English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Inanmam

Inanmam traducir español

4,841 traducción paralela
Marshall, ben hayaletlere inanmam ve odamızda birinin öldüğünü sanmıyorum. Ama biri ölmek üzere.
Ya lo sabes, Marshall, yo no creo en fantasmas, y no estoy segura de que alguien muriera en nuestra habitación, pero alguien lo hará.
Buna inanmamı mı bekliyorsun?
. ¿ Se supone que debo creerlo?
Bunun tekrar mümkün olmasına inanmamı sağladın.
Usted me hace creer que eso podría aún ser posible.
Çünkü aşka inanmam gerek.
Es solo que tengo que creer en el amor.
Kâhin ile olduğuna gerçekten inanmamı mı bekliyorsun?
¿ En serio esperas que crea que estabas con el Oráculo?
Buna inanmamı mı bekliyorsun?
¿ Esperas que me crea eso?
Buna inanmam benim için önemli.
Es importante para mí que creas esto.
Hangi kısmına inanmamı bekliyorsun?
¿ Y qué parte quieres que me crea?
Şaretlere ve alametlere inanmam - astroloji dışında tabii ki - Ama sanki tüm evren "Southampton'da kal ve fareleri zehirle"
Es decir, no creo en señales y presagios - excepto astrología, por supuesto - pero me da la sensación de que el universo entero está gritando,
Gerçekten buna inanmamızı mı bekliyorsun?
¿ Esperas realmente que nos creamos eso?
Buna inanmamı mı bekliyorsun cidden?
¿ De verdad esperas que me lo crea?
Dün beni arayıp masum bir kadına zarar verdiğine inanmamı sağladığını inkar mı ediyorsun?
¿ Niegas haberme llamado ayer y hacer que creyera que habías herido a una mujer inocente?
Ben şansa inanmam.
No creo en la suerte.
Ben buna inanmam.
No me creo eso.
Tesadüf ya da problem olabilir,... ki ben önceki olduğuna inanmam, sonraki olduğunu varsayacağım.
Bueno, o es una coincidencia o es un problema, y como no creo en lo primero, voy a suponer que sea lo último.
- İlaç bilimine inanmam.
No creo en la "materia médica".
- İnanıp inanmam önemli mi?
¿ Importa si le creo o no?
- Buna inanmamı mı bekliyorsun?
¿ Piensas que te creería?
Her okuduğuma inanmam ama anladığım kadarıyla... bir skandal mı patlak vermiş?
No creo todo lo que leo. ¿ Hubo un escándalo?
- Mutsuzluğa inanmam ben.
No creo en la infelicidad.
- Ben vakit kaybetmeye inanmam.
Vamos. No creo en malgastar el tiempo. Vale.
Ben de inanmam.
Yo tampoco
Buna inanmamı mı bekliyorsun?
¿ Esperas que te crea?
Şansa inanmam bilirsin.
No, no creo en la suerte, ¿ verdad?
Böyle şeylere hayatta inanmam sanıyordum. - Ama yine de buna dokunmak istemiyorum.
Ni siquiera creo realmente en estas cosas pero igual no Ia quiero tocar.
Masallara inanmam.
No creo en cuentos de miedo.
Gargoyle ve Şeytanlara inanmam.
Pero yo no creo en gárgolas y demonios.
Bu şey, kazanabileceğimize inanmamızı istiyor.
Esta cosa quiere que creamos que podemos ganar.
Bu saçmalığa zaten inanmamıştım.
Nunca creí esa mierda, de todos modos.
Konuşmaya devam et, inanmamı sağla.
Sigue hablando, venderme en él.
Ben arkadaşlar inanmam.
Yo no creo en amigos.
İncil, çocuklara inanmamızı söylüyor.
La Biblia nos dice que creamos a los niños.
Buna inanmamız için sebeplerimiz var.
- Tenemos razones para creer que sí.
Ben de öyle şeylere inanmam.
Nunca creí en nada de eso.
Sen açıkça rehinelerine kötü davranırken, bizden nasıl sana inanmamızı bekliyorsun?
¿ Cómo esperas que te creamos cuando estás abusando de los rehenes?
Hayatta inanmam.
No puedo creerlo.
Kredi kartlarına inanmam.
No creo en las tarjetas de crédito.
Evet, inanmam lazım
# Si, tienes que tener fe
İnanmam, inanmam lazım
# Si, tengo que tener fe, la fe, la fe # Tengo que tener fe, la fe, la fe...
Sanırım inanmam lazım
# Imagino que debo tener fe
Evet, inanmam lazım İnanmam, inanmam lazım
# Si, tengo que tener fe, la fe, la fe # Tengo que tener fe, la fe, la fe
Megan, benden bunun ilk tek gecelik ilişki deneyimin olduğuna inanmamı mı bekliyorsun?
Megan, ¿ de verdad esperas que crea que esta fue su primera aventura de una noche?
Smythe'ın söylediği hiçbir şeye inanmamıştım zaten.
Nunca creí lo que Smythe decía.
İnanmam!
- ¡ Ella nunca lo hizo!
İnanmam zor olacak.
Me resulta difícil creerlo.
İnanmam.
No puede ser.
Mucizelere inanmam.
No creo en los milagros.
Rachel bana düğünü küçültmek istediğini söyledi ve siz ikiniz de aynı fikirdesiniz. Ona inanmamış görünüyorsun.
¿ Qué voy a hacer, padre?
İnanmam.
No me digas.
İnanmam lazım
# Yo tengo fe
İnanmam lazım
# Debo tener fe

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]