Oğlun traducir español
7,095 traducción paralela
Ve oğlun yetişkin bir adam, artık ona bebek gibi davranmana gerek yok yani her nerdeyse, iyi olduğuna eminim.
Pero tu Henry es un hombre adulto, y ya no tienes que cuidarle, así que esté donde esté, seguro que está bien.
İstediğim, oğlun ile birlikte başardığımız şeyi göstermekti.
Quería enseñarte todo lo que tu hijo y yo hemos conseguido.
Oğlun artık toplum tarafından kabul görecek, ve buradan büyüyecek.
Y ahora que tu hijo ha sido aclamado públicamente por el rey, tu posición ha ascendido.
Diğer oğlun burada!
¡ Aquí tienes otro hijo!
Bana bir oğlun annesini koruması gibi geldi.
Parece un hijo protegiendo a su madre.
Bakan, senin oğlun muydu?
Vuestro hijo era el pastor.
Onun senin oğlun olduğu sırrı seni yaşlı köpek.
Que es tu hijo. Viejo perro.
- Oğlun olsaydı daha vahşi olurdun.
- Es verdad. Si hubieras tenido un chico, serías mucho más salvaje.
Bilmek istediğim bir şey var, Moloch'u öldürmek için gittiğimizde, araya oğlun girerse, o kılıcı kullanabilecek misin?
Necesito saber que si tu hijo interfiere con que matamos Moloch, serás capaz de usar esta espada contra él.
- Oğlun hangi tür müzikleri seviyor?
¿ Qué tipo de música le gusta a tu hijo?
Oğlun gelmek üzere.
Tu hijo esta casi aquí.
Senin oğlun olsaydı?
¿ Si fuera tu hijo?
Eğer hayatı iyi gidiyorsa, oğlun için de iyidir, senin için de. Herkes için de.
Si a él le va mejor, es bueno para tu hijo, es bueno para ti, es bueno para todos.
Oğlun çok şirin.
Tu hijo es adorable.
Oğlun hakkında fazla endişelenmediğine şaşırdım.
Me sorprende que no estés más preocupada por él.
Oğlun, bunu hissetmişti.
Tu hijo lo sintió.
- Oğlun mu?
- ¿ Hijo? - Vaya...
Beni de diğer oğlun gibi ismimle çağırman gerekmez mi?
Debería usar mi primer nombre dulcemente, como si fuera su hijo.
- Ya senin oğlun?
- ¿ Y tu hijo?
- Oğlum. - Oğlun mu var?
- ¿ Tienes un hijo?
Oğlun için üzgünüm, Maureen.
Siento lo de tu hijo, Maureen.
Oğlun benim çatım altında büyüyecek.
Tu hijo será educado bajo mi techo...
Topraklarını, halkını hatta kıymetli oğlun ve karını.
Tus tierras, tu pueblo incluso a tu hermosa esposa e hijo.
- Hiç, oğlun hariç tabii.
Ninguno, excepto tu hijo, claro.
Oğlun büyüyor Peabody.
Crece, Peabody.
Alexei, konu oğlun.
Alexei, es sobre tu hijo.
Oğlun, huzur içinde yatsın o da öldürüldü, doğru mu?
Tu hijo, que descanse en paz... - ¿ Fue asesinado? - No.
Neyse... İşte oğlun böyle biriydi.
En fin... esa era la clase de hombre que era tu hijo.
Sizlere yeminim olsun. Kara Veba'nın bizlerden alıp götürdüğü her bir ana, kız, baba ve oğlun intikamını alacağız.
Les juro que cada madre... hija... padre e hijo que nos arrebató... la peste negra será vengado.
Oğlun bana lazım, Şey için...
Necesito a su hijo Douglas para...
Sadece oğlun bana kocan seni 19 yaşında biri için terkettiğinden sanırım sende şu kadınlardan biri olacaksın hani ilk kez lise de tanıştığımız çekici kadınlar olur ya ama sonra kendini salacaksın, kıllı çenenle beraber göbeğin ve gerdanın sarkacak...
Es que cuando su hijo me dijo que su esposo la dejó por una chica de 19 años pensé que iba a ser una de esas "sexy cuando la conocí en el bachillerato pero dejó de cuidarse y tiene panza y cuello de pavo con un mentón peludo".
Tabii, halletmesi için oğlun Skippy'yi yollarsın.
No, claro, enviará a su hijo Skippy a hacerlo por usted.
- Karın ve oğlun?
- Tu esposa e hijo!
- Bir oğlun avukattı, o nasıl?
Tu hijo, el abogado, ¿ cómo está?
- Kristi, büyüyeceksin ve seçilmişlerden olan bir oğlun olacak.
Kristi, tu vas a crecer... y vas a tener un hijo que es uno de los elegidos.
O senin oğlun değil.
Él... él no es tuyo.
O senin oğlun değil. Claire.
Él no es tuyo, en absoluto, Claire.
Bu senin oğlun mu?
¿ Es éste su hijo?
Sevgili oğlun Küçük Pete.
Tu hijo que te quiere, Pequeño Pete.
Sevgili oğlun Küçük Pete. Alakasız Altılı'nın gururlu üyesi.
Tu hijo que te quiere, Pequeño Pete, orgulloso miembro de Los Ridículos seis.
Senin oğlun öldü.
Tu hijo no existe más.
İki tane yetenekli oğlun var.
Tienes dos hijos talentosos.
Ben senin oğlun değilim.
Yo no soy tu hijo.
Shiva'nın üzerine su döküp, içinden bir dilek tuttuğunda, oğlun akıllanacaktır.
Vierta esta agua sobre Shiva, con todo tu corazón, y Él te guiará a su hijo en el camino correcto.
Gel de bak oğlun ne yaptı!
Vea lo que su chico es hasta ahora!
Ölmüş olan oğlun gelipte sana nasıl yardım edecek?
¿ Cómo puede su hijo muerto que volver para usted?
Oğlun artık bir ölü!
¡ Tu hijo está muerto!
- Oğlun mu?
Mi hijo. - ¡ ¿ Hijo? !
Oğlun olduğunu mu söylemiştin Gold?
- ¿ Dijiste que tenías un hijo, Gold?
Demek o kötürüm, senin oğlun.
Solo mi hijo, Ivar, y yo.
Oğlun o da benim misafirim.
Tu hijo también es mi invitado.