Söylediğine göre traducir español
1,746 traducción paralela
Söylediğine göre ayakları ustura ile kesilmişti.
Dijo que le habían tajeado los pies con una hoja de afeitar.
Çok mu para vardı acaba? Özellikle söylediğine göre...
Ya que lo mencionó específicamente, debe haber mucho dinero.
Söylediğine göre huysuzmuşum.
Cree que soy malvada.
Özel dedektiflerin söylediğine göre burası Jack'in onu tuttuğu yer.
Por lo que me pudieron decir, aquí es donde Jack la retenía.
İlk yardım görevlilerine söylediğine göre kadın. Yerdeki tahtalardan bir tanesini yerinden çıkarttı.
Ella le dijo a algún paramédico que aflojó uno de esos zócalos.
Söylediğine göre diğer çocuklar ona kötü davranıyormuş.
Los otros niños eran malos con ella, dijo.
Karısının söylediğine göre sizi pek sevmezmiş. Ee, ne olmuş?
Su esposa dijo que usted no le gusta mucho.
Abby'nin söylediğine göre betondan su ve kalsiyum karbonat sızdığında efloresan oluyormuş.
Abby dice que el florescente se forma cuando el agua y el carbonato de calcio se filtran a través de hormigón.
Bu 6.sınıfa giden kız söylediğine göre kedi çişini bir kaç aydır kokluyor.
Esta niña de sexto afirma haber estado consumiendolo durante varios meses.
Nathan Haley'nin söylediğine göre, bakıcınızın havuzda çıplak halde yüzmesini izlemekten hoşlanıyormuşsun.
Nathan, ¿ Haley me ha dicho que te gusta mirar a tu niñera nadar desnuda en la piscina?
Ama bilimadamlarının söylediğine göre, bu araştırmanın sonucu binlerce çirkin ve kulak, burun gibi organa ihtiyacı olan insanlara yardım edebilir.
Pero los científicos sostienen que este proceso podrá ayudar a miles de personas desfiguradas por alguna causa, y que puedan necesitar orejas o narices...
kayıtların söylediğine göre, siz ilk defa Balata köyünde... 23 Ekim 1985'de karşılaşmışsınız. Bellafiore cinayetinde.
Los registros dicen que la conoció el 23 de octubre de 1985 en el pueblo de Balata la noche del asesinato de Bellafiore.
Radyonun söylediğine göre, bu sıkışıklıkta saatlerce kalacağım.
De acuerdo con la radio, voy a estar atrapado aquí por horas.
Evet ama doktorun söylediğine göre, şu anda kalbinin durumu onu etkilemiyormuş.
Pero el médico dijo que su enfermedad no la está afectando ahora.
Şeytanın söylediğine göre bu ruh gerçekten geleceği görebiliyormuş.
El Diablo dijo que el alma en verdad podía adivinar el futuro.
Onun söylediğine göre beni, iz bulma yeteneğinle bulmuşsunuz.
Según ella, fueron tus habilidades de rastreo las que me hallaron al final.
- Şerifin söylediğine göre bir kızın yanında olduğundan bahsetmişsin.
- El Sheriff mencionó que pensabas que podría haber estado involucrada una chica.
Söylediğine göre, büyük bir askerî proje değilmiş.
- Le pregunté a Mansfield, y dijo - que no es un gran proyecto militar.
Kaynağımızın bize söylediğine göre bu olaya uluslararası bir uyuşturucu karteli de dahil.
Nuestra fuente nos dice que... este caso podría involucrar una organización de narcotraficantes internacionales.
Doktor Robbins'in söylediğine göre bir cinsel saldırı izi de bulunmuyor.
Y el Dr. Robbins no encontró signos de violación.
Kız kardeşimin söylediğine göre LaGuerta bu Miguel Prado'yu iyi tanıyormuş.
Mi hermana me ha dicho que LaGuerta conoce muy bien a Miguel Prado.
McKay'in bu konuda konuştuklarını duydum, ve söylediğine göre, her ihtimal için milyonlarca farklı gerçeklik var.
Escuché a McKay hablar de esto antes... y supuestamente... hay un millón de realidades diferentes por ahí... con todas las posibles variantes.
Doktorun söylediğine göre... Hafıza kaybı tedavisi değil mi?
Claro, terapia de amnesia ¿ no?
Tahliye memurunun söylediğine göre her zaman onun yanındaymış.
Su oficial de libertad condicional dice que se ha mantenido en línea desde entonces.
şef'in söylediğine göre, FBI'yı epey kızdırmışsın. Üç yıllık Neo-Nazi kovanına çomak sokmuşsun.
El sheriff me dijo que realmente has cabreado al FBI al meterte en medio de una investigación de 3 años a los neonazis.
Pekala, bu kartların söylediğine göre, bu insan gerçek bir tehtid.
Bueno, las cartas dicen que representa una amenaza.
Söylediğine göre, ellerinde Dan'e uygun bir kalp varmış, ama Dan çağrılarına cevap vermiyormuş
Aparentemente tienen un corazón para él y nunca respondió el llamado.
Dr. Hadley'nin söylediğine göre hasta ilacı nöbet geçirmeden beş saat önce almış.
Según la Dra. Hadley, la paciente tomó las drogas más o menos cinco horas antes de la convulsión, así que- -
Çöp şirketinin söylediğine göre, ilgilisi saat 5'te kapamış.
