English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ V ] / Var ya

Var ya traducir español

32,916 traducción paralela
Şu Brickell'deki gökdelenlerde oturanlar var ya.
¿ Esos tipos sentados en sus torres de marfil en Brickell?
Tuzak kurarak elektrikle öldürdüğün herif var ya?
¿ Ese tipo que freíste con tu trampa astuta?
Kendisine Baba diyen lavuk var ya?
¿ El desgraciado que se hace llamar Padre?
Ancak insanların seni tanıdığı şu 80'lerin dövüş stili var ya hani olayın ortasında bacaklarını ayırman, döner tekmen, adamların tek tek gelmesi...
Pero ese estilo de pelea del 80. el estilo por el cual eres reconocido. Con las patadas, volteretas y espacadas.
Bizim salı günü, gündüz gözüne burada ne işimiz var ya?
¿ Qué coño hacemos aquí un martes por la tarde?
Senin kadınlar tuvaletinde ne işin var ya?
¿ Qué hacías en el baño de señoras?
Var ya...
- ¡ PAGA, GANÉ! - Eso es...
İşi çok basitmiş gibi gösteriyorsun var ya.
Y, ¿ sabes? , haces que parezca fácil.
Var ya...
Yo...
Artık pek fark edeceğinden değil ama bütün bu ana kuzusu ayakları var ya?
En realidad ya no importa, pero, solo para que lo sepas, ¿ es todo esto del chico de mamá?
Senin de bu dar deri giyip her tarafını göstermen var ya?
Bueno, ¿ tu "traje de cuero sexy en todas partes"?
- Kanaman var ya.
Tío, estás sangrando.
Şu aynadaki çatlak var ya Ava Gardner'ın, Sinatra'nın kafasına fırlattığı viski bardağı yüzünden oldu.
Esa grieta en ese espejo de ahí. Esa grieta está todavía ahí desde que Ava Gardner tiró un vaso de whisky a la cabeza de Sinatra.
Şarkı var ya hani.
El de esta canción.
Ulan var ya, seni öldüreceğim.
tío.
- Hani gizli istihbarat var ya?
- La información secreta.
Bu şerefsizleri var ya!
¡ Malditos idiotas!
Hani şu Joe ile üzerinde çalıştığınız şey var ya?
¿ Esa cosa en la que tu y Joe están trabajando?
Aslında var ya, aklıma güzel bir fikir geldi.
¿ Sabe? Tengo una idea.
- Bana gönderdiğin fotoğraf var ya?
- ¿ Recuerdas la foto que hiciste?
Teklifinize teşekkür ederim ama beraber yaşadığım biri var.
Señora, aprecio la oferta, pero estoy con alguien ya.
Kurallar, bana ve arkadaşlarımıza zor günler yaşattığın için var.
Las normas que sólo existen ya que nosotros y todos nuestros amigos pones a través del infierno?
'Shivangi'nin mutluluğunu kurtarmaya hazır mısın...''... o zaman evet.. cadıya ruhumu vermeye hazırım.'film ibirmedi şarkı var çeviri İSMET @ ZAMAN _ az1 tvıter
Si es la única forma de devolverle la felicidad a Shivangi, entonces sí. Estoy listo para darle mi alma a esa bruja.
- Tatlım ya hala kafam güzel, ya da misafirimiz var.
- Cariño... O sigo estando fumada, o tenemos compañía.
Nazik bilgeliğimi kazandıracağım bir Debbie'm zaten var.
Ya tengo una Debbie a la que otorgar mi sabiduría.
Ayrıca dışarda inanılmaz bir havai fişek gösterisi var.
Y, oh, hay un poco... ya sabes, hay algunos fuegos artificiales que son verdaderamente increíbles.
Sana bir şey sormam gerek. Ve bana tamamen dürüst olmana ihtiyacım var. Çünkü artık neye inanacağımı bilmiyorum.
Tengo algo que preguntarte, y necesito que seas completamente honesto conmigo, porque ya no sé en que creer.
Bir de şey var? Hazır buradayken çocukların konuştuğu şu Propecia'yı bir deneyelim.
