Ne gün ama traducir español
575 traducción paralela
Ne gün ama! Helen kızamık olmuş.
Helen tiene la rubéola.
Ne gün ama.
Qué día.
- Ne gün ama.
- ¡ Qué día, qué día!
Inisfree için ne gün ama!
¡ Qué día para Innisfree!
Ne gün ama, değil mi, Laurie?
Esta ha sido un buen día, no es asi Laurie?
Ne gün ama!
¡ Vaya día!
Ne gün ama.
Vaya día llevo.
Ne gün ama!
Vaya día llevo.
Of, ne gün ama!
Menudo día.
Ne gün ama!
¡ Qué día!
Dostlarım. Ne gün ama!
Mis amigos. ¡ Qué día!
Dieppe, ne gün ama!
¡ Menudo día tuvimos en Dieppe!
Ne gün ama değil mi?
Qué día, ¿ eh?
- Ne gün ama, değil mi?
- Qué día, ¿ eh?
Ne gün ama.
¡ Qué día!
Vay canına, ne gün ama
¡ Qué día más feliz!
Oo-de-lally, oo-de-lally Vay canına, ne gün ama
¡ Qué alegría, amigos! ¡ Qué día más feliz!
Ne gün ama Nick. 12 yıldır karım olmadan sahile gelmemiştim.
¡ Qué día, Nick! No he estado en la playa sin mi mujer durante 12 años.
Tanrım, ne gün ama. Genelde böyle midir?
Dios mío, qué día. ¿ Suele ser así?
Ne gün ama.
Qué día, ¿ eh?
- Ne gün ama.
- Vaya día.
Burada yaşıyor gibi görünüyorsun ama... Artık o okula gitmiyorsan bütün gün burada ne yapıyorsun?
Puedes decir que es tu estilo, pero parece que tampoco vas al colegio, ¿ entonces qué haces todo el tiempo?
Ama bir gün bir çığlık yankılanacak rıhtımda ve soracaklar, bu çığlık da ne ve görecekler bardakları yıkarken gülümsediğimi de ve soracaklar yüzündeki gülümseme niye.
Pero una noche se oirán gritos en el puerto y se preguntarán de dónde habrán salido. Y verán cómo me río mientras friego los vasos. Y la gente se preguntará :
Ama sadece, ne kadar kalmıştı, 60 gün mü?
Sólo estaremos casados durante, ¿ cuánto falta, 60 días?
Ama sana asıl diyeceğim önümüzdeki birkaç gün bana göz kulak olsan iyi olur çünkü yapmam gerekeni günah işlemeden yapmak istiyorum çünkü hırsızlık hakkında ne hissettiğini biliyorum.
Pero lo que quiero decirte es que será mejor que me vigiles en los próximos días porque quiero hacer una cosa sin cometer ningún pecado gordo porque ya sé que no te gusta que la gente robe.
Evet, ama Phyllis bu olaydan iki gün önce ne yapıyordu bilseniz.
¿ Y qué hacía Phylis dos días antes?
Bilmiyorum ama herkes Antonio Valastro'nun tembelleştiğini söylüyor. Bütün gün barda ve evde ne olup bittiğini görmüyor.
No sé... pero se oye que'Ntoni Valastro se ha convertido en un vago inútil... frecuentando tabernas... olvidando a lo que ha llevado a su familia.
Ama tanınmadığım düşünülürse, şüpheli miyim? Şimdi bile düşünürken, bana karşı kanıt topluyorlar ve bir gün senin kaybolmandan sorumlu olduğumu bulurlar... Aynı anda zaten öldürmüş olsaydım ne tuhaf olurdu, görüyorsun.
Suponiendo que sin saberlo yo fuese sospechoso, suponiendo incluso que estén abriendo un caso contra mí, y que un día descubran que soy responsable de tu desaparición, comprendes lo torpe que habría sido haberte asesinado ya.
Ben 40 yıldır dans ediyorum, ama her gün çalışmazsam ne arabeski ne de diğer hareketleri yapamam.
¡ Mire... yo hace cuarenta años que bailo! Pero si no estudiase todos los días... ¿ lo ve? Hacia atrás en arabesco, luego un releve, ¿ lo ve?
Anlayabilmem için bir savaş geçti ya da belki de 4 yıl daha yaşlandığım içindir ama seni düşünmediğim tek bir gün bile olmadı ne de gece denizde ya da karada şehirde ya da kucağımda bir bebekle bir avuç çocuğu ormana sürüklerken.
La guerra me ha hecho comprender. O quizá hayan sido estos 4 años. Pero no he pasado un día sin pensar en ti ni una noche en el mar o en tierra en la ciudad o en la selva con un bebé en brazos.
Ne gün geçirdik ama!
- Hola, señorita Hudson.
Ne gün ama! Gece için kapanıyoruz.
Venga, hay que cerrar.
Ne gün ama.
