English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ U ] / Unutmayalım

Unutmayalım traducir español

979 traducción paralela
Şunu da unutmayalım, Yune sağlıklı ve başarılıyken bayan Oh, Eun-chae'yi hor görüyordu.
La Sra. Oh siempre menospreció a Eun-chae... cuando Yune tenía éxito y salud.
Çağdaş kahramanlarımızı alkışladığımız zaman Kameramanları unutmayalım Haber Filmi Çekenleri Dünyada olup biteni bize göstermek için bu cesur insanlar ölümü göze alır.
Cuando aclamemos a nuestros héroes modernos no olvidemos al Camarógrafo de los Noticiarios ese atrevido que desafía a la muerte para darnos imágenes de los acontecimientos del mundo.
Pauline, bu ürpertici anı asla unutmayalım.
Pauline, conservemos este emocionante momento para siempre.
- Muhalefeti unutmayalım.
- No nos olvidaremos de la oposición.
Unutmayalım ki o bir İsviçre vatandaşı. İcadını bize verme mecburiyeti yok.
Recordemos que como ciudadano suizo... no tiene ninguna obligación de cedernos su invento.
Rose'u seviyoruz ama şu acı gerçeği de unutmayalım ki...
Aunque queramos a Rose el hecho brutal es que...
- Kuralları unutmayalım.
- Recuerde las reglas.
Bunu asla unutmayalım.
No lo olvidemos.
Fakat aklımız öyle savaştı ki yüreğimizle, matem içinde sağduyumuzu yitirmeyip hep onu düşünmekle beraber, kendimizi de unutmayalım diyoruz artık.
... mas tanto ha luchado la sensatez por sobreponerse a la naturaleza,... que con muy sabia congoja le rememoramos, ... pensando a la vez en nosotros mismos.
Beş adet kopyayı da unutmayalım.
Sin mencionar las cinco copias de papel carbón.
Hayal gücüne katkıda bulunan bir psikiyatrik kurumda çalıştığını unutmayalım.
No olvidemos que usted trabaja en una institucion psiquiatrica que es conductiva a la fantasia.
Bunu unutmayalım.
Recordémoslo.
"Asla unutmayalım ki başımıza gelenlerin ve kayıpların sebebi ülkemizin zayıf olmasındandır."
"No olvidemos nunca que nuestro sufrimiento y las bajas se produjeron porque nuestro país era débil".
Evet tabiki, Onları da unutmayalım.
Oh, sí, por supuesto, no debemos dejar que eso se pierda.
Bu Çin porseleni ve danteller de. Babamın bana bıraktığı 50 altını unutmayalım. Ve annemin yüzükleri, broşları, büyükannemin perdeleri, gümüş tarağı.
Y también esa vajilla de porcelana, y sábanas de lino, y 50 libras en oro que heredé de mi padre y los anillos de mi madre, broches, la mantilla de mi abuela, su peineta de plata y 30 libras en billetes y plata que he ahorrado a lo largo de 15 años.
Nerede olduğumuzu unutmayalım.
De acuerdo, pero no olvidemos donde estamos.
Unutmayalım burası nehre kadar Japon mıntıkası.
A propósito, esto es territorio japonés- - hasta el río.
İkimiz de bunu unutmayalım.
Intentemos recordarlo.
Öbür kasabada olanları unutmayalım.
Usted está olvidando que Harvey dijo De lo que ocurrió en otra ciudad.
Unutmayalım çocuk çığlıkların çok sıradan olduğu bir yerde yaşıyor.
Vivía en un barrio donde los gritos eran habituales.
Şunu da unutmayalım ; televizyon geniş kitleleri ikna etmek için elimizde tuttuğumuz en büyük araç.
No olvidemos que la TV es el mejor instrumento de persuasión de la historia de la humanidad.
Ama unutmayalım ki... albay Fransa'daki en önemli ceza avukatlarından biriydi.
Pero no olvidemos que el Coronel era quizá el mejor abogado penalista de toda Francia. - Por supuesto, General.
Aman sizi unutmayalım.
