English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ O ] / Olmeyecegim

Olmeyecegim traducir español

668 traducción paralela
Ölmeyeceğim, Song Eun-chae.
Yo no voy a morir, Song Eun-chae.
Öldüğümü düşündüler, ama asla ölmeyeceğim!
Pensaron que había muerto, pero yo nunca moriré.
Ölmeyeceğim!
¡ No moriré!
Ölmeyeceğim.
¡ No quiero morir!
- Ölmeyeceğim.
- No moriré.
Bu, ölmeyecegim anlamina mi geliyor
¿ Quieres decir que no voy a morir?
Oraya varmadan ölmeyeceğim.
No sere asesinado antes.
Ama ölmeyeceğim. Kanamayı durdurdum.
Pero no voy a morir, he dejado de sangrar.
Evlat, başkan olmadan ölmeyeceğim.
Chico, llegaré a presidente.
Hayır! Ölmeyeceğim!
¡ No!
Ama bilincinde değildim ve bunun için ölmeyeceğim!
Lo maté, pero no moriré por eso.
Öyle hemen ölmeyeceğim.
No voy a morir.
Ben ölmeyeceğim... geri döneceğim.
Estarás muerto. Regresaré.
Ölmeyeceğim.
No me perderás.
Asla ölmeyeceğim.
No voy a morir nunca.
Çok ama çok yaşlı olacağım, ama ölmeyeceğim.
Envejeceré pero no moriré nunca.
Ölmemi bekliyor ama ölmeyeceğim.
Ella espera que me muera, pero no moriré.
Ölmeyeceğim.
No moriré.
Sen buralardayken ölmeyeceğim.
No puedo morir, contigo rondándole
Ben ölmeyeceğim ki. Dr Meister kalbimin iyi olduğunu söyledi.
No voy a morir el Dr. Meister dijo que mi corazón esta bien.
Ölmeyeceğim, değil mi sevgilim?
Cariño, no moriré, ¿ verdad?
Ölmeyeceğim.
Voy a seguir viviendo.
Ben ölmeyeceğim.
No me voy a morir.
Ama beni dinleyin. 48 saat içinde ölürsem,... tek başıma ölmeyeceğim. O zaman 48 saat içinde ölürsünüz.
Entonces morirá en 48 horas.
Ben burası için ölmeyeceğim.
Tampoco daría mi vida por ese sitio.
Kore için ölmeyeceğim. Ve 10 yıl da yatmayacağım.
No daré mi vida por Corea ni pasaré diez años en la cárcel por no darla.
En azından açIıktan ölmeyeceğim.
Bueno, de todas formas no moriré de hambre.
Dünkü hindileri sen de gördün. Bundan sonra yavaş yavaş acımdan ölmeyeceğim.
Tú vista ayer aquellos guajolotes, ya no me voy a seguir muriendo de hambre poco a poco.
Gerçekten ölmeyeceğim.
No tengo ganas de morir.
Ölmeyeceğim.
Yo no moriré.
Tekrar olmaz! Tekrar ölmeyeceğim!
¡ No quiero morir otra vez!
Korkma, ölmeyeceğim.
No tengas miedo, no me pienso morir.
Köpek gibi ölmeyeceğim.
No quiero morir como un perro abandonado.
Ama, kocamın katili her kimse, o can vermeden ölmeyeceğim. Ölmeyeceğim.
Pero no moriré... hasta que el hombre que asesinó a mi marido sea...
Ben asla ölmeyeceğim!
¡ No voy a morir!
Asla ölmeyeceğim...
¡ No moriré!
Ama ben evcil bir Kızılderili olarak ölmeyeceğim.
Pero cuando yo muera, no lo haré encerrado en una reserva.
Belki. Ama asla açlıktan ölmeyeceğim.
Quizá, pero nunca me moriré de hambre.
Ölmeyeceğim!
No moriré
Ölmeyeceğim.
No voy a morirme.
Ben ölmeyeceğim.
No voy a morir.
Hayır, ölmeyeceğim!
¡ No, yo no!
Bu şekilde ölmeyeceğim!
¡ No moriré así!
Ben de ölmeyeceğim!
¡ Yo tampoco moriré!
Bu madenlerde ölmeyeceğim.
Yo no voy a morir en esta mina.
Tasalanma. Ölmeyeceğim.
No te preocupes, sobreviviré.
Ölmeyeceğim.
No voy a morir.
# Yaşayacağım, ölmeyeceğim
Viviré, no moriré
Hiç ölmeyeceğim.
Nunca moriré.
- Ölmeyeceğim. Herkes binsin!
¡ Viajeros al tren!
- Ben bu şekilde ölmeyeceğim.
- Yo no voy a terminar de esa manera.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]