Olduğunuz yerde kalın traducir español
972 traducción paralela
Kimse kımıldamasın! Sadece olduğunuz yerde kalın!
Nadie se mueva, quédense donde están.
- Bayım, olduğunuz yerde kalın.
Señor, quédese donde está.
Olduğunuz yerde kalın!
Quietos ahi!
Olduğunuz yerde kalın.
¡ Quédense donde están!
Olduğunuz yerde kalın, hepiniz.
Quédense todos donde están.
Olduğunuz yerde kalın!
¡ Alto ahí!
- Hayır, olduğunuz yerde kalın.
- No, quédese donde está.
Olduğunuz yerde kalın.
Quedaos donde estáis.
- Olduğunuz yerde kalın.
- No se muevan.
Sadece olduğunuz yerde kalın.
Quédense donde están.
- Siz olduğunuz yerde kalın.
- Ustedes quédense aquí un rato.
Olduğunuz yerde kalın ve korktuğunuzu belli etmeyin.
Quédense quietos ahí, y que no se note que están nerviosos.
Lütfen olduğunuz yerde kalın ve dinleyin.
¡ Por favor, presten atención!
Olduğunuz yerde kalın, tamam mı?
Pues, quédese ahí.
- Olduğunuz yerde kalın!
- Paraos donde estáis. - Alto.
Ama olduğunuz yerde kalın... yoksa kurşunu yersin.
Pero quédese donde está o lo llenaré de plomo.
Olduğunuz yerde kalın. - Görevli, buraya gel.
Quédense donde están.
Olduğunuz yerde kalın.
Quédese donde está.
Olduğunuz yerde kalın!
¡ Quietos ahí!
Olduğunuz yerde kalın ve sesinizi çıkarmayın!
¡ Quédense dónde están y silencio!
Olduğunuz yerde kalın.
¡ Quédense dónde están!
Olduğunuz yerde kalın! Bir milim bile kıpırdamayacağım.
- ¡ Quédese donde está!
Hayır, olduğunuz yerde kalın. Halledebilirim.
No se preocupe, puedo hacerlo yo.
Olduğunuz yerde kalın! Kimse kımıldamasın.
¡ Que no se mueva nadie!
Stark'ın kazanmasını istiyorsanız olduğunuz yerde kalın. Duydunuz mu?
Si queréis que gane Willie quedaos donde estáis.
Ben söyleyene kadar olduğunuz yerde kalın.
Se quedarán allí hasta que les diga.
Olduğunuz yerde kalın millet. Geri durun.
No se agolpen, échense atrás.
Aksi söylenene dek olduğunuz yerde kalın.
Esperen nuevo aviso.
Olduğunuz yerde kalın.
Quédense donde están.
Olduğunuz yerde kalın çocuklar.
No os mováis, chicos.
Olduğunuz yerde kalın.
¡ Quédese allí!
Olduğunuz yerde kalın.
Permanezca donde está.
Sizse hiçbir yeri sevmezsiniz, onun için olduğunuz yerde kalın.
Es incapaz de apreciar ningún sitio, por eso no se mueve de donde está
Mike, Jerry, olduğunuz yerde kalın!
Quédense donde están!
Tanıklar ifade verene kadar olduğunuz yerde kalın.
Saluda al Sr. Wilkison de mi parte.
Olduğunuz yerde kalın.
Quietos ahí.
Olduğunuz yerde kalın.
Mantened los puestos.
- Olduğunuz yerde kalın.
Quedaos donde estáis.
Siz üçünüz olduğunuz yerde kalın.
No os mováis, vosotros tres.
Olduğunuz yerde kalın.
¡ Quèdense dónde están!
Olduğunuz yerde kalın!
¡ Son ustedes muchos!
- İkiniz, olduğunuz yerde kalın.
Ustedes dos, no se muevan.
Olduğunuz yerde kalın.
No se muevan.
Olduğunuz yerde kalın!
¡ Quédense donde están!
Olduğunuz yerde kalın.
¡ Quédese quieta donde está!
Olduğunuz yerde kalın.
¡ No te muevas!
Olduğunuz yerde kalın.
Que nadie se mueva.
Olduğunuz yerde kalın!
¡ Manteneos firmes!
- Olduğunuz yerde kalın!
- ¡ Quietos!
Olduğunuz yerde kalın!
¡ No se muevan!
Olduğunuz yerde kalın çocuklar.
Quietos, que nadie se mueva.