Ski traducir español
576 traducción paralela
Kışlaya varınca bize gerçek mevzuyu söylerler zaten.
Ski nos dará toda la información.
- Thatcher nerede kalacak Ski?
- ¿ Dónde puedo encontrar a Thatcher?
Düşünüyorum da Ski, adamlar mevzuyu öğrenmek için can atıyor.
Ski, los muchachos mueren de envidia por saber lo que se prepara.
Ski ne zaman yeni bir uçak alsa ona deli gibi bağlanıyor ama her zaman da bana geri dönüyor. Özellikle de acıktığı zaman.
Cada vez que Ski tiene un nuevo avión, se enamora, pero siempre regresa a mí, sobre todo cuando tiene hambre.
- Yüzdeydeki rüzgar hızı neydi Ski? - Saatte 14 km.
- ¿ Cuál es la velocidad del viento?
Seni seviyorum Ski, seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum.
Y yo te amo, Ski. te amo, te amo, te amo.
Yanağın kanıyor!
Ski, estás sangrando.
Bize ne canım.
¿ Qué importa, Ski?
Ski, beni California'ya götüremezsen ne olacak?
¿ Y si no puedes llevarme a California?
Ski, güzel kız dolu bir kasaba var dışarıda.
San Diego está lleno de lindas muchachas.
- Ski'yi arıyoruz.
- Busco a Ski.
Ski'yi hatırlar mısın? O öldü.
Mataron a Ski.
Ski!
¡ Ski!
Kaç! Ski!
¡ Corre, Ski!
Kaç Ski!
¡ Corre, Ski!
Kaç Ski!
¡ Corre, Ski! ¡ Ski!
Kaç Ski!
¡ Huye, Ski!
Kaç!
¡ Corre, Ski!
Ski! Kaç!
¡ Corre, Ski!
Kaç Ski!
¡ Ski, huye!
Ski, Ski!
¡ Ski, Ski!
Philly'e gidip Ski'nin ailesini görmeliyim sonra pazartesi Brooklyn Donanması'na gitmeliyim.
Tengo que ir a ver a los padres de Ski y presentarme el lunes en nuestra base.
- Anne bu yaza kadar hiç ski yapmamış.
- Anne no había esquiado nunca.
Bu iki ayı da dağ birlikleri için kayak sopası almakta geçirdim.
Me pasé los dos meses comprando bastones de ski para las tropas de montaña.
Bütün yıl şehirde çalıştıktan sonra birazcık su kayağı ilaç gibi geliyor insana.
Estando en la ciudad encerrado trabajando todo el año... -... un poco de ski acuático hace bien.
"Duruşmada Bayan Hill, su kayağı eğitmeniyle arasında hiçbir şey geçmediğine dair yemin etti."
"Durante el juicio, la Sra. Hill juró que nunca hubo nada entre ella y el instructor de ski acuático".
Su kayağını neden tercih ettiğini anlayabiliyorum.
Comprendo por qué prefería el ski acuático.
Su kayağı yaptığın zamanlarda çekici, bronz tenli, adaleli biriydin.
Cuando hacías ski acuático, eras atractivo, bronceado, musculoso. Tenías éxito.
- Hey, Ski!
- ¡ Eh, Ski!
Benim adım Ski.
Yo llamar Ski.
Ski. Çaktın mı?
Ski. ¿ Comprendes?
- Ski, ben senin dostunum.
- Ski, yo soy tu amigo.
- Hey Ski. Dostum?
- Eh, Ski, amigo.
- Ski, seni sevmiyor.
- No te quiere, Ski.
- Hey Ski, git ve biraz hava al.
- Ski, sal a tomar el aire.
Bay Ski, lütfen. Lütfen yapmayın!
Sr. Ski, por favor. ¡ Déjeme!
- Ski onu rahat bırak!
- ¡ Ski, déjala en paz!
- Ski beni alırsa, o zaman endişelenmeli.
- Si Ski me consigue, es el destino.
- Ski aynı değil.
- Ski no misma cosa.
Ski onu ilk rauntta nakavt etmezse sana para bile veririm.
Apuesto lo mismo a que Ski no lo tumba en el primer asalto.
Ayağa kalk Ski. Ayağa kalk!
Levántate, Ski. ¡ Levántate!
- Kanaması var. Adamın kanaması var Ski.
- Está sangrando, Ski.
- Onu ele geçirdin Ski.
- Ya lo tienes, Ski.
- Annesini istiyor Ski.
- Busca a su madre, Ski.
Yakala onu, Ski!
¡ A por él, Ski!
Haydi Ski, indir şunu aşağı!
¡ Vamos, Ski, dale una tunda!
Haydi Ski, yakala şunu!
¡ Vamos, Ski, a por él!
- Yakala Ski.
- Dale, Ski.
- Nerede kalacağız Ski?
¿ Dónde están nuestros cuarteles, Ski?
Net çıkmamışki.
Está muy difusa.
Geçen kışki soğuk algınlığı ve şu parmağıma saplanan kıymığı saymazsak yirmi yıldır hasta bir günüm bile olduğunu sanmıyorum.
Fuera de un ligero catarro que tuve el último invierno... y una astilla que me supuraba en este dedo,... no creo haberme enfermado un solo día en 20 años.