English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ K ] / Kaldırın

Kaldırın traducir español

12,753 traducción paralela
Lütfen sağ elinizi kaldırın.
Por favor, levante su mano.
- Doğru. - Kolunuzu kaldırın.
Brazo levantado.
Sizden rütbece üstün olanların zayıflıklarını inceleyin... ve bunları kendi yaptıklarınızdan kaldırın.
Estudiad las debilidades de quienes son mejores y eliminadlas con vuestra propia experiencia.
# Kaldırın kıçınızı
* Sube el trasero *
# Evet, kaldırın kıçınızı
* Sí, sube el trasero *
# Kaldırın kıçınızı
Sí. * Sube el trasero *
# Kaldırın kıçınızı!
Sí. ¡ Sube el trasero!
Kaldırın cesedi.
Sacad de aquí este cadáver.
Bu pisliği kaldırın.
Recoge la basura.
Güzel. Başlarınızı kaldırın.
¡ Bueno, levanten la cabeza!
Kaldırın şu cesedi buradan.
Saca ese cuerpo de aquí.
Şehit olmuş kardeşimizden geriye kalanları kaldırın.
Quita los restos de nuestro hermano mártir.
Onu kaldırın.
Levántalo.
SCPD, ellerinizi kaldırın!
SCPD, las manos en el aire!
Hadi. Kaldırın bacakları.
Las piernas hacia arriba.
- Kaldırın onu.
- Levántenlo.
- Tam karşıya bakın. - Yukarı kaldırın.
Localizamos tu móvil.
- Siz de bacağınızı kaldırıp onu çok sert tekmelediniz, Lisa'nın bluzunda bir topuk izi kaldı.
Así que subió hasta la pierna y le dio una patada muy dura, dejando una marca talón en la blusa de Lisa.
Saldırı suçlamasından "müessir" lafının kaldırılması karşılığında verildi, böylece artık hafif suça giriyor.
Prestada a cambio de eliminar las palabras "con agravantes" de su acusación por agresión, por lo que ahora es delito menor.
Kollarını kaldır. Bacaklarını ayır.
Levante las manos.
- Güvenlik şirketi son iki haftadır Weber'ların evindeki alarmın yerli yersiz çaldığını ve kameraların üç günde bir devre dışı kaldığını doğruladı.
Su empresa de seguridad ha confirmado que durante las dos últimas semanas, los Weber han tenido falsas alarmas y cortes en las cámaras de seguridad... uno cada tres días más o menos.
Silahını çek ve onu ortadan kaldır.
Saque su arma y elimínela.
Çaresiz kaldığın zamanlar vardır, Sophie.
Tiempos desesperados, Sophie.
- Barf, Belch, kıçınızı kaldırıp buraya gelin!
- ¡ Tormenta! - ¡ Eructo, Guácara! Muevan esos traseros.
Şimdi onlar o koza gibi kayanın içinde kaldılar ben kızgın bir Ölümşarkısı tarafından takip ediliyorum ve beni duyamayan vahşi bir Yıldırımdavulu'yla burada kala kaldım.
Ahora están atrapados en esa cosa, a mí me persigue un Canto Mortal furioso... y estoy con un Relámpago salvaje que no oye lo que digo.
Ve güzel kadınların kollarında ölmeye kaldırıyorum.
Y morir en los brazos de una mujer hermosa.
"Ooh la la", üniversitede ne hatun kaldırırsın ha.
"Oh, la, la", alguien va a echar un polvo en la universidad.
"Eek barba dirkle", üniversitede ne hatun kaldırırsın ha.
Eek barba dirkle, alguien va a echar un polvo en la universidad.
Ellerinizi kaldırıp dışarı çıkın, yoksa ateş açmak zorunda kalacağız!
¡ Salga con las manos arriba o nos veremos obligados a abrir fuego!
Rick, gerçek olduğunu kanıtlamak istiyorsan hepimizin yapacağını yap ve koruma kalkanlarını kaldır da bizi buradan çıkar.
Rick, si quieres demostrar que eres real, haz lo que cualquiera de nosotros. Abre el escudo y déjanos salir de una maldita vez.
"Ooh la la", üniversitede ne hatun kaldırırsın ha.
Uh-la-la, alguien va a tener sexo en la universidad.
"Eek barba dirkle", üniversitede ne hatun kaldırırsın ha.
Eek Barba Dirkle, alguien va a tener sexo en la universidad.
Ellerinizi kaldırıp dışarı çıkın, yoksa ateş açmak zorunda kalacağız!
Salga con sus manos en alto, ¡ O estaremos forzados a abrir fuego!
Bayan Pinder'e söyleyin hemen kıçını kaldırıp yanımıza gelsin.
Dile a la Sra. Pinder que ponga su culo en marcha y nos acompañe.
O sadece sahibi seslenince başını kaldırır.
Él solo responde a la voz de su amo.
Sunulan önerge meclisin cerrahlara ek güç verecek Anatomi Yasasını yürürlükten kaldırılmasını istemektedir.
La moción que se nos presenta es que si esta Cámara se abstendrá ante la aprobación de cualquier Ley que otorgue a los cirujanos de mayores competencias.
Kafasını kaldır.
Échale la cabeza hacia atrás.
Kaldır kollarını.
Brazos arriba.
Klozet kapağını kaldırmamız da yeterli olacaktır gerçi.
O, simplemente, levantar el asiento del baño. ¡ Golpe, Brian!
Çöpçüler alsın diye kaldırım kenarına bıraktım.
Los dejé en la vereda para el basurero.
Kanepeyi kaldırım kenarında mı bıraktın?
¿ Dejaste un sofá en la acera?
En azından, Barry'le dövüşmesi için meta-insan yollamasını ortadan kaldırırız.
Por lo menos no tendríamos que preocuparnos de que esté enviando a más metahumanos para luchar con Barry.
Anahtarlığın halkasını yukarı kaldırırsan onu çengele tutturabilirim.
Si pusieras el anillo hacia arriba, yo podría agarrarlo.
Ama bunlar kaldırım kenarına bırakacağın türde eşyalar ve ertesi gün ölmüş olacak sarhoş birini görüyorsun.
Pero esto son el tipo de trastos que dejas en la acera y al día siguiente ves a un borracho desmayado encima.
Mesela bozuk paranın kaldırılması
Retirando el último centavo, por ejemplo
Pekâlâ, ellerini yukarı kaldır, dirsekler içeri sonra da ellerini, kapı tokmağını çevirir gibi çevir.
Bien... mantén las manos arriba, los codos hacia dentro, y luego giras las manos como si estuvieras abriendo una puerta.
Kalkanları kaldırın.
Escudos arriba.
Aramızda ufacık bir dostluk kırıntısı kaldıysa lütfen lütfen buna benim için son ver. Güzel bebek Zeki bebek Ne yapacaksın?
Si queda algo de amistad entre nosotros, por favor... por favor acaba esto por mí.
Üç ay önce, Tamir Zakayev'in de ortakları arasında olduğu bir inşaat şirketi,... Evropski Otobanının kaldırımlarının yeniden döşenmesi işinin anlaşmasını aldı.
Hace tres meses, una empresa de construcción de la que Tamir Zakayev es copropietario ganó una puja para repavimentar parte de la autopista Evropská.
O zaman kaldır kıçını da aramaya başla.
- No. Entonces sacaros el pulgar del culo y poneos a vigilarlo.
Düğün fotoğraflarını çekmek isterim, - ama sanırım biraz geç kaldım.
Me encantaría hacer las fotos de tu boda pero creo que llego tarde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]