La empresa de vigilancia dijo que el dueño cerró a las 5.
Söylediğine göre gitmememiz kötü bir şeymiş ve gitmeyerek kemerin altındaki o korkunç yaratığı serbest bırakıyormuşuz.
Como si fuera una mala cosa que no fueramos. Y permitir que esa terrible criatura salga.
Bunu söylediğine göre sen de ona yardım ediyorsun, değil mi?
¿ Cuando dices que Morgana está escondiendo al niño druida... -... debo entender que estás ayudando?
Bunu söylediğine göre sende çok tatlısın.
Y tú eres una dulzura por decir eso.
Jaime Roldos başkanlığa aday oldu ve esas amacı, söylediğine göre, eğer başkan olursa, Ekvator'un kaynaklarının, insanlarına yardım için kullanılacağıydı.
Jaime Roldos se postuló, y su principal meta, dijo, como presidente sería asegurarse de que los recursos de Ecuador se usaran para ayudar a la gente.
Söyler misin? Merak ettim. Dinsiz olduğunu söylediğine göre dünyada bulunma sebebin nedir sence?
Cuéntame, por curiosidad ya que dices no tener religión ¿ qué imaginas que haces en esta tierra?
Söylediğine göre açılışta bir tuba orkestrası varmış.
Dijo que había una banda de música y...
Şu mızrak var ya, Nullah'ın bana söylediğine göre cam uçlu bir mızrakmış.
La lanza... Nullah me dijo. Una lanza con punta de vidrio.
Söylediğine göre, ölmüşler, hem de hepsi.
Muertos, todos ellos. Eso fue lo que dijeron.
Ama şimdi, doktorların söylediğine göre doğru şeyleri yaparak hayaletlerime aldırmayıp sağlam dostlarıma güvenerek Parks'a ve size iyi kötü, normal bir yaşam sürebilme şansım oldukça yüksekmiş.
Pero ahora los doctores dicen que haciendo lo correcto ignorando mis fantasmas confiando en las personas que me dan apoyo Parks y, bueno, tú que tengo una gran posibilidad de vivir una vida más o menos funcional.
Söylediğine göre...
- Ha dicho que quería...
Evet. Ama Sally'nin söylediğine göre benden önceki eleman soluğu hastanede almış.
S, Sally me advirtió que tuviera cuidado porque el último tipo que trabajó para ella terminó en rehabilitación.
Ne kadar iyi şarkı söylediğine göre sana puan veriyor.
Te da puntos según lo bien que cantes.
Bu hafif silahlarla, liderlerinin söylediğine göre modern nükleer silahlarla donatılmış bir ordu karşısında ne yapılabilir ki?
ARGELIA... en los círculos cubanos, para fomentar las ilusiones del pueblo cubano anuncien la formación de brigadas invasoras equipadas con revólveres y armas de corto calibre para enfrentarse con un ejército que según las declaraciones de sus propios líderes tiene a su disposición las armas nucleares más modernas.
Ömer'in söylediğine göre satranç oynuyormuşsunuz.
Omar me dijo que juegas ajedrez.
Babamın söylediğine göre sende tüm aile fotoğrafları varmış.
Y papá dice que tú tienes las fotos.
Balığa çıkan iki kişinin söylediğine göre çarpma sonucu açılmış ve ceset parçaları etrafa saçılmış.
Unos tipos que estaban pescando en el hielo dijeron que se abrió con el impacto, tirando pedazos de un cuerpo por todas partes.
Dinle, hemşirenin söylediğine göre kanser yüzünden Bay Lawton'un sinirleri bozulmuş.
La enfermera dijo que el Sr. Lawton está algo deprimido por su cáncer.
Yüce Tanrımın bana söylediğine göre yakında o şehri yok etmek için kutsal ateşi gönderecek ve her kim onların yanındaysa, kaderlerini paylaşacak.
Pues el Señor vuestro Dios me ha dicho que mandará fuego sagrado a destruir esa ciudad y a todos los que la habitan por su iniquidad.
Doktorun söylediğine göre kendini fazla yormuş.
El médico dijo que realizó un esfuerzo desmedido.
Annie, annenin söylediğine göre boşanmamıza ve diğer tüm değişikliklere alışmakta güçlük çekiyormuşsun. Şunu bilmeni istiyorum ki bunu anlıyorum ve senin yanındayım.
Annie, tu madre me dijo que estas pasando un mal momento ajustándote al divorcio y todos los cambios, y quiero que sepas que lo entiendo, y que estoy aquí para ti.
Kızların söylediğine göre bu olay takımın başına gelen en iyi olaymış.
Dicen que ahora el equipo es mejor de lo que nunca fue.
Kim mesela? Chloe O'brian- - fakat bana söylediğine göre o hala Bauer'a sadık.
Chloe O'Brian... pero por lo que me has dicho es demasiado leal a Bauer.
gore 22
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göreceksin 766
göremedim 51
göremiyorum 394
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göreceksin 766
göremedim 51
göremiyorum 394
göreyim seni 19
görevin 17
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göremezsin 24
görebiliyorum 215
göreyim 23
görelim 143
görev çağırıyor 20
görevin 17
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göremezsin 24
görebiliyorum 215
göreyim 23
görelim 143
görev çağırıyor 20