuna dair parçaları topluyoruz. Ama size söyleyebileceğim şey... FBI ve İçişleri soruşturmanın burdan sonrasını devralacak.
Sólo puedo decirles... que el FBI y Seguridad Nacional se harán cargo de la investigación.
Ve yarın hala burada olacaklar.
Y seguirá aquí mañana.
Bugün, geriye kalan korunmuş bu zengin ormanlar hala varlığını sürdürüyorlar. Ve burada, Doğu Afrika'daki en etkileyici olanlardan biri.
Hoy en día, los restos aislados de estos extensos bosques aún existen y aquí en el Este de África esta uno de los más impresionantes.
- Hala ne yapıyorsun burada?
¿ Qué haces aquí aún?
Eğer bugün hala yüzeyin altında sıvı bir okyanus varsa... Bu soruyu akla getiriyor. Burada da yaşam olabilir mi?
Si hay hoy un océano de agua líquida debajo de la superficie, eso nos lleva a la pregunta... de si podría haber vida allí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]