English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ N ] / Not al

Not al traducir español

1,319 traducción paralela
İzleyicilerden iyi not alacağı kesin.
¿ Pero eso alegraría al público, no crees?
- Bunları not al, Janet.
- Escríbelo.
- "Kızarmış et." - Not al!
- Carne chamuscada.
Not almaya başla çünkü Gig ve ben bunu konuşmaya başladığımızda altın fikirler havada uçuşacak. Hiçbirini unutmak istemiyorum.
Mejor empiezas a tomar notas porque cuando Gig y yo empecemos el show... va a haber oro volando por aqui y no quiero que nada quede librado al azar.
11 ay sonrasına bir yere not al, o gün gelince mazeretin olmayacak.
Tras 11 meses tecleándolo, no tendrás excusas.
- Not alırım.
- Lo tomaremos en cuenta.
Finalde iyi not al, hocan resmen teklif etsin o zaman karar veririz.
Saca una buena nota y espera que te haga la oferta oficial y veremos que pasa.
- Not al.
Recibido.
Peki ya not alırsak?
¿ Qué de tomar notas?
Not al.
Tome un mensaje.
1980'lerde haftada bunun gibi 10 not alırdık.
- En los años 80 recibíamos 1 0 notas como ésta por semana.
- Not al.
- Coge el mensaje.
Not al Charlotte.
Charlotte, toma apuntes, ¿ quieres?
- İyi not alırsan iyi olur değil mi?
Puedes usar el curso?
EVet, bunu not al.
Si, toma nota de eso.
- Not al.
- Apunta lo siguiente.
Not al, kız evli.
Toma nota, está casada.
Müdürümüz Bay Petrick, konuşulanları not almamızı ister.
A nuestro gerente, el Sr. Petrick, le gusta que nos apegemos al escrito.
Not alıyorum.
- Estoy tomando apuntes.
Not alırken saçını kulağının... arkasına atıyorsun. Çok havalı.
Te pones el pelo detrás de la oreja cuando tomas apuntes me gusta mucho.
- Not al.
- Toma el mensaje.
Ben de içeri giriyorum. Çünkü bunları not alıp sana kıyafetle ilgili işkence yapmalıyım.
Yo tambien, ya que quiero escribir... como he de torturarte sobre ese traje.
Her şey not alınmalıymış.
Debemos registrar todo.
Bir kenara not al.
Anota esto, novato.
Söylediğim gibi, eğer iyi not alırsanız... Bay. Shapiro gibi...
Como estaba diciendo, si han tomado buenas notas... como el señor Shapiro aquí...
- Not alındı Yoldaş Kaptan.
Anotado, camarada capitán.
Altını çizdiği yerleri not al. Bulduğun her şeyi bana haber ver.
Encuentra algo que te impresione, trama de conspiración, pasajes subrayados.
Not alabilmen için ders programımın bir kopyasını al.
Necesitas mi horario de clases para que tomes notas.
Ne zaman iyi bir fikrim olsa, günlüğüme not alırım ki aklımdan uçup gitmesin.
Siempre que tengo una idea, la vuelco en mi diario antes de que se borre de mi mente.
Yalnızlığımın ilk gününü not alıyorum.
Estoy documentando mi primer día como soltera.
Dotty bir not bırakmış olsaydı, adını da verebilirdi.
Si al menos... Dotty hubiera dejado una nota,... si me hubiera dado el nombre...
Buffy'ye not gönderip, kardeşini görmek istiyorsa Seçtiğimiz bir yere gelmesini yazacağız.
Enviamos una nota a Buffy diciendo que si quiere ver a su hermana, tendrá que ir sola al lugar que escojamos.
- Not alındı.
Comprendido.
Koç Jimmy için not bıraktım. Malzemeleri bırakacağım.
Le dejé un mensaje al entrenador Jimmy que vendría a darles el equipo.
Soru da bu. 9 ile 10 arasında not vermek gerekirse, 9 mu, 10 mu?
En una escala del 9 al 1O, ¿ es un 9, un 1O?
Ama artık geceleri not etmek için bir defterim var.
Pero ahora tengo una libreta para escribirlas al caer la noche.
Şimdi İspanyol kalesine güvercinle bir not gönderdim.
Ahora he de enviar un mensaje al fuerte español lo antes posible.
Duvara gidip maçı kazanmak için bir not yazacağım.
Volvería al Muro a escribir una nota para que ganemos el partido.
Patrona not vereceğiz demek.
Debemos calificar al jefe.
Yıldız üzerinden mi yoksa 10 üzerinden mi not vereyim?
- ¿ En estrellas o del 1 al 1 0?
Bir ile o arasında not ver.
En la escala del uno al 10.
Al bir not.
Toma este memorándum.
- Neden? - Kürsüye alışmak istiyorum da. - Alt tarafı bir not Frasier.
Bueno, creo que debería familiarizarme con el estrado.
Not : Para nakit olsun. "
El cheque, al portador ".
- Harika. - Bunları not mu alıyorsun?
- ¿ Estas anotando esto?
Not al.
- Asi es.
Bak, alınma ama, hiç konuşma havasında değilim
Look. No offense, but I'm really not in the mood for talking.
Hop on Pop'tan tut Death Be Not Proud'a kadar hepsini bugün okudum.
Todo desde Asalto al abuelo hasta Muerte, no seas orgullosa.
Not et. Kilo alıyorsa, sağlık problemleri yaşayabilir. Öğleden sonraki toplantıda söylersin.
Si está engordando, puede afectar a su salud y hay que ponerlo en el informe.
Haberlerde silahlı bir köylü görünce kanal değiştirirsiniz.
Ven un campes ¡ no armado en las not ¡ c ¡ as y camb ¡ an al canal.
- Not sonundaydı.
- Con una nota al final.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]