Inanmıyorum traducir español
11,632 traducción paralela
Bu kadar aptal olduğuma inanmıyorum.
Suele pasar. No puedo creer que sea tan estúpido.
İşsiz kalacağıma inanmıyorum!
¡ No me puedo creer que me quede sin trabajo!
sıradaki Fransa olabilir. Buna inanmıyorum. Ülkemi kurtarmaya çalışıyorum!
Isabel está construyendo una campaña protestante para hacerse con Escocia...
Benim için resmen bir zevk olduğuna inanmıyorum.
No puedo creer que oficialmente tenga el placer.
Sana inanmıyorum.
No te creo.
Penisi sana verdiğine inanmıyorum.
No puedo creer... que te haya entregado el pene. Así tal cual.
Kendi kafanıza göre hareket ettiğinize inanmıyorum, emirleri başkasından alıyorsunuz.
Creo que usted no actúa por su propia iniciativa. - Usted tiene órdenes de sus superiores.
Kocanızın kaza sonucu öldüğüne inanmıyorum.
Yo personalmente no creo que tu marido murió en un accidente.
Kocanızın bir kazada öldüğüne inanmıyorum.
No creo que tu marido murió en un accidente.
Buna inanmıyorum.
Creo que eso no es posible.
Artık sana inanmıyorum.
Yo no te creo más.
Artık sana inanmıyorum.
No te creo.
Irkıma karşı olan herhangi bir önyargının davamı etkilediğine inanmıyorum.
No. No creo que el prejuicio racial... tenga algo que ver con mi caso.
Artık sana inanmıyorum.
Ya no creeré en tu palabra.
- Bunun doğru olduğuna inanmıyorum.
- No creo que esté bien.
Ben ne bu kızlarımızın ne de oğullarımızın ordu tarafından onların bu şekilde saldırıya maruz bırakılmayı hakettiklerine inanmıyorum.
Lo que yo creo es que nuestras hijas y nuestros hijos merecen algo mejor que la forma en que el ejército los trata cuando han sido agredidos.
Sana inanmıyorum.
No le creo.
Yıllar geçtiğine inanmıyorum.
No me puedo creer que hayan pasado cuatro años.
- Sana inanmıyorum.
- No te creo.
Söylediklerinin tek kelimesine inanmıyorum.
No creo en el mundo que dice. El Congreso sólo quiere poder.
- Sana inanmıyorum.
No te creo.
Chin'in bunu kaçırdığına inanmıyorum.
No me puedo creer que Chin se esté perdiendo esto.
Sadece gey evliliğine inanmıyorum. Sen inanıyorsun.
Simplemente no creo en el matrimonio gay.
Bu hikâyeye inanmıyorum!
Yo no creo en esa historia.
Ağabey, öncelikle ben ablamın seni para için terk ettiğine inanmıyorum.
Hermano, primero no estoy lista a creer.. .. que hermana te dejó por dinero.
Hayır, inanmıyorum.
No, no lo creo.
Senin için gözlerimin dolduğuna inanmıyorum.
No puedo creer que casi lloro por ti.
Böyle bir programın yöneticisinin amacını bilmediğine inanmıyorum.
No creo que el director de un programa como este no sabría su propósito.
Çünkü onları uzaylıların aldığına inanmıyorum.
Porque no creo que los extraterrestres fueran quienes se lo llevaron.
Bak, sana inanmıyorum demiyorum.
Mira, no estoy diciendo que no te crea.
Buna inanmıyorum.
No lo creo.
O belki sana inanıyordur, ama ben inanmıyorum.
Puede que él te crea, pero yo no.
Bir bilim adamı olarak ölümden sonraki hayata inanmıyorum.
Como hombre de ciencia... no creo en la vida luego de la muerte.
Diğer tarafı ziyareti hakkındaki safsataları mı? Pek inanmıyorum.
¿ Todas esas tonterías sobre ella visitando el otro lado?
Dürüst olmak gerekirse ben de inanmıyorum.
No creo en nada de eso.
ÖIümsüzlüğe kesinlikle inanmıyorum.
Siempre me pareció tremendamente sobrevalorado.
Çok üzgünüm, Soph, ama... Hayaletlere inanmıyorum.
Discúlpame, Soph, pero... en verdad no creo en fantasmas.
Gerçekten hissettiğinin bu olduğuna inanmıyorum.
Pero no creo que sea lo que realmente sientes.
Alex'e inanmıyorum, Michael, fakat inanacaksın.
Yo no creo en Alex, Michael, pero tú sí.
Alex'e inanmıyorum, Michael.
No creo en Alex, Michael.
Terörist olduğuna inanmıyorum.
No creo que sea un terrorista.
Öyle kızlar gibi olduğuma inanmıyorum.
No puedo creer que me haya convertido en ese tipo de chica.
Şimdi inanmıyorum.
No ahora.
Bu meselenin kapandığına hiç mi hiç inanmıyorum.
No hay una parte de mí que piense que esto terminó.
İnanmıyorum.
Dios mío.
- İnanmıyorum.
Dios mío.
İnanmıyorum.
No lo creo.
I bu insanlar inanmıyorum.
No te creo
İnanmıyorum, hepsi gitmiş.
Dios, simplemente se fueron.
- İnanmıyorum.
- Dios mío.
Sanıyorum ki Elena konusunda bana inanmıyorsunuz. Öyleyse niye buradasınız?
Supongo que no es porque me cree sobre Elena, así que, ¿ por qué está aquí?
inanmıyorsun 30
inanmam 64
inanmayacaksın 31
inanma 22
inanmalısın 26
inanmıyor musun 67
inanması zor 44
inanmıyor musunuz 18
inanması güç 18
inanmam 64
inanmayacaksın 31
inanma 22
inanmalısın 26
inanmıyor musun 67
inanması zor 44
inanmıyor musunuz 18
inanması güç 18