Sabe qué, ya que estamos aquí quisiera probar esa Propecia de la que tanto hablan.
Makalelerimiz, bloglarımız, yorumlarımız ve bomba yapımı için çeşitli üretici bağlantılarımız var... ya da daha iyi genişleme için nasıl mermi değiştirilir.
Tendremos columnas de opinión, blogs, comentarios y diversos enlaces instructivos acerca de cómo fabricar bombas o cómo alterar las balas para mayor expansión.
Neden bomba yapımı malzemeleri için bağlantıya ihtiyacınız var?
¿ Por qué necesitáis enlaces a temas relativos a la fabricación de bombas?
- Ne var ya?
Aunque, ¿ sabes qué?
Bir kargom var, ama bu toplantıya gitmek zorundayım.
Tiene que venir UPS, pero me tengo que ir a esa reunión.
Peki, peki ya hepsinin erişebileceği bir para birimi var ise?
¿ Pero y si, y si hubiera una moneda a la que todos tuvieran acceso?
- Aramızda yarım kalan bir mesele var.
Tenemos algunos asuntos pendientes. Ya no.
Ama zaten bir tane var.
- Ya tengo uno.
Kendimi affettirmem gereken birçok şey var.
Ya ves, de verdad tengo mucho que expiar.
- Yapmak istediğim başka şeyler var aslında.
Bueno, creo que hay unas cuantas cosas que prefiero hacer, - ya sabes.
Neyin var?
¿ Qué ha pasado? Basta ya de preguntas, detective.
Ya dedektifi öldürecekti ya da annemi var oluştan silecekti. - Lucifer...
Con intención de matar a la detective o aniquilar a Mamá de la existencia.
- Evet, bir sürü var. Ama sorduğun kişiye göre değişiyor. Katilin ya latin, ya beyaz ya da siyahi, uzun ya da kısa, kahverengi ya da sarı saçlı veya kel bir erkek olduğunu söylüyorlar.
- Sí, un montón, pero dependiendo de a quién le preguntes, el asesino era un varón hispano, caucásico o negro, bajo o alto, cabello castaño o rubio, o completamente calvo.
Var ya, Lucifer...
¿ Sabes, Lucifer...?
Binayı unut, ufak bir patlayıcıya ihtiyacım var.
Olvídate del edificio, necesito un encargo más pequeño.
Sırada bekleyen alıcılarımız var.
Ya tenemos un comprador.
Yakuza'ya ödeme yapmak için altı günümüz var, Frank.
Solo nos quedan seis días para pagar a la Yakuza, Frank.
Hayatım için bir planım var ve net olalım diye söylüyorum benim de bir şeyler başarmak için bu ailedeki herkes kadar şansım var ve senin bunu anlama zamanın geldi de geçiyor bile, kendini beğenmiş piç.
Tengo planes para mi vida, y solo para dejarlo claro, tengo tantas posibilidades como cualquiera de esta familia de hacer algo con mi vida, y ya es hora de que lo asumáis, arrogantes de mierda.
Evet, kendimi ilişkilerin içinde bulma gibi bir huyum var, bilirsin işte, yani ben...
Sí, yo... tengo esta costumbre de fracasar en las relaciones, ya sabes, y solo estoy, estoy...
Ve derhal yardıma ihtiyacı var.
Él solo tiene nueve. Y necesita ayuda. Ya.
Bence bu bıçakta kan var. Kevin, odaklan. Sanırım Svetlana'ya onunla seks yapacak kadar güvenmiyorum.
No creo que podamos confiar más en Svetlana para tener sexo.
Paper Boy isimli bir başka rapçi daha var.
Ya hay un rapero que se llama Paperboy.
Ya da, diğer bir deyişle, hatta daha mantıklısı sen işini yarım yapmadın, ve bir komplo var.
O en otras palabras, es más probable que haya una conspiración del gobierno que tú haciendo tu trabajo a medias.
Evet, öyle olmuş olmalı çünkü burada dev gibi bir örümcek var.
Sí, ya me imagino, hay una araña gigantesca.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]