¡ Está allí! No lo olvido.
Unutmayalım, hepimiz aynı geminin içindeyiz.
No olvidemos que somos corderos en un mismo prado.
Kimin kazanacağını unutmayalım.
No olvidemos quién debe ganar : yo.
Sosisli sandviçleri de unutmayalım.
Y no nos olvidemos de los perritos calientes.
Bill Holden'in teyzesini unutmayalım.
Sin olvidar a la tía de Bill Holden.
Unutmayalım ki... Kont, politikacı ve ünlü bir zehir uzmanı idi, kilise müziğine de hayli düşkündü... Halbuki, Marki'nin sapıklıkları...
Permitidme mencionar que el conde era además de político y famoso envenenador, un gran amante de las canciones tradicionales mientras que las perversiones del marqués hacen que las alas de los arcángeles tiemblen de deleite hasta las profundidades del infierno.
Centilmen olduğumuzu unutmayalım.
Recordemos que somos caballeros.
Onunla çalışan iki kişiyi unutmayalım.
No, pero recuerda los dos que trabajaban con él.
Evet, fakat, Baxterları unutmayalım?
Si, pero.... ¿ que hay de los Baxters?
"Bir kere yapmadan, iki kere düşün." Bu sözü unutmayalım.
"Eretis animae duo in corpore uno." No lo olvidemos.
Bütün Dünya'nın bizi izlediğini unutmayalım. İşte burada.
No olviden que el mundo entero nos está observando.
Bak! Isırgan otunu da unutmayalım.
Hay también un poco de hiedra... ¿ la ves?
Unutmayalım ki 19. yüzyıldaki Marksistler SSCB akademilerine doluşmadan önce hem bilim adamı, hem serseri put kırıcılar hem de devrimcilerdi.
No olvidemos que el marxista del siglo XIX,... antes de poblar las academias de la URSS, era al mismo tiempo un científico, un destructor de ídolos y un revolucionario.
Ve John... çiçek unutmayalım.
Y John... flores.
Lehim lambasının ateşi mesela ya da bir elektrik kaçağı,... deprem, volkan patlamaları. Zamanın baş döndürücülüğünü de unutmayalım.
Las temperaturas del soplete, o del arco eléctrico, temblores de tierra, espasmos volcánicos, además del tiempo vertiginoso.
"Bizim için yaptığın planlardan ötürü sana teşekkür ederiz 2 Numara." diyeceğiz. Yeni bir konser salonu yapıldı. Ayrıca kütüphanedeki güzel freski ve elektronik saatleri unutmayalım.
Gracias, querido número 2, por los proyectos que ha elaborado, la sala de conciertos en construcción, la soberbio fresco de la biblioteca, y la electrificación de los paseos.
Unutmayalım ki onlar, hareket edebilen birer ölü, ve çok tehlikeliler.
No hay tiempo para eso. Solo son carne muerta y muy peligrosa.
Bunu unutmayalım.
No lo olvidemos.
Sofra kurallarını da unutmayalım!
¡ No olviden tampoco sus modales en la mesa!
Ruslar, Ruslar'ı unutmayalım.
Los rusos. No olvide a los rusos.
- Şunu unutmayalım...
Pero hay una cosa.
Pardon. Hayvanların da ehlileştirilip zararsız hale getirilebileceğini unutmayalım.
Hasta a los animales se pueden domar y domesticar.
Görevimizin en önemli kısmını unutmayalım Tanrı'nın Emri'ni yabanilere ulaştırmak.
No olvidemos la parte más importante de la misión. Revelar la palabra de Dios a los salvajes.
Şunu unutmayalım, şimdiye kadar,
No olvidemos que hasta la fecha,
Bunu unutmayalım.
¿ Qué hice?
- Tabii, onları da unutmayalım.
¿ Eso te dije?
Madam, işinizi unutmayalım.
Nos estamos olvidando del negocio, señora.
Hele de binada yaşayanlar varken. Unutmayalım!
Eso no lo podemos olvidar.
Bir şeyi unutmayalım.
Y te olvidaste un detalle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]