English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ U ] / Uslu

Uslu traducir español

4,285 traducción paralela
Bu yüzden uslu durman gerek.
- ¡ Así que, pórtate bien!
- Uslu köpekçik.
- Buen perro.
Bugün uslu durun, tamam mı?
Pórtense bien hoy.
Onun, bütün tanrıların, uslu dursunlar diye çocuklara anlattığımız birer hikaye olduğuna karar vermiştim.
Decidí que Él, que todos los dioses eran historias que le contábamos a los niños para que se comportaran.
- Uslu ol. Dolly?
- Se un encanto. ¿ Dolly?
Uslu tavşancık seni.
- Es un gran chico.
Bu yıl ikiniz de uslu çocuklar olmadınız.
Ustedes dos no estan siendo muy buenos este año.
Ama uslu durursan, burada kalabilirsin.
Pero si son muy buenos, se podrán quedar aquí.
Ve uslu dur.
Y se buena.
Ama herkes uslu durur ve arka sıralardaki muziplik yapmazsa Emir ve İlkay Erdoğan da tatsız bir yere sınır dışı edilmezler.
Pero si nadie se porta mal, si nadie hace lío en el fondo de la clase, Emir y Ilkay Erdogan no serán deportados a un lugar desagradable.
Uslu bir küçük kız olmazsan...
Si no te portas como una nina buena...
Küçük kızlar uslu olmayı öğrenmeli!
¡ Las ninas necesitan aprender a ser buenas!
- Uslu durmalısın.
- Tienes que portarte bien.
Hayatımın aşkına sadakat ve bağlılık sözü vermek kıyaslayınca daha bir uslu geldi.
Jurar fidelidad al amor de mi vida parece algo aburrido por comparación.
Polis Nolan uslu arkadaşın Ulysses hakkında birkaç soru soracak.
El guardián Nolan tiene algunas preguntas acerca de tu amigo... Ulysses.
Uslu durursanız benden sonra siz de tadına bakarsınız.
Si son buenos, la dejaré después de mi, ¿ OK?
Uslu dur.
- Sé buena.
Selam? Shh! Uslu duracağına söz verirsen canını yakmayız.
¿ Hola? Quédate quieto y te prometo que no lo lastimaré.
Uslu olacak mısın?
¿ Te comportaras?
Uslu dur.
- Pórtate bien.
Uslu dururum.
- Me portaré bien.
O uslu bir köpek.
Es un buen perrito.
Eğer uslu durmazsam beni yine o odaya götürüp şok üstüne şok veriyorlardı.
Ellos me llevaban a un cuarto y me daban un electrochoque tras otro.
Böylece en mantıklı şeyin uslu durmak olduğuna karar verdim.
Hasta que en un momento yo ya no me resistía.
Siz de uslu durmadınız.
Ustedes dos se portaron mal.
Uslu ol, Tito.
Buen chico, Tito.
Çok uslu bir çocuktu.
Era un buen niño.
Al bakalım, uslu köpekçik.
Aquí tienes.
Uslu durdun mu bakalım?
¿ Has sido un buen chico? - Sí.
- Uslu durdu mu?
- ¿ Se ha portado bien?
Simdi, domuz gibi ciyaklayip durma. Ustunde cicek desenli mutfak onlugun altinda ormaninla evinde uslu uslu oturan kizlar gibi bekle.
En vez de armar tanto alboroto... sería mejor que me esperases en el amoroso hogar con tu delantal de flores... y el mechón de pelo de abajo.
Uslu durmak dışında, ki biliyorum zaten duruyorsun şovda kalmanın bir yolunu bulmalısın.
¿ Qué puedo hacer? - Además de poner tu mejor cara, lo cual ya veo, tienes que encontrar una forma de quedarte en el espectáculo.
Bize uslu durmayı öğret.
Enséñanos a estar quietos sentados.
Uslu çocuktun evlat.
Has sido un buen chico, gatito.
Hem de çok uslu çocuk.
Has sido un muy buen chico.
Uslu dur.
Sé buena.
Sadece uslu bir kız olmanı istedim.
Sólo quería que fuera una buena niña.
Ama uslu çocuk olun.
Pero serás un buen niño.
Uslu durdun mu?
¿ Te has portado bien?
Tuvalete gittiğim zaman uslu olmalıyım.
Me siento cuando voy al wáter.
Uslu dur.
Sé amable.
Uslu dur.
Ahora escuche bien.
- Hey, uslu durun.
- Hey... todo limpio.
Bu iş için gelecek herifler seni orada görünce uslu durmak zorunda kalacaklar.
Los tíos que aparecen para este asunto... ven que estás allí, tendrán que jugar limpio.
Uslu çocuktur.
Es un buen chico.
Uslu dur emi?
Pórtate bien.
- Amcan için uslu bir çocuk ol.
De acuerdo, promete que te portarás bien con tu tío.
Uslu çocuk olup Amcan nereye gidiyorsa bırakabilir misin?
Sé bueno y regresa a tu tío a donde sea, ¿ quieres?
Uslu kızım benim.
Buena chica.
Uslu bir kız ol, küçük Minnie.
Se buena, pequeña Minnie.
Bu yüzden uslu dur.
Así que sé amable.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]