English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ H ] / Hepsi burada

Hepsi burada traducir español

1,994 traducción paralela
Hepsi burada, Şef.
Está todo bien aquí, jefa.
Bir yıl içinde, mahkeme bankaya tam yetki verince. Hepsi burada ve yasal.
En un año, cuando la corte lo autorice, podrá ir al banco, está todo aquí.
Hepsi burada yazıyor.
Aquí lo dice.
İşte hepsi burada.
- Y aquí están.
Bütün ailem, akrabalarım hepsi burada ve bana bakıyorlar.
Toda mi familia está aquí Y tienen un ojo puesto en mí, me vigilan.
Ian Warner'ın parasının hepsi burada mı? Evet.
¿ Este es todo el dinero de Ian Warner?
Hepsi burada görünüyor.
- Parece que todas están aquí.
Hepsi burada mı?
¿ Y está todo aquí?
Hepsi burada.
Sí, está todo aquí.
Hepsi burada olsa iyi olur.
¡ FBI!
- Hepsi burada mı?
- ¿ Están aquí?
- Evet, hepsi burada. Raporda önce onun bana saldırdığı da yazıyor mu?
¿ Dice en el registro que ella me atacó primero?
Hepsi burada.
Está todo aquí. Mira.
Hepsi burada işte.
Están todos.
Mücevherlerin hepsi burada herhalde, sana güveniyorum.
Confío en que todo lo que se llevó está allí.
Hepsi burada bitiyor...
Termina aquí.
Tamam, hepsi burada.
Bien, están todos aquí.
Hepsi burada.
Lo tiene todo aquí.
Hepsi burada. İşaretlenmemiş paralar, tam istediğin gibi.
Está todo ahí, billetes sin marcar, como has pedido.
- Aletlerin nerede? - Hepsi burada.
- ¿ Dónde está su equipamiento?
Ama n'olur n'olmaz diye, hepsi burada var.
Pero por si acaso está todo aquí.
Hepsi burada yazıyor.
Todo está escrito aquí.
Hepsi burada.
Están todos justo aquí.
- Hepsi burada mı?
- ¿ Han pagado todos?
Gördün mü Kötü Peri, hepsi burada!
Misión cumplida. Mire. Están todos aquí.
Hepsi burada bulundular.
Cada uno de ellos estuvo aquí.
- Evet, hepsi burada.
- Aquí están
Hepsi burada ama doğru söyleyemiyorum!
¡ Lo tengo aquí, pero no puedo decirlo bien!
Ama şimdi hepsi burada.
Pero ahora todo está aquí.
Hepsi yalan, burada söyledikleri her şey.
Son puras mentiras, ¿ sabes? Lo que dicen ahí.
Evet... 119 uçuşun her şeyi burada heyet ve medya hepsi orada olacak.
Si... vuelo 119 se encuentra en horario y toda... la delegación y los medios estarán presentes.
Tek kişilik bir oda gerekiyordu, ama hepsi dolu. Yer açılıncaya kadar burada kalacak.
Su condición es estable, pero no debemos descuidarnos.
Hepsi burada olmalı.
- Pero debería estar todo allí.
Hepsi burada.
Está todo aquí.
hepsi 1000 rupilik banknotlar halinde. büyük patron, paranın tamamı burada...
Gran jefe, la suma está bien.
Güzellik burada, hepsi aşkı selamlıyor.
La belleza está aquí, a todos los enamorados les saludamos.
O zaman hepsi burada mı öldüler?
¿ Entonces ahí es donde todos murieron?
Hepsi kötü fikir. Burada olduğumuzu kimse bilmiyor.
- Es todo una mala idea nadie sabe que estamos aquí
Alessi'nin müşteri listesindeki isimleri kontrol ettik. Sekiz ismin hepsi de burada.
Revisamos los nombres de las víctimas y la lista de clientes de Alessi y ocho nombres concuerdan.
Hepsi de benim için çok endişeleniyorlar. Senin burada olmanın asıl sebebi bu. Benim yardıma ihtiyacım yok.
vale, aqui está el trato todos ellos estan muy preocupados por mi esta es la verdadera razon por la que tu estas aqui yo no necesito ayuda si, puedo verlo ah, yo apenas uso esta cosa
Hepsi de burada, fiyaskoya dönüşen şehir Detroit'te başladı.
Y todo empieza justo aquí, en Detroit. El manantial de un río de fracaso.
Burada, sahilde yengeçler var ve hepsi hayatta kalmaya çalışıyor.
Hay playeros en esta playa, y todo el mundo tratando de sobrevivir.
Ölü ortağının bütün parası ve hissesi burada. Hepsi.
Ahí está todo el dinero y las partes de sus compañeros muertos, todo.
Ahbap gibiydiler. Burada hepsi ahbap gibiler.
Eran "colegas" todos son "colegas" por aquí.
Hepsi de burada olmak için çok para ödüyorlar ; kişi başına 250 dolar.
pagan 250 dólares por cabeza por estar aquí.
Hayır, eğer burada olduğumuz öğrenilirse, Lurmen'lerin hepsi katledilir.
No, si somos descubiertos, masacrarán a todos los Lurmen.
Ve hepsi bu kadar değil... Abel, sen tam bir bok yiyicisin... Burada sessizce oturuyorsun, ve ben sana bakıcılık yapıyorum,
Y eso no es todo... tu eres un come mierda... mientras Edit esta en algun lugar con esa cosa...
Hepsi bitene kadar burada kalacağız Wolverine'e bu işi bitirebilmesi için zaman vermeliyiz.
No, debemos detener a esas cosas, dejaremos terminar a Wolverine.
Burada önemli belgeler var, hepsi değerli.
Hay papeles importantes, cosas de valor.
Hepsi burada.
Están todos acá.
Dostum, burada olayı çözmeye çalışıyorum sadece, hepsi bu.
Tio, solo intento resolver el caso, Eso es todo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]