Kendisi burada traducir español
743 traducción paralela
Bu, Bayan O'Grady'nin el yazısı ama kendisi burada değil.
¡ Es la letra de Mrs. O'Grady, pero ella no está aquí!
Hayır, kendisi burada değil.
No, no está aquí.
Evet Bayan Matuschek, kendisi burada.
Sí, Sra. Matuschek, está aquí.
- Kendisi burada çalışacak.
- Me llamo Alison... - Va a trabajar aquí.
Kendisi burada ve o deniz kuvvetlerinde.
Está aquí, y está en la Marina.
Ben sadece Gloria'nın ev arkadaşıyım. Kendisi burada değil.
Yo sólo vivo con Gloria.
Yarım saat içinde kendisi burada olur.
Llegará en media hora.
- Kendisi burada.
- Sí, está.
- Kendisi burada.
- Sí. Por supuesto.
Kendisi burada.
Aquí viene lo importante.
Baylar! Baylar, kendisi burada.
Caballeros, aquí está.
John, kendisi burada.
¡ John, es él!
Kendisi burada, değil mi? Evet. Hayır, değil.
Está en casa, ¿ no es verdad?
Artık güçlü Anne'mizin kendisi burada.
Ahora, es la misma Madre todopoderosa.
Kendisi burada olacaktır. Biz ilgileniriz.
Descuide nos ocuparemos de que juegue.
Kendisi burada, azizim, ilgisi yok.
No tiene ninguna relación con su presencia aquí.
Mümkün değil. Kendisi burada, bende.
Es imposible, él está aquí.
Özel bir konu. Kendisi burada mı?
Es personal. ¿ Está aquí?
Kendisi burada mı?
¿ Está en casa?
Maalesef kendisi burada değil Profesör.
- No está aquí, profesor.
Hayır, kendisi burada değil.
No, lo siento, el Sr. Poletti no está aquí.
Tetsu'yu görmedim. Kendisi burada mı?
No he visto a Tetsu. ¿ Está aquí?
- Kendisi burada mı?
- ¿ Está aquí?
Tabii ki, kendisi burada olacak.
Claro, estará ahí. Bien.
Kendisi burada değil.
Se ha ido.
Evet burada kendisi.
Si, está por aquí...
Sidney Kidd'in kendisi mi burada?
¿ El mismo Sidney Kidd?
Kendisi de burada yaşamakta.
También vive aquí.
Burada yaşadığı süre içinde Ramson şüphesiz kendisi için bir başka karakter oluşturdu. Belki birkaç başka kişi.
Mientras ha vivido aquí Ramson ha desempeñado otro papel o, quizá, otros varios con los que están familiarizados los vecinos de esta aldea sin ser sospechoso.
- Bana bak, burada görevli olan benim. Bana öyle geliyor ki, bu Cosgrave, ya da adı her ne ise, katilin kendisi.
- Me han traído hasta aquí y por lo que llevo visto, ese Cosgrave parece ser el asesino.
Kendisi burada değil.
No está.
Kendisi bu akşam burada değil.
Esta noche no está aquí.
Kendisi birazdan burada olacak.
Él estará aquí un momento.
Sayın Hâkim, bu beyefendinin varislerden biri olduğunu sanmıyorum. Kendisi bilirkişi değil ve Bay White'ın çıkarları için burada olmadığına da eminim.
No creo que sea uno de los herederos, ni esté aquí como "amicus curiae", y estoy seguro de que no está aquí en interés del Sr. White.
Kendisi şu anda burada değil mi?
- Debería estar aquí, ¿ no?
Hayır, burada değil kendisi.
No, no está por aquí.
Kendisi uzun süredir burada.
Escuche, eh, lleva aquí mucho tiempo.
- Bu yüzden mi burada olduğunu sanıyorsun? - Kendisi öyle söyledi.
- ¿ Cree que por eso está aquí?
Niye burada değil kendisi?
¿ Por qué no está aquí?
İki gün sonra burada olacak, kendisi, zavallı bir mektup değil.
Dentro de dos días estará aquí. ÉI y no sólo una carta.
Maalesef kendisi bugün burada değil.
Me temo, señor, que hoy Omodake se encuentra ausente.
Acaba tek başına bir adam gördünüz mü burada? - Kendisi biraz çekingendir de...
¿ No ha visto a un señor solo, un poco perdido?
Kendisi burada.
Está aquí.
Burada olmalı ve Danışman Fallot'a hoşgeldin demeliydin, Kendisi Parisli bir avukat ve benim nişanlımdır..
Deberías haber estado aquí para recibir al consejero Fallot, abogado en París, y mi prometido.
Ev burada bulunan Bayan Filuména Marturano'ya ait. Kendisi bu kontrat tarihinde gördüğünüz gibi, altı aydır burada. Kirasını ödüyor.
El alojamiento está ya ocupado por la Srta. Filomena Marturano... la cual hace seis meses, como puede ver en la fecha del contrato... hace seis meses que paga el alquiler... en vista de los acontecimientos dolorosos que han ocurrido...
- Kendisi birkaç dakikaya burada olur.
- Pero será cuestión de pocos minutos.
- Kendisi gelecek ama merak etmeyin. - Ben burada olacağım.
- ¿ Personalmente?
Kendisi zaten burada, ve ben ona güveniyorum.
- Ya está aquí, y yo confío en él.
Hayır, burada değil. Kendisi Papatya Tepesi Köpek Çiftliği'nde.
Está en la Estancia de Cachorros Margarita.
Burada kalmak istemediğini kendisi de söyledi.
No quiere quedarse, me lo dijo.
İşte kendisi de burada.
Allí está.
buradayım 1669
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
burada mısın 154
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
burada mısın 154
burada neler oluyor 706
burada ne yapıyorsun 1049
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne var 74
burada ne işim var 33
buradaydı 142
buradasınız 63
buradan git 21
burada dur 141
buradalar 298
burada ne yapıyorsun 1049
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne var 74
burada ne işim var 33
buradaydı 142
buradasınız 63
buradan git 21
burada dur 141
buradalar 298