Yarım saat önce traducir español
1,031 traducción paralela
Nehri taramaya başladılar ve Paine'ni yarım saat önce sudan çıkardılar.
Dragaron el río y sacaron a Paine.
- Yarım saat önce geçtik.
- Hace media hora.
Gidişini görmedim. Yarım saat önce telefon çaldı.
No sabía que se había ido hasta que sonó su teléfono.
- Yarım saat önce.
Hace media hora que ha llegado.
Yarım saat önce havaalanında bir araba çarptı.
Un coche lo atropelló en el aeropuerto hace una media hora.
Polis sahte çiçekçi arabasını yarım saat önce bulmuş.
La policía del norte halló una camioneta igual hace una hora.
Çünkü yarım saat önce buraya gelip benden 50 bin dolar çarptı. - 50 bin mi?
Estuvo aquí hace media hora y me quitó 50.000 dólares. ¿ 50.000?
Geç kaldın. Posta arabası yarım saat önce gitti.
Llegas tarde, la diligencia partió hace media hora.
Yarım saat önce sipariş vermiştim.
Le dije que lo pidiera hace media hora.
Bu, yarım saat önce Caronia gemisinden gönderilmiş.
Hace media hora nos llegó ésta del Caronia.
Biz yarım saat önce aldık ve doğrudan köprüye gönderdik.
Lo recibimos hace media hora y lo mandamos directamente al puente
Yarım saat önce Third ve Wilmer'de terkedilmiş bir araçtaymış.
Lo tiraron de un coche en la avenida Wilmer hace media hora.
Kahvaltısını yarım saat önce yaptı.
Comió hace media hora.
Değişiklik yok. Yarım saat önce hastaneyi aradım.
Sigue en el mismo estado.
- Yaklaşık yarım saat önce.
- Aproximadamente hace media hora.
Yarım saat önce geldi.
- Llegó hace media hora.
Yarım saat önce, tam olarak 6 : 30'da
Un media hora antes. A aproximadamente las 6 : 30.
- Çocuğun dediğine göre yarım saat önce.
- Hace una hora según este chico.
Daireye yaklaşık yarım saat önce döndü.
Ha vuelto al piso hará media hora. ¿ Cómo estaba?
Arabacı. Yarım saat önce ölmüş.
Es el conductor debe de haber muerto hace media hora.
Sanırım yarım saat önce gelmiş olmalı.
Creo que vino hace media hora.
Riverton Ajansı az önce arayıp, o yağcı akrobatla yarım saat önce Honfleur'de şirin bir otelde buluştuğunu söyledi.
La Agencia Riverton me informó que ella y ese acróbata soso llegaron hace media hora a una acogedora cabaña en Honfleur.
Yarım saat önce ve çok güzel.
Hace como media hora. Y el potro es una belleza.
- Yarım saat önce. Değil mi, Peggy?
- Hace media hora. ¿ Verdad, Peggy?
- Mesaj yarım saat önce gönderilmiş.
- Se envió hace una hora y media.
Yarım saat önce mi?
- ¿ Una hora y media?
Farnum mesajı yarım saat önce aldı.
Es absolutamente oficial.
- Yaklaşık yarım saat önce.
- Media hora.
Yola çıktığınızı daha yarım saat önce öğrendik.
Hace solo media hora que nos avisaron que venían.
Yarım saat önce buradaydı.
- Estaba aquí hace media hora.
Yarım saat önce burada çatal değnekle * kızımı bulmak isteyen bir adam vardı.
Hace una hora que un hombre se ha ofrecido a encontrar a nuestra hija con una vara de zahorí.
Gözlem ekibi bunları yarım saat önce buldu.
El centinela ha recogido eso hace sólo una hora y media.
Yarım saat önce yeterince sağlıklıydım ama yoksa insanlar yatay vaziyette değilken gözüne farklı mı görünüyor?
Hace media hora te parecía sana, cuando estábamos en posición horizontal.
Erkek arkadaşım yarım saat önce sızdı.
Mi novio se durmió hace una hora.
Henüz yarım saat önce ayrıldılar. "
Se han despedido hace media hora ".
Yarım saat önce temizlenmiş olmalıydı.
Teníamos que haberla despejado hace media hora.
Scott ve Sulu'nun yarım saat önce bizimle temasa geçmesi gerekirdi.
Scott y Sulu deberían habernos contactado hace media hora.
Yarım saat önce yerini okeyletti.
- Confirmó el vuelo hace media hora.
Yarım saat önce orada olmalısın.
Debe estar allí media hora antes.
Yarım saat önce de gelebilirdik.
Podríamos haber llegado media hora antes.
Evet. Siz gelmeden yarım saat önce.
Si, a una media hora.
Yangın yarım saat önce başlamış.
El fuego ha empezado hace una hora.
- Fark etmez. Şikâyetim, yarım saat önce buradan aldığım bu papağan hakkında.
Quiero quejarme de este loro que... compré no hace ni media hora en esta misma tienda.
Yarım saat kadar önce Hyde Park Corner'da.
- En la esquina de Hyde Park. - Hace media hora.
Yarım saat kadar önce ara sokakta karşıma çıkıp bana bıçak çekti.
Hace media hora, ha salido de un callejón y me ha atacado con un cuchillo.
Ben kendi yarışımı birkaç saat önce başlattım.
Me di unas cuantas horas de ventaja.
Yarım saat kadar önce kocam Andre Delambre'yi hidrolik pres makinesinde öldürdüm.
Maté a mi marido, André Delambre... hace una media hora en la prensa hidráulica.
Ancak yarım saat kadar önce Brisbane'e bizzat ulaşmaya çalıştım.
Pero hemos intentado comunicarnos con Brisbane hace media hora.
6 saat önce yarım matara suyla yola çıkıp 3 / 4'ü dolu olarak nasıl döndüğünü öğrenmek istiyorum.
Quiero saber porqué comenzó hace 6 horas con media cantimplora... y luego regresó con ella tres cuartos llena.
Yarım saat kadar önce yattı.
Se acostó hace quince minutos.
Çoğunluğun kararına riayet edeceğim ama taktik sebepler dolayısıyla savaşa devam etme kararımızı yarın saat 3'ten önce bildirmememizi rica edeceğim.
Respeto la decisión de la mayoría. Pero por razones tácticas, solicito que nuestra decisión de reanudar la lucha... no se anuncie antes de mañana a las 16 : 00.
yarım saat 69
yarım saat sonra 44
yarım saat içinde 16
yarım saat mi 17
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
yarım saat sonra 44
yarım saat içinde 16
yarım saat mi 17
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce para 23
önce ben geldim 22
önce siz 62
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
yarım 17
yarım milyon 19
önce para 23
önce ben geldim 22
önce siz 62
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
yarım 17
yarım milyon 19