English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ H ] / Hissedebiliyor musun

Hissedebiliyor musun traducir español

494 traducción paralela
Kollarıma güç veren cesareti hissedebiliyor musun?
¿ Sientes valor ahora que estás en mis brazos?
Kendine bir bak, Bay El Gazi elindeki gücü hissedebiliyor musun?
¿ Sienten su poder? ¿ Tú lo sientes?
Nasıl üşüdüğümü hissedebiliyor musun?
¿ Notas lo fría que estoy?
- Onu bu kadar güçlü hissedebiliyor musun?
- ¿ Te da un efecto tan fuerte?
Hissedebiliyor musun?
¿ Lo sientes?
Sen de hissedebiliyor musun?
Siente eso, ¿ Lo sientes? .
Hissedebiliyor musun?
¿ Puedes sentirlo?
" Hissedebiliyor musun?
" ¿ Lo sientes?
Hissedebiliyor musun sana olan aşkımı?
¿ Sientes cuánto te quiero?
Tekmeyi hissedebiliyor musun?
¿ Lo sientes?
Şunlara bak ; evliliğin birbirine aşırı düşkün mutluluğunu hissedebiliyor musun?
Mira esa parejita. ¿ No te llega el olor dulzarrón a felicidad conyugal?
Ama o an gerçekten de, kendini ona yakın hissedebiliyor musun?
¿ Pero has tenido alguna vez la sensación de estar junto a ella?
Ne hissetiğimi hissedebiliyor musun?
¿ Sienten lo que yo siento?
Bu sert sakalı ve şu kuvvetli kollarımı hissedebiliyor musun?
¿ Puedes tocar esta barba áspera, y estos fuertes brazos que tengo?
- Bunu hissedebiliyor musun?
- ¿ Puedes sentir eso?
Elimi hissedebiliyor musun?
¿ Sientes mi mano?
Onun ben olduğumu hissedebiliyor musun?
¿ Pero sientes que soy yo?
Şimdi kendini kadın gibi hissedebiliyor musun?
¿ Puedes sentirlo?
- Etinin çıtırdadığını hissedebiliyor musun?
- ¿ Sientes que la piel... se quema?
Öldüğünü hissedebiliyor musun?
Y sientes que esté muerto?
Hissedebiliyor musun?
¿ Sientes algo?
Ruhunun büyüdüğünü hissedebiliyor musun?
¿ Sientes cómo crece tu espíritu?
- Suyu hissedebiliyor musun, Lester?
¿ Sientes el agua?
Hissedebiliyor musun?
¿ Sientes la música?
Hala düşüncelerimi hissedebiliyor musun?
¿ Aún puedes sentir mis pensamientos?
Soğuğu hissedebiliyor musun?
¿ Pueden sentir el frío?
Heyecan hissedebiliyor musun, Peg?
¿ No estás excitada, Peg?
- Bunu hissedebiliyor musun? - Hayır.
¿ Sientes esto?
Bunu hissedebiliyor musun?
¿ Puedes sentirlo?
- Sen bunu hissedebiliyor musun?
- Pero si no tienes sentimientos.
Sam, beni hissedebiliyor musun?
Sam, ¿ puedes sentirme?
- Bunu hissedebiliyor musun?
- ¿ Puedes sentirlo?
Odadaki tarihi hissedebiliyor musun, Peg?
Puedes sentir la historia en el cuarto, Peg?
Ne söylediğimi... kalbinde hissedebiliyor musun?
¿ Sientes en tu corazón lo que te digo? ¿ Lo mantendrás siempre ahí?
Şu titreşimleri hissedebiliyor musun?
¿ Sientes las vibraciones? ¿ Qué?
Hissedebiliyor musun?
¿ Lo siente?
Hissedebiliyor musun?
¿ Lo notas?
- Hissedebiliyor musun?
No tiene cabeza, Nerys.
Sana şu an yaptığımı hissedebiliyor musun, şekerim?
¿ No lo sientes, corazón?
Hissedebiliyor musun Jack?
¿ Puedes sentirlo?
Elektrik karıncalarının takımlarını dişleğini hissedebiliyor musun? Balık!
¿ Puede sentir esas hormigas eléctricas mordisqueando sus partes privadas?
Hissedebiliyor musun?
¿ Puede sentirla?
Onu hissedebiliyor musun?
¿ Puede sentir dónde está?
Vaktin geldiğini hissedebiliyor musun?
¿ Lo sienten venir?
Gözlerimi üstünde hissedebiliyor musun?
¿ Sientes mis ojos sobre ti?
Yüreğine baktığımı hissedebiliyor musun?
¿ Sientes cómo miro en tu corazón?
Beni karnının ta içinde hissedebiliyor musun?
¿ Me sientes en la boca del estómago?
Beni içinde hissedebiliyor musun?
¿ Me sientes dentro de ti?
Hissedebiliyor musun? Havadaki enerjiyi.
¿ Sientes la energía en el ambiente?
- Yani oradakileri hissedebiliyor musun?
¿ Qué es lo que quieres?
- Bunu hissedebiliyor musun?
Oye. - ¿ Lo sientes?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]