Yerinde olsam traducir español
3,478 traducción paralela
Evet, Ollie yerinde olsam, onu dinlerdim.
Sí, Ollie... si yo fuera tú, le haría caso al hombre.
Travmatik şeyler yaşadı. O yüzden yerinde olsam şu an onu rahatsız etmezdim.
Esto ha sido una especie de experiencia traumática, por lo que no le molestaría ahora mismo si fuera usted.
Yerinde olsam bu meseleyi Elena'nın önünde açmazdım.
Claro, no podía estallar delante de Elena.
Senin yerinde olsam, çekiçle anasını bellerdim. Hayır.
Si yo fuera tú, aplastaría ese cangrejo con un martillo.
Yerinde olsam yerde kalırdım.
Si fuera tú, me quedaba en el suelo.
Yerinde olsam işlerimi düzene koyardım çünkü tekrar döneceğim.
Si fuera tú, pondría tus asuntos en orden, porque volveré.
Yerinde olsam adını temize çıkarmaya çalışırdım.
- Yo lo evitaría si fuera tú.
Yerinde olsam Tommy, hayatta olduğum için minnettar olurdum.
Si yo fuera tú, Tommy, simplemente estaría contento de estar vivo.
Madigan'ın yerinde olsam, Betty Carter'ın, karbondioksit ölçerleri tahrif ederek şaraphaneyi sabote etmeye çalıştığını ve bu denemesi sırasında öldüğünü söylerdim.
Si yo fuese Madigan, haría parecer que Betty Carter estaba manipulando esos monitores de CO2 en un acto de sabotaje, y murió en el intento.
Yerinde olsam, onu ilk uçakla postalardım.
Conozco la ley. Si fuera usted, lo subiría al siguiente avión.
Yerinde olsam onlara bulaşmazdım.
Yo los evitaría si fuera tú.
Yerinde olsam Sinead'e sorarım.
Le preguntaría a Sinead si fuera tú.
Yerinde olsam Çavuş Drake'e karşı nazik olurdum.
Yo sería amable con el sargento Drake, si fuera tú.
Aynı ekiple devam ediyorlar, yerinde olsam derhal şehirden gitme işine ağırlık verirdim.
Se manejan con la misma gente, así que si yo fuese tú me preocuparía por largarme de aquí.
Yani yerinde olsam başını pencere seviyesinin altında tutardım.
Así que... si yo fuese tú, no asomaba la cabeza por las ventanillas.
Güzel, yerinde olsam çok dikkatli olurdum.
Bueno, yo tendría mucho cuidado si fuera tú.
Yerinde olsam bu işin dışında kalırdım, Sue Ellen.
Me quedaría afuera de esto sí fuera ti, Sue Ellen.
Senin yerinde olsam ben de kendimden şüphelenirdim.
Yo también hubiera pensado que sería yo.
Senin yerinde olsam muhtemelen ben de aynı hataya düşerdim.
Yo cometería el mismo error si fuera tú.
Senin yerinde olsam onu, Karen'dan olabildiğince uzakta tutardım.
Si yo fuera tú, Yo lo mantendría lo más lejos posible de ella.
senin yerinde olsam bunu yapardım çünkü yanarak ölmek çok kötü bir ölüm şekli.
En tu lugar, aprovecharía porque morir quemada es doloroso.
Prenses, yerinde olsam ben de korkardım.
Princesa, yo también lo estaría.
Yerinde olsam merak etmezdim.
Yo no me preocuparía.
Senin yerinde olsam direk kapardım.
Haciéndote la dura. Si yo fuera tú, me haría la blanda.
Senin yerinde olsam onlara yaklaşmazdım.
Yo me mantendría alejada de ellos.
Yerinde olsam, onun izinden giderdim.
Si yo fuera tú, seguiría su rastro.
- Yerinde olsam bunu yaparken dikkatli olurdum.
Debes tener cuidado con eso. Sí. Claro.
Senin yerinde olsam köy takımına kaptan olurdum galip olan hep onlar.
Si yo fuera tú, sería el capitán del pueblo. Ellos siempre ganan.
Senin yerinde olsam, karışmazdım.
Si sigues mi consejo, yo debería permanecer fuera de ello.
Yerinde olsam öyle yapardım.
Eso es lo que yo haría.
Yerinde olsam geri adım atardım!
Yo apoyaría esa mierda si fuera tú.
Bu arada annem seninle bağış şeysi hakkında konuşma yapmanı isteyecek, bayağı ciddiydi... -... yerinde olsam kabul ederdim.
Por cierto, mamá te va a pedir que hables en una recolecta de fondos, y va muy en serio con eso, así que... yo diría que sí si fuera tú.
Yerinde olsam, insanların benimle ilgili hislerinden çok ben kurban hakkında neler hissediyorum, ona yoğunlaşırdım. Sadece bir tavsiye.
Si fuera tú, me concentraría más en cómo te sientes respecto a la víctima y menos en cómo la gente se siente contigo.
Yerinde olsam, güvenliğe takviye yapardım.
Si fuera tú, Reforzaría mi seguridad.
Ben de yerinde olsam çenemi kapatırdım.
Yo me callaría si fuera tú.
Yerinde olsam çok heyecanlanmazdım.
Si fuera tú, no me emocionaría tanto.
Yerinde olsam bir yedek bulurdum.
Si yo fuera tú me buscaría un recambio.
Yerinde olsam köprüleri yakmazdım, evlat.
- Yo no quemaría mis naves si fuera tú, hijo.
Yerinde olsam bunu yapmazdım Mickey.
Yo no haría esto, Mickey.
Yerinde olsam böbürlenmezdim.
Yo no haría alarde de eso.
Yerinde olsam, onlardan uzak dururdum.
Si fuera tú, me mantendría alejado de ella.
Yerinde olsam, bugünü bitirirdim.
Si fuera tú, terminaría todo por hoy.
Yerinde olsam beni dans listenden hemen çıkarmazdım.
Yo no me quitaría de tu tarjeta de baile ya.
Yerinde olsam fazla umutlanmazdım.
No tendría muchas expectativas.
Yerinde olsam Gil, ortağımı kovar vaktimi boşa harcamayacak ve beni rezil etmeyecek birini bulurdum.
Si fuera tú, Gil, despediría a mi socio y buscaría a alguien que no desperdiciase mi tiempo ni te hiciese parecer idiota.
Senin yerinde olsam, silahımdan birazcık olsun vazgeçerdim.
También enseñaría la pistola un poco si fuese yo.
Yerinde olsam, kaçardım.
Así que si fuera tu, lo tendría en cuenta.
Yerinde olsam Fairview'deki elemanlarla o yaptığın şeyi yapmazdım.
Yo no haría eso si fuera tú... con otros chicos en Fairview.
Onun yerinde olsam seni hiç bırakmazdım.
Si yo fuera ella, nunca te dejaría ir.
Yerinde olsam o yolun her santimetresi keyfimi kaçırırdı.
Y si fuera tú, cada pulgada de ese camino... se clavaría en mi estómago.
Senin yerinde olsam ben de aynı şeyi yapardım.
Yo habría hecho lo mismo, de estar en tu posición.