Olamam traducir español
5,831 traducción paralela
Yardımcı pilotun ben olamam.
No puedo ser tu compinche.
Tamam, biliyorum o lanet şapşal suratı yapıyorum. ama buna engel olamam.
Está bien, sé que estoy haciendo esa tonta cara de sorpresa, pero no puedo evitarlo.
Bildiğim kadarıyla bu adam söz konusu olduğunda hiçbir şeyden emin olamam.
Según mi opinión concerniente a este individuo, No estoy seguro de nada.
Sen mutsuzken, ben hiç bir zaman mutlu olamam, Katrina.
Nunca me alegraría... verte infeliz, Katrina.
Seni insan tutan tek şey olamam.
No puedo ser la única cosa que te mantiene humano.
Artık senin yanında olamam Sarah.
Ya no puedo estar aquí por ti, Sarah.
Bilmiyorum, emin olamam.
No lo sé. No puedo estar seguro.
"Ben yuva yıkan biri olamam." diyerek oradan uzaklaştı.
Fue como : "¡ Dios! Soy un destructor de hogares".
Ya da olamam.
Excepto que no puedo.
Dışarı çık. Werner'ın tek plânı ben olamam.
Salid a la calle.
Ama olamam.
Pero no puedo.
Bunu söylediğim için özürlerimi kabul edin ama tek başıma güvende olamam. ya da Fransa Kralıyla da.
Perdonadme por decir esto, pero... no estaría más a salvo yo sola, o con el rey de Francia.
- Yardımcı olamam.
- ¡ No puedo ayudarte allí!
Ama bunun için önceden olduğum gibi katil olamam.
Pero para hacerlo, no puedo ser el asesino que fui una vez.
Diana, ben herhangi bir ebeveyn olamam.
-... influencia que tuviera- - - Diana resulta que yo no soy cualquier padre.
Dünya'da tek kare desenli seven ben olamam adamım.
No puedo ser el único tipo al que le gusten las camisas a cuadros, tío.
Yalancı biriyle birlikte olamam.
No puedo dormir con un hombre que es un mentiroso embustero.
Yani evli değilim diye çocuğunuza iyi bir ruhsal yol gösterici olamam, öyle mi?
Entonces, como no estoy casada, ¿ no puedo ser un guía espiritual para un niño?
Sanıyorum Hagya'nın yeraltına inmemi emretmesi tuhaf bir durum. Fakat beni o anda durdurmadıklarına göre ölümcül bir hata etmiş olamam.
Supongo que sería extraño que Hagya me ordenara venir a los subterráneos... mi error no fue tan obvio.
Yani, tam olarak saatten emin olamam tabi.
No sé con seguridad la hora exacta.
Senin gibi bir özentiyle arkadaş olamam.
- No puedo ser amigo de alguien tan falsa como eres.
Sahte biriyle arkadaş olamam çünkü.
- ¿ Por qué no puedo ser amigo de alguien así.
Her zaman sana göz kulak olamam.
No puedo cuidarte todo el tiempo.
Olamam, mezun oluyorum.
No, estoy en último año.
"O kız" olamam.
No puedo ser esta chica.
Yalnız olamam.
No puedo estar solo.
Kafamda başka şeyler varken içeride olamam.
No puedo estar allí. Tengo otras cosas en mi cabeza.
Hasta olamam!
No me puedo enfermar.
Ben kötü kız olamam.
Que puedo ser mala.
Çok iyi bir Kızılderili olabilirim ama lider olamam.
Soy un muy buen indio, pero no soy jefe.
- Onun hakkında tam emin olamamıştım.
- Antes no estaba segura sobre él.
Bunun için pek de memnun olamam.
No puedo estar contento por eso.
Haber medyamdan çoğunun skandalla beslendiğinin farkındayım... -... ancak kendim skandal konusu olamam.
Soy consciente de que muchos medios nuevos prosperan con el escándalo, pero no tengo interés de convertirme en uno.
Sağdıcın olamam.
No puedo ser tu padrino.
Burada olamam.
No puedo estar aquí.
Neden Amerikalıyım, neden Amerikasız olamam.
" Porque soy una Americana, y no una Anti-americana,
Niye ben olamam?
¿ Por qué yo no?
Dışarıdan biri olamam, istemiyorum da.
Puedo apos ; t ser exterior. I don y apos ; t quieren estar afuera.
- Size yardımcı olamam.
No puedo ayudarte.
- Yardımcı olamam, üzgünüm.
No puedo ayudarte.
Bayan Griffin, yardımcı olamam. Bu bir bağımlılık.
Señora Griffin, no puedo hacer eso, es una adicción.
Ben çocuk sahibi olamam.
No puedo tener hijos.
Seninle olamam.
No puedo estar contigo.
Senine çıkamam, kız arkadaşın olamam.
No puedo salir contigo o ser tu novia
Dün gece açık olamamışım demek ki.
No podría haber sido más claro anoche.
Seni seviyorum Margaux, ama bu ara yanında olamam.
Te quiero, Margaux, pero ahora mismo, no puedo estar cerca de ti.
Ferrante o ihtişamlı ordusuna rağmen üç beş korsana mani olamamış.
Por toda la gloria militar de Fernando, no pudo dejar una horda de piratas en el muelle.
O cadının söylediklerinde sonra, şüphelerim hariç, hiçbir şeyden emin olamam.
DESPUÉS DE LO QUE DIJO ESA BRUJA, NO PUEDO ESTAR SEGURO MÁS QUE DE MIS DUDAS.
Herrmann. Bunu gören tek ben olamam, değil mi? Neyi gören?
Oye, Herrmann, no soy la única que lo ve, ¿ no?
- Olamam. - Olabilirsin.
- No puedo hacerlo.
Onsuz olamam.
Yo no existo sin ella.