Hoşunuza gitti mi traducir español
259 traducción paralela
- Hoşunuza gitti mi?
- ¿ Le gusta?
Hoşunuza gitti mi?
¿ Está bueno?
Bu hoşunuza gitti mi?
¿ Les gusta?
Öğlen yemeği daveti hoşunuza gitti mi?
Un almuerzo muy agradable.
Hoşunuza gitti mi?
¿ Le gustó?
Matmazel, Melun'da Cadılar Bayramı hoşunuza gitti mi?
Bueno, mademoiselle, ¿ le gusta el Día de Todos los Santos en Melun?
Hoşunuza gitti mi, Bayan Aysgarth?
¿ Le gusta, Sra. Aysgarth?
Ee, hoşunuza gitti mi?
Bueno, ¿ qué les parece?
Hoşunuza gitti mi?
¿ Le gusta?
Hoşunuza gitti mi, Rahibe Ruth?
¿ Le gusta, hermana Ruth?
Bu güzel mendil hoşunuza gitti mi?
Mira lo que te he traído. ¡ Un precioso pañuelo de seda, como si lo hubiesen hecho para ti!
- Gerçekten hoşunuza gitti mi?
- ¿ De verdad le gustó?
"Cüzam Kolonisi." Hoşunuza gitti mi?
"La colonia de leprosos". ¿ Os gusta?
Hoşunuza gitti mi?
¿ La pasaron todas bien?
Alberto hoşunuza gitti mi!
- Le gusta Alberto, ¿ verdad?
- Sizi operada gördüm, hoşunuza gitti mi?
La he visto en la ópera. ¿ Le ha gustado?
- Dansım hoşunuza gitti mi?
¿ Le gustó?
- Hoşunuza gitti mi?
- ¿ Así? - No.
Hoşunuza gitti mi?
¿ y estabas contenta?
Gerçekten hoşunuza gitti mi, hanımefendi? Evet.
- ¿ De veras le gusta, señora?
- Şarkı hoşunuza gitti mi Koca Baba?
- ¿ Le ha gustado la canción, papá?
- Yemek hoşunuza gitti mi?
- ¿ Qué tal la comida?
Program hoşunuza gitti mi?
¿ Les gusta el programa?
Sağolun. Şarkı hoşunuza gitti mi?
- Gracias. ¿ Te gusta esta canción?
Hoşunuza gitti mi?
¿ Les gusta?
Hoşunuza gitti mi?
¿ Llegó a Tokio hoy?
- Hoşunuza gitti mi?
- ¿ Le agrada? - Si.
Bu hoşunuza gitti mi, hanımefendi?
¿ Le gusta éste, señora?
Lütfen tadın ve hoşunuza gitti mi söyleyin.
Por favor, pruebe y dígame si le gusta.
Hoşunuza gitti mi?
¿ Te gusta?
Bu hoşunuza gitti mi?
¿ Está bien así?
- Hoşunuza gitti mi? - Evet, çok.
- ¿ Le ha gustado?
Eee, bu hoşunuza gitti mi Parker Ana?
¿ Qué le parece, Sra. Parker?
Hoşunuza gitti mi?
¿ Le parece bien?
Hoşunuza gitti mi?
- Muy bonito. - Maravilloso.
Buhar hoşunuza gitti mi maestro?
¿ Está agradable la ducha, maestro?
Hoşunuza gitti mi?
¿ Le va gustando?
- Hoşunuza gitti mi?
¿ Lo disfrutó?
Şu ikisini soytarıya çevirmem hoşunuza gitti mi?
¿ Os gustó la forma en que engañé a esos tipos?
Hoşunuza gitti mi?
¿ Le gustaba?
Hoşunuza gitti mi?
Le gusta? Comisario
- Hoşunuza gitti mi?
- ¿ Qué te parece?
Çorbam hoşunuza gitti mi?
¿ Le gusta? ¡ Estás haciendo una buena comida!
Hoşunuza gitti mi?
¿ Te ha gustado?
- Hoşunuza gitti mi?
- ¿ Le gustó?
Hoşunuza gitti Bayan Templeton, değil mi?
Le gusta, Srta. Templeton, ¿ no?
Demek elinizin para görmesi hoşunuza gitti, öyle mi?
¿ Quién quiere su cuenta?
Kabul ettiniz ve bir anlaşma yaptınız... böyle hoşunuza gitti, değil mi?
Os habéis puesto de acuerdo y habéis hecho el negocio a vuestro gusto, ¿ no?
Londra hoşunuza gitti mi?
¿ Le gusta Londres?
Hoşunuza gitti mi, Bay Scott?
Satisfecho, ¿ señor Scott?
Bir kez karım rolünü oynadınız ve bu çok hoşunuza gitti.
Ya ha hecho una vez el papel de mi mujer y se ha divertido.