English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ U ] / Unutulmaz

Unutulmaz traducir español

813 traducción paralela
Unutulmaz
Inolvidable
Unutulmaz
No olvidar
Ben de dedim ki, "Benim unutulmaz William'ım!"
Yo respondí : "Mi amigo inolvidable, ¡ Villiam!".
Sayın Belediye Başkanım, bayanlar ve baylar Milis Birliği tarihinde unutulmaz bir gün yaşıyoruz.
Señor Alcalde, damas y caballeros es un día memorable en la historia de la Guardia Civil.
Verecekleri karardan endişe etme. Senin unutulmaz çalışmalarının ve asil başarılarının diğer hepsinin üzerinde Fransa'nın ölümsüz isimleri arasında yer alacağını biliyorlar.
No dudo de esta decisión, pues todos conocen su magnífico trabajo y sus fantásticos logros le dan derecho a más que otros a ser incluido entre los inmortales de Francia.
Anna, Prag'da geçirdiğimiz unutulmaz anlar için.
PARA ANNA : EN RECUERDO DE LOS MOMENTOS INOLVIDABLES QUE COMPARTIMOS EN PRAGA
Size söz veriyorum bugün unutulmaz ve sıradışı şeyler göreceksiniz.
Le prometo que esta tarde, verá algo extraordinario e inolvidable.
Unutulmaz ve sıradışı göreceğim şey nedir?
¿ Qué es lo que veré que es tan extraordinario e inolvidable?
Juanillo. Bugün benim son günüm... Unutulmaz bir gün olucak.
Esta es mi última tarde ahí, pero será una que nunca olvidarán.
Bugün unutulmaz olacak.
Hoy es un gran día. ¡ Ethel!
- Bu unutulmaz.
Eso no.
Bunu yapmayı arzu ederiz, Bu unutulmaz bir fırsat. Albay..
Queremos que sea una ocasión inolvidable, Coronel.
Bu en unutulmaz fırsat olacak, Majesteleri.
Será una ocasión inolvidable, Excelencia.
Evet. unutulmaz yapın, Albay..
Sí, que sea inolvidable, Coronel.
En unutulmazı olsun.
Muy inolvidable.
"Unutulmaz, kışkırtıcı, yorgun."
"Excitante, provocativo".
Valastrolar için unutulmaz bir gün.
Este es un día inolvidable para los Valastro.
Bu dans kolay kolay unutulmaz Sen de anlayacaksın
Cuando te des cuenta que el Swing Trot vino para quedarse
O unutulmaz sabah, tan ağardığında ada değişmişti sanki.
¡ El amanecer de este día memorable... encuentra la isla cambiada.
Sevgili Margo, unutulmaz bir Peter Pan'dın.
Querida Margo, fuiste una Peter Pan inolvidable.
Ve o Margo'nun sahnede senin gözlerini ilk defa kamaştırdığı o unutulmaz gece..
Y aquella memorable noche en que Margo te deslumbró por primera vez en escena,
Unutulmaz bir gece olacak.
Será una noche memorable.
Bunun unutulmaz bir gece olacağını ve bana hep istediğim şeyi getireceğini söylemiştim.
He dicho que iba a ser una noche memorable, que conseguiría lo que siempre he deseado.
Unutulmaz bir geceydi.
Yfue una noche memorable.
Ne dersen de, bu unutulmaz bir evlilik olacak.
Di lo que quieras pero esta será una boda que ambos recordaremos.
Cesur adamlar asla unutulmaz.
Los hombres valientes no se olvidan.
"Günümüz Güneyli bir dilberin unutulmaz portresi, duygusal birşey"
" Un retrato inolvidable y sensible de una dama del Sur.
Paris'te unutulmaz bir gecenin anısı ile gözlerim köroldu da.
Me cegó el recuerdo de una noche inolvidable en París.
Senin için unutulmaz bir gün oldu.
¡ Qué día para recordar!
Unutulmaz bir an olacak.
Un momento memorable.
Unutulmaz.
Memorable.
Aslında, bu, hayatımın en unutulmaz tecrübelerinden biri oldu.
Ésta será una de las experiencias más memorables de mi vida, de verdad.
Yazar olsaydım,'Tanıştığınız En Unutulmaz Karakterler'köşesine gönderirdim.
Si fuese escritor lo enviaría al'Reader's Digest " para :" uno de esos personajes inolvidables ".
Unutulmaz bir akşamdı.
Fue una función admirable.
Bu haftayı senin için unutulmaz kılacağım.
Yo me ocuparé de que ésta sea una semana inolvidable.
Bisiklete binmek gibidir. Unutulmaz.
Es como montar en bicicleta.
Unutulmaz bir gün, çalışmaları için bir kamare satın aldı.
Un día memorable, ella compró una cámara de fotos para su trabajo.
Unutulmaz günler, tasasız, masum!
Una época inolvidable, sin problemas, apacible.
Yanaşın beyler! Bir dolara unutulmaz bir hatıra!
Un recuerdo inolvidable por tan sólo un dólar.
Unutulmaz, çılgın bir gece
Una noche loca inolvidable
Unutulmaz şeyler kaleme almıştınız.
Algunas de sus crónicas jamás se olvidarán.
Hayatımın en unutulmaz karşılaşması olacak.
Será un combate memorable.
"La Gabirella'daki üç unutulmaz gecenin anısına." La Gabriella onun yatı oluyor.
"Recuerdo de las inolvidables noches en La Gabriella". Su velero.
Nickie, Ben... Bana hayatımın en güzel en unutulmaz gününü yaşattığın için teşekkür etmek istiyorum.
Nickie, yo... quiero agradecerte... por brindarme el hermoso y más memorable día que jamás haya tenido.
Bayanlar, baylar, Müzik Hol yönetimi bu haftanın programının unutulmaz anı büyük Max Collodi, bay ventrilog, ve hayret verici kuklası George'u sunmaktan gurur duyar.
Señoras y señores, este teatro se enorgullece al presentar el número estrella de la semana, el Gran Max Collodi, ventrílocuo y caballero, y su magnífico muñeco, George.
Dans, unutulmaz.
Bailar es algo que no se olvida.
Bu evimiz için unutulmaz bir gün.
Es un gran honor para nuestra casa.
Bir zamanlar onlar da gençti ve bu unutulmaz...
Fueron jóvenes y no se han olvidado lo que es ser joven.
- Unutulmaz bir gece!
¡ Un momento inolvidable!
O dakika bende unutulmaz bir anı bıraktı.
Este instante me dejó un recuerdo imborrable.
Derin acılar asla unutulmaz.
El gusano se oculta, pero nunca muere.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]