English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Istemek

Istemek traducir español

3,462 traducción paralela
600 km uzakta yaşayan birine bağlanmak istemek komik bir bağlanma yolu.
Vaya, es una forma extraña de sentirte conectado elegir a alguien que vive a 1000 kilómetros.
Yardım istemek için geldik.
Estamos aquí porque queremos tu ayuda.
Zam istemek için güzel bir gün değil.
No es un buen día para pedir un aumento.
Bunun dışında, monsenyörü arayıp görevden alınmanızı istemek dışında bir çarem kalmıyor.
Además de eso, no tengo otra opción más que llamar al monseñor y solicitar su destitución.
Acınacak kadar, ahmakça, rahatsız edici derecede aşikâr olan gerçek şu ki,... Yalnızca kendi iyiliğimizi istemek kötü ; birbirimizin iyiliğini istemek iyidir.
la patética, estúpida inconveniente verdad es que... ayudarnos a nosotros mismos es malo, y ayudar a los demás es bueno.
Senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum. Bakalım, Chad'in aygıtının bağlı olduğu ağda başka neler varmış? Böyle korkunç bir konuda konuşmanı istemek zorundayım ki adalet yerini bulsun.
Sé lo difícil que es esto para ti y nunca te pediría que hables de algo tan horrible si no fuera absolutamente necesario para nosotros para hacer justicia por ti y tu papá.
Yardım istemek için kan kaybından ölüyor olman gerekmez.
No tienes que estar desangrándote para pedir ayuda.
Çünkü düğün sırasında... ona beraber olabilmek için aynı şeyleri istemek zorunda olmadığımızı söyledim.
Porque le dije en la boda que no es necesario que querramos lo mismo para estar juntos.
Lütfen bunu yapma. Bu konuşmanın ikimiz arasında kalmasını istemek zorundayım.
Debo pedirte que mantengas esta conversación entre nosotros.
Bay Bohm, gitmenizi istemek zorundayım.
Sr. Bohm, voy a tener que pedirle que se vaya.
Çünkü eğer istiyorsanız, şeyini onun kıçından çıkartmanı ve çalışmanı istemek zorundayım.
Porque si lo haces, te necesito a salir de su [pitido] y t a trabajar! ¿ Me entiendes?
Soruşturmayı yürüten ekiple iş birliği yapmayı istemek adına oraya gitmiştim.
Regresé porque me lo pidió el Equipo de Investigaciones Especiales.
Seninle ya da sensiz devam etmeyi istemek hakkında...
Queriendo continuar contigo o sin ti...
Valiye bu karışıklık daha da büyümeden, ulusal destek istemek için arayacağını söyledim.
Le dije al Gobernador que le llamarías para solicitar a la Guardia Nacional antes de que este lío se nos fuera de las manos.
Aksi taktirde Ulusal Destek'ten aynı şeyi istemek akıllıca olur.
A menos que se considerara más inteligente ir a buscar a la Guardia Nacional para eso mismo.
20 sene önce, Tom'u isyanları bastırması için ulusal desteğin mevzilenmesini istemek için Vali Dunham ile konuşması için baskı yaptı.
Hace 20 años, urgió a Tom a pedirle al Gobernador Dunham que desplegara a la Guardia Nacional para poner fin a las revueltas.
Şey... bir iyilik yapmanızı istemek için aradım.
Estoy llamando para pedirle un favor.
Gibbs'ten sizi aramasını istemek kolay olmadı, Dr. Mallard.
No fue fácil pedirle a Gibbs que le llamase, Dr. Mallard.
Onu kurtarmanı istemek için çağırdım.
¡ Sino para que salves a Park Ha!
Yeni kurulan arkadaşlığımızın sona erdiğini görmekten üzüntü duruyorum. Ama bizden uzak durmanı istemek zorundayım, daimi olarak.
Odio ver terminada nuestra nueva amistad, pero debo pedirte que te alejes, permanentemente.
Bunu istemek hakkım sanırım.
No creo que sea mucho pedir.
Aslında senden bir iyilik istemek için geldim.
En realidad he venido para pedirte un favor.
Bir arkadaştan yardım istemek sorun değildir.
Y está bien pedirle ayuda a un amigo.
Neden okadar pahalı şeyler istemek zorundasın?
