Hiç gitmedim traducir español
1,266 traducción paralela
Ama bak, oraya bir daha hiç gitmedim.
Verás, yo no he vuelto por allí.
Ben bu gey bara gitmedim. ben oraya hiç gitmedim, gitmiycem.
No, nunca he ido al "cocksucker", ni he estado en el "cocksucker"
- Hiç gitmedim, aslında.
- En realidad, nunca me he ido.
Daha önce hiç gitmedim... ... ama yemekli gemi gezintisi, swing orkestrası. Ne kadar kötü olabilir?
Nunca había ido pero es un crucero, una banda de swing, ¿ qué puede ir mal?
- Ben hiç gitmedim. - Harika!
- Nunca he ido.
Yine Bryant Park'da filme gitmeye karar verdik ki çok harika bir fikir çünkü daha önce hiç gitmedim.
Y decidimos ir al cine en el parque Bryant de nuevo. Lo que es muy genial, porque todavía no lo hacíamos.
Ofise hiç gitmedim.
No estuve en la oficina.
Daha önce hiç gitmedim, o yüzden... Tabiki yok.
Nunca he estado ahí- -
Harry Kim ile mekikle bir göreve hiç gitmedim....... ve kesinlikle onunlada.
Nunca fui a una misión de exploración con Harry Kim y mucho menos con ella.
Mombasa'ya geçen hafta mı gitmiştin, Will? Hiç gitmedim.
¿ Estuviste allí la semana pasada, Will, o nunca?
Tibet'e hiç gitmedim. Sana bir şey sorayım mı?
Nunca he estado en el Tíbet Puedo preguntarte algo?
Başka bir yere hiç gitmedim.
Nunca he salido de aquí.
Galiba ben insanların dillerini öbürünün boğazının içine sokup selamlaştıkları o Avrupa ülkesine hiç gitmedim.
No estuve en ese país de Europa donde los nativos... te saludan metiéndote la lengua en la boca hasta la garganta.
Çünkü oraya hiç gitmedim, ve belki harika zaman geçiririz... ve belki de sen bana kahvaltıdan sonra herşeyi anlatırsın.
Nunca he ido. Nos divertiríamos mucho. Y podrías contármelo todo durante el desayuno.
Ama bende oraya hiç gitmedim.
Yo tampoco he estado.
- New York'a hiç gitmedim.
- Nunca fui a Nueva York.
Los Angeles'a hiç gitmedim.
- Toma Los Angeles.
Bildiğim kadarıyla Los Angeles homoseksüeller için son derece ideal bir yer. Ama ben oraya hiç gitmedim. Gitmeyi de düşünmüyorum.
Si digo que L.A. se convirtió en La Meca de la migración gay, es verdad, pero mira lo que estoy diciendo.
Hiç gitmedim.
No he estado ahí.
Hayır, İrlanda'ya hiç gitmedim.
No, nunca he estado en Irlanda.
Ben oraya hiç gitmedim.
Yo no estaba allí.
- Ama hiç gitmedim.
- Pero yo nunca fui.
Hiç gitmedim.
Nunca me he marchado.
Çünkü ben, bir muhafazakârla otomobil fuarına hiç gitmedim.
Porque yo nunca he estado en un Salón del Automóvil con un Tory.
- Güzel, Arkansas, oraya hiç gitmedim.
- Bien. Nunca estuve en Arkansas.
- Hayatım boyunca burada yaşadım ve ve oraya hiç gitmedim.
Pasé toda mi vida aquí, ¡ y nunca la he visitado!
Ben de Empire State binasına hiç gitmedim.
Yo nunca estuve en el Empire State.
Biliyor musun, Avrupa'ya hiç gitmedim.
¿ Sabe que nunca he ido a Europa?
Hiç gitmedim ama bir arkadaşım tuvaleti bulmaya çalışırken aklını kaçırdı.
No he estado. Pero un amigo se volvió loco intentando ir al lavabo.
Hayır oraya hiç gitmedim. Hiç kimseyi de görmedim.
No fui cerca del Jardín Conmemorativo.
Ben hiç gitmedim.
Yo nunca fui.
- Hiç gitmedim. - Ama bu yıl Sundance'e gideceğim.
Nunca he estado en Montana pero voy a ir a Sundance este año.
Definden sonra, gömüldükleri yere bilirsin, hiç gitmedim.
Después del funeral, jamás regresé. Tú sabes, al lugar donde están sepultados.
Elbette, oraya hiç gitmedim.
Exacto. Nunca he entrado ahí.
- Hayır, hiç gitmedim.
- No, nunca.
Ben hiç gitmedim.
Yo ni siquiera he ido.
Hiç gitmedim, ama denemek isterseniz...
.. y yo aún no la conozco.
Hiç İngiltere'ye gitmedim, ama eminim gerçekten hoş insanlardır.
No conozco Inglaterra, pero deben de ser encantadores.
Daha önce hiç dünyaya gitmedim, baba.
Nunca he ido a la tierra.
Hayatımda hiç Ohio'ya gitmedim!
¡ Nunca he estado en Ohio!
- Daha önce hiç tiyatroya gitmedim.
Yo no voy nunca al teatro.
Hayatımda hiç bir şehre gitmedim.
Pero nunca he visto la ciudad.
- Hayır, ben hiç okula gitmedim.
- No, nunca fui a la escuela.
Hiç Benton Harbor'a gitmedim tamam mı?
Nunca he estado en Benton Harbor, ¿ ok?
- Daha önce hiç dansa gitmedim.
Nunca fui a un baile.
Hiç doktora gitmedim.
Ni siquiera tengo uno.
Hiç orya gitmedim.
Yo nunca estuve ahí.
Oraya hiç gitmedim.
Nunca he estado ahí.
Ben hiç Canterbury Katedrali'ne gitmedim.
Nunca estuve en la Catedral de Canterbury.
Hiç yurt dışına gitmedim.
- No he salido nunca.
15 yıldır hiç evime gitmedim.
No he estado en casa por 15 años.