Hoşuna mı gitti traducir español
322 traducción paralela
Hoşuna mı gitti?
¿ Le gustan?
- Müzik hoşuna mı gitti?
- ¿ Te gusta esa música?
Hoşuna mı gitti?
Le ha gustado, ¿ eh?
Hoşuna mı gitti yoksa?
¿ Te gusta mirarlas?
- Hoşuna mı gitti?
- ¿ La esperamos?
Kahraman rolü hoşuna mı gitti?
¿ A que atrae el papel de un héroe?
Şarabım hoşuna mı gitti, Paco?
¿ Te gusta mi vino, Paco?
Vahşilerle yaşamak hoşuna mı gitti.
¿ Te agradaba vivir con esos salvajes?
Bu hoşuna mı gitti küçük hanım?
¿ Y eso le gustó, mujercita?
- Hoşuna mı gitti?
- ¡ Como vos!
Çizimler hoşuna mı gitti?
¿ Te gustan estos murales?
Hoşuna mı gitti?
¿ Te gusta?
Hoşuna mı gitti?
¿ Te gusta la idea?
Geliyor musun, yoksa dışarısı hoşuna mı gitti?
¿ Piensas subir o te gusta estar ahí fuera?
Hoşuna mı gitti?
¿ Encuentras eso divertido?
O kız hoşuna mı gitti?
Te gusta esa chica?
Evet, ondan bahsediyorum. Yoksa hoşuna mı gitti?
Debe parecerlo por la forma en que te veía a los ojos.
Hoşuna mı gitti?
? Te parece bien?
Hoşuna mı gitti?
Pan comido, ¿ eh, colega?
Hoşuna mı gitti?
¿ Y a ella le gustó?
Hoşuna mı gitti? Mükemmel.
- ¿ Te gusta?
Hoşuna mı gitti?
¿ Te parece bien?
- Bu hoşuna mı gitti?
- ¿ Sacaste alguna conclusión?
Yasa hoşuna mı gitti yani?
Te gusta la idea?
- Bu gerçekten harika - Adam hoşuna mı gitti?
- ¿ Le interesa ese muchacho?
- Oh, hoşuna mı gitti?
- Ah, ¿ te gusta?
Giyim kuşamım hoşuna gitti mi?
¿ Te gusta mi vestido?
Hikayeyi günlük raporlarla birlikte yolladım, patronun çok hoşuna gitti.
La envie con el informe del día, y el jefe fue como un loco a por ella.
George, tatlım ; parti hoşuna gitti mi?
- George, cariño, ¿ disfrutas la fiesta?
Eskiden konyak şişem vardı, ama karımın hoşuna gitti ve kendi başına içti.
Teníamos una botella de coñac, pero a mi mujer le gusta, se la bebió ella sola.
Hoşuna gitti mi tatlım?
¿ Estás contenta, pequeña mía?
Umarım senin de hoşuna gitmiştir. Evet, gitti. Kesinlikle gitti.
Seguro, en especial la ultima parte.
Nasıl, hoşuna gitti mi tatlım?
¿ Qué te parecería eso, cariño?
Tatlım, hoşuna gitti mi?
Oye, ¿ qué te parece aquel?
Ben de kullandım, çok hoşuna gitti.
Así que hice eso y le encantó.
Saat hoşuna gitti sandım ;
Pensé que te gustaría el reloj.
Hoşuna gitti değil mi kızım?
¿ Usted gustaria de eso, no es, señorita?
Bir ara almıştım. Hoşuna gitti, değil mi?
Lo tengo desde hace tiempo.
Sanırım onunla yatmak hoşuna gitti.
Creo que te gustó estar con él.
Sanırım en başta bu gerçekten hoşuna gitti.
Al principio, creo que realmente le dio gusto.
O ilanı yazmana asla izin vermemeliydim. "Ayak Takımı Gelmesin" yazmak hoşuna gitti mi?
No debí dejarte poner el anuncio, "pijo" ahuyentador de chusma.
Atımız hoşuna gitti mi? Sana daha güçlüsünü bulamazdık.
¿ Le gusta el caballo?
Hoşuna gitti mi tatlım?
¿ Te gusta eso?
Marş hoşuna gitti mi arkadaşım?
¿ Qué te ha parecido la canción?
Hoşuna mı gitti? Dokunmak ister misin?
¿ Quieres tocarlo?
Bu daha mı çok hoşuna gitti?
¿ Así que te gusta más éste?
Belki de başıma şapka takmalıyım. Hoşuna gitti mi?
Quizá debería ponerme un sombrerito gracioso. ¿ Te gusta?
Sanırım çiçekler çok hoşuna gitti.
Ella parece bastante feliz con las flores.
Al bakalım. Hoşuna gitti mi?
Deja que te queme a ti también.
- Hoşuna gitti mi? - Takım elbiseme dikkat et.
Están buenos, ¿ verdad?
Değerli taşlarımız hoşuna gitti mi?
¿ Le gustan nuestras piedras preciosas?
gitti 877
gittim 82
gittin mi 16
gittik 20
gitti mi 195
gittiler 272
gitti işte 24
gittiler mi 59
gittiğini sanıyordum 19
gittikçe kötüleşiyor 26
gittim 82
gittin mi 16
gittik 20
gitti mi 195
gittiler 272
gitti işte 24
gittiler mi 59
gittiğini sanıyordum 19
gittikçe kötüleşiyor 26