English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ K ] / Kolay olmadı

Kolay olmadı traducir español

1,804 traducción paralela
Ve üçüncüsü ; "Amerikan halkına iki yıl boyunca gereksiz yere ızdırap çektirdim ve bundan dolayı özür diliyorum." Ve bunu söylemenin kimse için, özellikle sizin için, kolay olmadığını biliyorum ancak halkın bunu duymaya ihtiyacı var.
Y tercero, "puse al pueblo norteamericano a pasar por dos años de agonía innecesaria y me disculpo por eso." Sé lo difícil que es para cualquiera, especialmente para usted pero creo que la gente tiene que escucharlo.
Kimse için kolay olmadı.
Nunca lo es.
Seni bulmak kolay olmadı.
Tu tienda no es fácil de encontrar.
- Üzgünüm. Kaçmak kolay olmadı.
- Lo siento, fue difícil escaparme.
Kolay olmadığını biliyorum. Yıllardır saklanıyorlar.
No fue fácil, hace años que se esconden.
- Evet. Bulmak kolay olmadı ama benim de kendi yöntemlerim var.
No fue fácil encontrar al viejo Ivan, deja que te diga,
Taşınmanın kolay olmadığını biliyorum.
Sé que no es fácil.
Seni bulmak kolay olmadı.
Me ha costado encontrarla.
Kolay olmadığını biliyorum ama.
Ya sé que no es fácil.
Bu bilgiyi ondan öğrenmek kolay olmadı, fakat doğru olduğuna inanıyorum.
No fue fácil hacerse con la información pero le convencí de que lo hiciera.
Heybetli bir adamdı....... ve onun böyle öldüğünü görmek kolay olmadı.
Había sido un tipo duro. Fue difícil verlo morirse así.
Hayatımın kolay olmadığını kim söylüyor?
¿ Quién dijo que mi vida no es fácil?
Seni yetiştirmek hiç kolay olmadı.
No fue fácil criarte...
İnsanlar aşkın kolay olmadığını söylerler.
La gente dice que el amor no es fácil.
Yani bu görevlerin hiçbirinin basit ve kolay olmadığını varsayabiliriz.
Entonces podemos asumir que ninguna de estas pruebas va a ser simple y fácil.
Gitmek kolay olmadı.
No he tenido tiempo a solas.
Ancak iki bacağım kırıldıktan sonra kendime gelebildim, efendim. Değişmem kolay olmadı, anlayacağınız.
Me tomo 2 piernas rotas para plantarme en los pies no fue fácil hacerme de esta actitud
Kolay olmadı.
No fue sencillo.
Kolay olmadı.
No fue fácil.
Hiç kolay olmadı bu insanlar aç kurt gibi.
Estas personas son animales. Gracias.
Kolay olmadığını biliyorum. Ama buraya gelmenizin bir sebebi var.
Sé que no es fácil, pero vinieron aquí por una razón.
Cassidy ile Sarah hakkında konuşmanın kolay olmadığına eminim.
Sé que no fue fácil confrontar a Cassidy con lo de Sarah.
Artık kolay olmadığı bölümü mü?
¿ Ahora es cuando ya no es fácil?
Matthew, bunun kolay olmadığını biliyorum ama şirket kesintiler yapıyor. Ve kabul etmelisin ki, senin radyolu kasetçalar bölümün biraz zamanın gerisinde kaldı.
Matthew, esto no es fácil pero la compañía enfrenta reducciones y debes admitir que tu división de radiocasete es algo anticuada.
Kolay olmadığını biliyorum ama kişisel tecrübelerime dayanarak sana şunu söyleyebilirim ki bunu ailen hâlâ hayattayken yapman çok daha iyi.
Sé que no es fácil, pero puedo decirte, por experiencia personal, que es mejor hacerlo cuando tus padres estan todavía vivos.
Sanırım bunun sizin için o kadar kolay olmadığını söylemeye çalışıyorsunuz.
Creo que está diciendo que esto no es un asunto menor para usted.
- Fark etmemiş olabilirsin ama o acayip dönemleri atlatmak hiç de kolay olmadı.
Bueno, quizás no lo has advertido, pero toma un montón de trabajo sobrepasar esas frases torpes y geeky.
Bunun kolay olmadığını biliyorum.
Sé que no fue fácil.
Hiç kolay olmadı.
Y no fue fácil.
Hiç kolay olmadı.
No fue fácil.
Ama kolay olmadı.
Pero no fue fácil.
Bak, orada yaşamanın kolay olmadığını biliyorum.
Sé que no fue fácil allá.
Brit, bu bizim için de kolay olmadı.
Brit, esto no ha sido fácil para nosotras.
Bunu kazanmak kolay olmadı.
No fue fácil ganarla.
Bu kararı almam kolay olmadı.
- No es una decisión tomada a la ligera.
Onayını almak kolay olmadı.
No ha sido fácil que acepte.
Bu, benim için kolay olmadı.
Sería presuntuoso de mi parte decir que ahora sí lo es.
Acaba, onun için mi yoksa annem için mi daha bir eziyetti, bilemem ama annem, babamın evde olmadığı zamanlarda işlerin daha da kolay olduğunu söylerdi hep.
No sé para quién fue más difícil, si para él o para mi mamá ; pero ella dijo que las cosas mejorarían cuando él no anduviera por la casa todo el tiempo.
Kolay bir karar olmadığına eminim.
No pudo haber sido una decisión fácil.
Sanırım gerçek cevap, kolay bir cevap olmadığıdır.
Supongo que la verdadera respuesta es que no hay una respuesta fácil.
Biri ölü taklidi yaptığında, anlarsın sanmıştım. Avının kolay lokma olmadığını anlayacağını düşünmüştüm.
Creí que te darías cuenta cuando alguien juega a hacerse el muerto, cuando la presa no es tan débil, tan fácil.
Ve kaybedecek bir şeyi de olmadığından, işler çok daha kolay olurdu.
- lo que habría sido mucho más fácil.
Hiç kolay olmadı.
No ha sido fácil.
Eğer bu mektup yazma işi kararı daha kolay olsaydı bunun bir değişimin başlangıcı olmadığını bilmen gerekir.
si haces mas facil la decisión de escribir-cartas, deberias saber que no habra movilización.
Sanırım rekabet olmadığı zaman bir numara olmanın kolay olduğunu söylüyorsunuz.
Supongo que se podría decir que es fácil ser número uno cuando no se tiene competencia.
Gerçekten de parayla ilgili olmadığında pazarlığın ne kadar da kolay olduğunu görüyorsun.
Ven lo fácil que es negociar cuando no se trata del dinero.
Kolay olmadığını biliyorum.
Sé que ella no es fácil.
Ve... Ben anlaşılması kolay bir insan olmadığımı biliyorum ama sana gerçekten teşekkür ediyorum.
Y escucha, sé que no he sido la persona más agradable con la que tratar, pero quería agradecértelo.
Orada bir bebeğin olmadığına ikna etmek daha kolay ve Richard'ı da buna katınca daha da kırılgan olacak.
Es más fácil convencerla de que el bebé no está ahí. Y con Richard, va a ser mucho más difícil.
Biliyorum, hiç kolay bir ilişkimiz olmadı, ama Tanrı biliyor, sana hep saygı duydum, bu yüzden şu anda burda seninle yüzyüze konuşuyorum.
Sé que no siempre hemos tenido buena relación, pero te respeto. Por eso me alegro de tener esta conversación cara a cara.
Bu kolay bir şey değil, ve öylece olacak bir şey olmadığını biliyorum.
No es fácil, y sé que las cosas no deberían empezar así.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]