Siempre estás bebiendo cosas caras.
Avukat istemek için bile mi?
¿ Ni siquiera para pedir un abogado?
Ama o gün, Tae San beni aradı, senin numaranı istemek için. Ve ben... söyledim ona numaranı.
Pero ese día Tae San me pidió tu número y yo... se lo di.
Doktor Hunt, artık sizden çekilmenizi istemek zorundayım.
Dr. Hunt, voy a tener que pedirle que salga.
Senden çıkmanı istemek zorundayım.
Voy a tener que pedirte que te vayas.
babacığım ilişkiler konusunda uzman olduğum söylenemez... ama sadece iki buluşmadan sonra Walt'tan... tatilini benimle geçirmesini istemek... pek de iyi bir fikir değil.
Papá, está claro que no soy experta en relaciones, pero no creo que pedirle a Walt que pase las navidades conmigo después de sólo dos citas sea tan buena idea.
Ama her şey göz önüne alınırsa senin gibi birinden benim gibi birini bağışlamasını istemek abartılı bir istek olur.
Considerando, claro, que eso es mucho pedir para que alguien como usted dispense a alguien como yo.
Buraya senden geri dönmeni istemek için geldik.
Hemos venido a pedirle para volver.
Kurban ölmez ve yardım istemek için kaçar.
La víctima, bueno, está vivo, ¿ así que tal vez se marcha e intenta conseguir ayuda?
Bazıları bunu sevimli buluyor bazılarıysa hiç bulmuyor. Ama Derek'in bir kamyon dolusu kız kardeşini hayatında istemek zorunda değilsin.
Algunos lo encuentran entrañable y otros no, pero no tienes por qué querer el cargamento de hermanas de Derek en tu vida.
Bu yüzden borç istemek için Chapple'ın yanına gitmiş olmalı.
Seguro por eso fue a ver a Chapple para pedirle otro préstamo.
"istemek" mi yoksa "ask" mi? Dusunsene, Yaptigimiz hersey ask'tan degilmidir?
¿ No hacemos todo por amor?
Korkarım ama sizden gitmenizi istemek zorundayım.
Me temo que voy a tener que pedirle que se vaya.
Kusura bakmazsan, gitmeni istemek zorundayim maalesef.
Ahora, con tu permiso necesito pedirte que te vayas.
Tıpkı şarkı söylemeyi istemek ve müzik kulağı olmamak gibi bir şey.
Es como ser un cantante sin oído musical.
Senden yardım istemek için geldim.
He venido a pedirte ayuda.
Çekilmenizi istemek zorundayım.
Le pido que retroceda, señor.
İntikam istemek değil.
No busque venganza.
- Seni görmek istemek mi?
- ¿ Verte?
Böylesine büyük bir nefret hissetmek ve bunu durdurmayı istemek muhtemel.
Es posible sentir tanto odio que dejas de sentirlo en lo absoluto.
Kontağı kapatmanı istemek zorundayım.
Voy a tener que pedirle que apague el carro.
Geri dönmek, gövde gösterisi yapmak, karısını görmek, boşanmaktan vaz geçmek istemek,... ama benim onunla Detroit'e dönmemi istiyor
Él quiere volver, hacer acto de presencia, ver a su esposa, cancelar el divorcio, pero él quiere que yo vaya de nuevo a Detroit con él.
Ama unutma : Fazlasını istemek aptallıktır.
Pero recuerden que es estúpido quererlo todo.
Uydu bağlantısına ulaşıp onarabilirsem yardım istemek için Aurora'ya ulaşabilirim.
Si puedo llegar y arreglar el skylink, Puedo alcanzar el Aurora, pedir ayuda.
Senin sayende Formicler'in bizi sonsuza dek rahat bırakma ihtimali varsa benimle gelmeni istemek zorundayım.
Si existe la posibilidad de qué, por ti los insectores nos dejen en paz para siempre entonces debo pedirte que vengas conmigo.
Senin yardımını istemek için geldim. Benimle dalga geçme.
He venido aquí a pedir tu ayuda, no a ser ridiculizado.
Rabbimden seni istemek için çalıştım.
"Tuve una pelea con Dios por tu amor."
Tek yapman gereken yapmayı istemek. Üzgünüm.
Todo lo que tienes que hacer es desearlo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]