¡ Menudo día!
Ama ne derse desin insanlar çanta gibi her gün taşınmaz.
Oh, perdona. Debemos aclarar su asunto.
- Ne doktor ama. Sophie'ye göre her gün temiz gömlek giyen herkes doktor.
Para ella cualquiera que use una camisa limpia a diario es un médico.
Bir gün adam bizi yakaladı. Ne durum ama!
Y un día nos encontró, ¿ Te imaginas la escena?
Yalnızca bir gün kalabilirim, yarın da Paris'e gideceğim ama daha sonra ne yapacağımı bilmiyorum.
Sólo puedo quedarme un día, mañana estaré en París y no sé luego.
Ama bu adam ne yaptı? Korkakça bir kaç gün müsaade istedi.
Suplicar días de gracia es propio de un verdadero cobarde.
Yarın veya ertesi gün burada olurlar, ne kadar içtiklerine bağlı tabii ama seçim günü burada olacaklarından emin olabilirsin.
Llegarán mañana o pasado mañana, depende de cuánto alcohol consuman. Pero el día de las elecciones, puedes contar con ello. Estarán aquí.
Duydum, gördüm ama..... Hatta bana herhengi bir gün ne gerekirse buraya gel demişti...
Porque lo he visto y oído. "Si necesita algo, lo que sea..."
Bir gün her şeyin yolundadır ama ertesi günü ne olduğunu anlamadan takla.
Lo sé. Un día lo tienes todo. Al día siguiente...
Bunun sonucunda, ben de o gün gazetelerdeki sinema seanslarına baktım ama Matmazel Cardona'ya o gün tam olarak ne tür bir film izlediklerini sormak istiyorum.
Por eso consultamos los programas de ese día en el cine, pero quisiera preguntar a la Señorita Cardona declarar que tipo de film presenciaron ese día.
yediğimiz tek şey lapa... her gün yemekler değişsin diye dua eder dururuz... ama yine lapa koyarlar önümüze... hiç tane çıkmaz içinden, aramak boşuna... yalvarsak da, sızlansak da sonuç değişmez... ama düşlerimizi hiçbir şey engelleyemez... gözlerimizi kapatıp hayallere daldığımızda... yemekler, güzel yemekler... sıcak sosis ve hardal... biraz da keyiflenince... jöle ve muhallebi... sütlü tatlılar ve börekler acaba daha sonra ne yesek?
"Sólo gachas nos dan " Rezamos todos los días ¿ Nos cambiarán la minuta? " ¡ Pero siempre las mismas gachas!
Burası için üç günlük plan yapmıştım, ama bir gün yeterli olacak gibi, sen ne dersin?
Tengo previsto quedarme tres días pero un día debe ser suficiente, ¿ qué piensas?
Ama her gün görüyoruz birbirimizi, başka ne istiyorsun ki anlamadım.
No, nos vemos todos los días. No sé qué más quiere.
Şey, aslında, şöyle düşün- - Sen her ne yapıyorsan yap ama, ve zavallı küçük Valerie, bizim hakkımızdaki gerçekleri duyduğu gün- - Oh, Bunu düşünmekten nefret ediyorum.
Tú estás esforzándote por ver qué puedes hacer... y la pobrecita Valerie, en cuanto se entere de lo nuestro... ay, detesto pensar en eso.
Ne adam ama... bir gün aynı şeyi yapabilmek isterim!
¡ Ciertamente extraño... me pregunto si alguna vez podré ser como él!
Oo-de-lally, oo-de-lally Vay canına, ne gün ama
¡ Caramba!
Evlat, senin için oldukça duygusal bir gün olduğunu biliyorum ama, delilleri ne yapacağız?
Hiijo, sé que ha sido un largo día para ti. No podemos discutir con la evidencia.
Evet, hala ne güzel bir gün, ama...
Bueno, aun es día perfecto, pero...
- Ne gün oldu ama.
- Menudo día ha sido.
ne günlerdi 17
ne gündü 16
ne gündü ama 41
amazon 38
aman 633
amalia 33
amar 39
amanda 248
aman tanrım 8090
aman tanrim 52
ne gündü 16
ne gündü ama 41
amazon 38
aman 633
amalia 33
amar 39
amanda 248
aman tanrım 8090
aman tanrim 52
ama oldu 35
ama öldü 33
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
amato 35
amanın 172
amaç 42
ama benim 40
aman aman 28
aman allah 310
ama öldü 33
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
amato 35
amanın 172
amaç 42
ama benim 40
aman aman 28
aman allah 310
ama biz 56
ama bu 445
aman anne 20
aman be 76
ama biliyorum 27
aman allahım 373
ama orada 22
aman ya 22
ama neden ben 22
ama o 292
ama bu 445
aman anne 20
aman be 76
ama biliyorum 27
aman allahım 373
ama orada 22
aman ya 22
ama neden ben 22
ama o 292