Korkunç değil mi traducir español
608 traducción paralela
Oh, çok korkunç değil mi?
Oh, sí ¿ no es terrible? Mr.
Korkunç değil mi?
¿ No es terrible?
Karısı nihayet ikiz doğurmuş. Korkunç değil mi?
Duffy me ha dicho que han tenido gemelos. ¿ Terrible, no?
Evet, korkunç değil mi?
Sí. Qué horror, ¿ verdad?
Korkunç değil mi?
Oh, Srta. Eyre, ¿ no es terrible?
Ne korkunç değil mi?
¿ No es horrible?
Şimdi bu korkunç değil mi? Korkunç değil mi?
¿ Verdad que es terrible?
Şimdi herşeyi mahvettim Ne kadar korkunç değil mi?
Ahora lo he arruinado. Por eso es tan terrible.
Korkunç değil mi? Her ikisi de...
- Es terrible.
Aynıyız, ama siz özgürken ve istediğinizi yiyebilirken benim bağlı olmam ve açlıktan ölmem korkunç değil mi?
Puesto que lo somos y vos podéis moveros y comer libremente ¿ no es terrible que yo esté aquí, atado y hambriento?
Oğlunun başına gelenler çok korkunç değil mi Frankie?
- Es terrible lo de tu hijo.
Ne korkunç değil mi!
Uf, ¿ no es espantosa?
Korkunç değil mi?
¿ No es espantoso?
Çok korkunç, değil mi?
Da miedo, ¿ verdad?
- Korkunç bir gürültü, değil mi?
- Un sonido horrible, ¿ verdad?
Bu korkunç bir skandal olurdu, değil mi?
¿ Sería un escándalo terrible, no?
Korkunç biliyorum, ama böylesi daha iyi değil mi?
Es terrible, lo sé, pero, ¿ no es mejor así?
Korkunç değil mi?
Quiero esta. Esa cuesta 53 yenes.
Korkunç, değil mi?
¿ A que es gracioso?
Şu korkunç baş ağrıları hiç peşini bırakmıyor, değil mi?
Tiene muy mala suerte con esos terribles dolores de cabeza, ¿ verdad?
O kadar korkunç değilim, değil mi?
Pero yo no parezco tan terrible, verdad?
Ne korkunç, değil mi?
¿ No es terrible?
Korkunç, değil mi?
Es horrible, ¿ verdad?
- Evet, ne korkunç, değil mi? Sanırım 1 dolar ceza ve hapiste 10 dk. geçirmeyi hak ediyorum.
Me merezco un dólar de multa y diez minutos de calabozo.
- Johnnie korkunç, değil mi?
- Johnnie es terrible.
"Ne kadar korkunç, değil mi Madam?" - Karına acıyorum. - Ne?
No es por hacerte un cumplido, pero compadezco a tu mujer.
- Korkunç, değil mi?
¡ Qué alucinante!
İnsanların nazik olmak istemesi ne korkunç, değil mi?
¿ No es horroroso, cuando la gente quiere ser amable?
Gerçekten korkunç, değil mi?
Es horrorosa, ¿ verdad?
Portakal çekirdeklerinin sayısı hayatta kalan üyeleri gösteriyordu, korkunç bir uyarı, değil mi, Holmes?
Esas pepitas representaban a los miembros aún vivos. Siniestro, ¿ no, Holmes?
Korkunç birine benzemiyor, değil mi?
No parece culpable.
Tıpkı babanızın ölümünden dolayı suçlu hissetmeniz gibi. Korkunç bir şey, değil mi?
Es horrible, ¿ verdad?
Biliyorum bu korkunç, Ralph amca, hayatımın geri kalanını mutsuz geçirmekten daha iyidir, değil mi?
, ya sé que es terrible, tío Ralph, pero eso es mejor que ser infeliz para el resto de mi vida, ¿ no?
Korkunç birşey, öyle değil mi?
Una lástima, ¿ verdad?
Korkunç bir şey, değil mi?
¿ No es terrible?
Korkunç, değil mi?
Terrible, ¿ no?
Ne korkunç, değil mi?
¿ No es horrible?
- Korkunç görünüyor değil mi?
- Es horrible.
Bilirsin hepsini vurmak, bunu hissetmek, kendini tanrı sanmak ölümün korkunç gücü ellerinde oluyor değil mi.
Ya sabes tener el rifle en la mano y sentir que tienes el poder en tus manos de dar o quitar la vida.
Korkunç, değil mi?
¿ No es terrible?
Yasa gereği cezalandırılacak. O kadar korkunç değil.
Debo pagar los gastos de mi niña, mi Cosette.
Görüyorsunuz ya, azizim Tavernier savaş sadece korkunç değil, vakit kaybıdır üstelik.
Ve, mi querido Tavernier. La guerra no sólo es horrible, es una pérdida de tiempo.
İnsanların hâlâ o korkunç adam için üzgün olduğunu düşünmelerini istemezsin, değil mi?
No querrás que la gente piense que sigues disgustada por ese hombre horrible, ¿ no?
Korkunç bir şey, değil mi?
Es terrible, ¿ verdad?
Korkunç bir budalasın sen, değil mi? İki blok yürüdükten sonra solda Otobüs bekle... solundan gelen ve Eastern Parkway'e gidene bin.
Caminas dos manzanas hacia la izquierda y esperas al autobús, el que viene de tu izquierda, y vas hasta Eastern Parkway.
Oh, baba. Korkunç davrandım, öyle değil mi?
Padre, me he portado fatal, ¿ verdad?
- Evet. - Korkunç, değil mi?
Es horrible, ¿ no?
Korkunç, değil mi, efendim?
Terrible, ¿ no es cierto, señor?
Korkunç bir gün, değil mi Levius?
¡ Qué espanto, Livio!
Bu acımasız sözcük insan sevince nasıl da korkunç olur değil mi? "
Cuán horrible es esta palabra cruel cuando se ama...
Korkunç değil mi?
Pero es horrible, ¿ verdad?
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi kaptan 17
değil mi oğlum 33
değil miydi 73
değil mi beyler 17
değil mi joe 23
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi kaptan 17
değil mi oğlum 33
değil miydi 73
değil mi beyler 17
değil mi joe 23