Korkuyor traducir español
7,084 traducción paralela
Korkuyor musun?
¿ Estás asustada?
Benimle yalnız kalmaya korkuyor.
Le asusta quedarse a solas conmigo.
Evet, belki de Michael'la kavga etmenin sebebi hala seks yapmaktan korkuyor olmandır.
Sí, y tal vez te peleaste con Michael porque tienes miedo de tener sexo.
Ben onlara bakarken sen de onları göreceksin. Korkuyor musun?
Cuando yo las mire, tú podrás verlas también. ¿ Tienes miedo?
Korkuyor olmak yanlış değil. İnsan olduğunu gösterir.
No hay nada malo con tener miedo, sólo significa que eres humano.
Korkuyor.
Tiene miedo...
Seninle olan anılarını kaybetmekten korkuyor, Emily.
Principalmente por perder sus recuerdos de ti, Emily.
Sadece zaman alacak. Sanırım denemeye korkuyor.
Solo le está costando un poco más.
O Gretchen sizi hayal kırıklığına uğratmaktan o kadar çok korkuyor ki onu hiç ama hiç tanımıyorsunuz.
Y esa Gretchen está tan paralizada por el miedo de decepcionarlos, que en realidad no la conocen en absoluto.
- Hayır, korkmuyorum. Sen korkuyor musun?
- No, no lo tengo. ¿ Y tú?
Kaçak mısın yoksa korkuyor musun?
¿ Eres un desertor, o solo tienes miedo?
Sanırım sadece korkuyor.
Creo que solo está asustado.
Korkuyor.
Asustado.
Neden bizden çok korkuyor olabilir ki?
¿ Por qué estará asustado de nosotros?
Dr. Bryce hasta olabileceğinden korkuyor.
El Dr. Bryce está preocupado ya que podrías enfermar.
Yani, korkuyu anlıyorum, korkuyor olmanı.
Quiero decir, entiendo el miedo, y el estar asustado.
Sadece korkuyor, bebeğim.
Solo está asustado, cariño.
Korkuyor olması doğal. Ona katılmayacağım.
Es normal estar asustado.
İyi bir kalbi var ama çok korkuyor.
Dios la bendiga, pero tiene miedo.
Bu adam daha kendi gölgesinden bile korkuyor.
Este tipo está asustado de su propia sombra.
- Çoğumuz. Bir de sanırım anneler, çocuklarını eski oyun aletleriyle oynatmaya korkuyor.
La mayoría, y las madres están demasiado asustadas para permitir que sus hijos jueguen con los viejos columpios.
O kadar kolay olsaydı böyle korkuyor olmazdım.
Si fuera tan fácil, no estaría tan aterrado.
- Korkuyor musun?
¿ Estás asustada?
Ama sanırım senin, onun sırrını açığa çıkaracağından korkuyor.
Pero creo que está preocupada de que puedas exponerla.
Yani kendi işinden gözün mü korkuyor?
¿ Así que te intimida tu propio trabajo?
- Karanlıktan korkuyor musun? - Evet
- ¿ Le tienes miedo a la oscuridad?
Kadın saklanıyor, ondan korkuyor.
Se esconde. Tiene miedo de él.
Neden Falcone'dan korkuyor?
¿ Por qué está asustada por Falcone?
İnsanlar senin hâlâ Mara olmandan korkuyor.
La gente tiene miedo de que todavía seas Mara.
Onların yargılarından korkuyor musun?
¿ Te temo su juicio
Bir dahaki sefere olacaklardan korkmuyor olabilirsin ama başkaları korkuyor.
Así que mientras que a ti no te importa lo que pueda pasarte la próxima vez, a otras personas sí.
İnsanlar korkuyor, birlik olsunlar. Önce kendine güven.
Cuando las personas se asustan, confían en los suyos antes que en los otros.
Ben bu gece gördüğüm en yaratıcı kostüm olduğunu.... Ben de senin kostüm gibi ( Gülerek ) "Korkuyor Sinir beyaz ahbap evine kardeşi izin vermek."
Es el disfraz más creativo que he visto esta noche. Me gusta tu disfraz, también... "Un blanco nervioso que teme dejar entrar a un hermano en su casa".
Kocası tarafından işkence ile dolduralacak bir hayattan korkuyor.
Una vida que puede llenarse de la peor forma de tortura a manos de su esposo.
Tam tersi, sanırım Francis benden korkuyor.
De hecho, sospecho que Francisco de alguna manera me tiene miedo.
Erkeklerde senden korkuyor, yani ikimizde korkulan insanlarız.
Y los hombres os temen a vos, así que ambos somos temidos.
Bu adam bir şeylerden korkuyor.
Esté tío está asustado por algo.
- Ölmeye hazır mısın evlat yoksa ölümle yüzleşmekten korkuyor musun?
- Prepárate para morir, chico ¿ o tienes miedo de enfrentarte a la muerte?
Hayır. Tekrar yalnız kalacağımdan korkuyor muyum?
No. ¿ Miedo de volver a estar solo?
Ustamı hayal kırıklığına uğratacağımdan korkuyor muyum?
¿ Miedo de defraudar a mi maestro? Absolutamente.
Hissediyor musun yoksa korkuyor musun?
¿ Presientes o temes?
Sanki birisi onu takip ediyormuş gibi korkuyor.
Está asustado, como si alguien lo siguiera.
Bize sadece avukatı teklif etti çünkü Bishop'a ihanet etmekten korkuyor.
Ya sabes, sólo nos ofreció al abogado porque tenía miedo de entregar a Bishop.
Yoksa ellerini kirletmeye korkuyor musun?
¿ Temes ensuciarte las manos?
- Onun yanında gözüm çok korkuyor.
Me intimido tanto cerca de él.
A-Bomb komik suratlı adamdan korkuyor mu?
¿ A-Bomb teme a hombre de cara chistosa?
Konuşana bak, bir palyaço ötekinden korkuyor.
Que fuerte. Un payaso que le teme a otro payaso.
Pantomimcilerden de korkuyor musun?
¿ También le temes a los mimos?
Korkuyor ama üç gün kazanacağız.
Se muere de miedo, pero nos ahorramos tres días.
Korkuyor.
Tiene miedo.
İnsanlar senden korkuyor.
La gente te tiene miedo.
korkuyorum 1153
korkuyorsun 140
korkuyor musun 376
korkuyordum 55
korkuyor musunuz 19
korkuyor mu 20
korkuyordu 26
korkuyorlar 30
korku 183
korkunç 714
korkuyorsun 140
korkuyor musun 376
korkuyordum 55
korkuyor musunuz 19
korkuyor mu 20
korkuyordu 26
korkuyorlar 30
korku 183
korkunç 714
korkusuz 57
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuttun beni 63
korku mu 17
korkulacak bir şey yok 21
korkunç bir şey bu 27
korkunçtu 236
korkuttum mu 21
korkutucuydu 18
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuttun beni 63
korku mu 17
korkulacak bir şey yok 21
korkunç bir şey bu 27
korkunçtu 236
korkuttum mu 21
korkutucuydu 18