Çok uzun traducir español
17,017 traducción paralela
Çok uzun sürüyor.
Me está llevando una eternidad.
- Çok uzun.
- Vaya, es muy largo.
Çok uzun bir gece olacak.
Va a ser una noche muy larga.
Her şey çok uzun zaman önceydi.
Todo esto pasó hace mucho.
Çok uzun sürdü.
Está llevando demasiado.
Çok uzun zaman önceydi.
Hace mucho tiempo.
Babam evlenmemi istediği için evlenmiştim. Ama çok uzun sürmedi.
Me casé porque mi padre quería que me casara pero no duró mucho.
Bu Druid çok uzun bir uyku uyumuş.
Éste acaba de tomar una siesta muy larga.
Ben bunun çok uzun süreceğini sanmıyorum.
Nunca hubiera apostado por él.
- Muhtemelen dedim. Ancak o çok uzun bir hayat yaşadı, 15 torunu vardı İtalya'da siyahi askeri birlikle çok cesurca savaştı...
Pero... vivió una larga vida, tuvo 15 nietos, luchó con valentía en Italia con las Brigadas Negras...
Bu düzen sen gelmeden çok uzun süre önce kurulmuştu Maggie.
Esta casa se construyó mucho antes de que vinieras, Maggie.
- Çok uzun süredir devam ediyor olmalı.
Hace tiempo que está enferma.
Çok uzun zaman oldu.
Ha pasado mucho tiempo.
Çok uzun zaman önceydi.
Fue hace mucho tiempo.
"O çok uzun zaman önce öldü."
Lleva muerto mucho tiempo ".
Starklar çok uzun zamandır ortada yok ama sen Rickon'u korumaya devam ettin.
Los Stark desaparecieron hace tiempo, pero seguías protegiendo a Rickon.
Yaşadığı sürece Ramsay'nin Kıştepesi'ndeki iddiası sağlam olmayacak. Yani çok uzun süre yaşamayacak.
Mientras viva, el derecho de Ramsay a Invernalia será discutido, lo que significa que no vivirá mucho.
- Çok uzun zaman oldu.
- Fue hace mucho tiempo.
- Çok uzun sürdü.
- Está demorando mucho.
Görünüşümü bağışlayın en son misafirimizden bu yana çok uzun zaman geçti.
Por favor perdona mi aspecto, ha pasado mucho tiempo desde que tuvimos compañía.
Çok uzun zamandır evime gitmedim.
No he ido a casa en mucho tiempo, señora.
Çok uzun zamanımız yok.
- ¿ Cuándo regresará a casa?
Seni arıyorduk çok uzun zamandan beri.
Y hemos estado buscándote tanto tiempo.
Şey, bu çok uzun bir hikâye.
Bueno, eso es como una larga historia.
Ling, bu beyler çok uzun yoldan geldiler.
Ling, estos grandes hombres viajaron desde lejos.
Çok uzun boyluydu.
Muy alta.
Burada çok uzun süre kalmayacak.
No estará aquí mucho tiempo más.
Çok uzun sürdü.
Tardaste demasiado.
Çin yemekleri hakkında çok uzun zamandır tutkundum. Ve geçen yıl şef Liu'nun çırağı olmak için yeterince şanslıydım.
He sido un apasionado de la cocina china durante mucho tiempo, y tuve la suerte de convertirme en... el aprendiz del Chef Liu el año pasado.
Çok uzun zaman önce.
Hace mucho tiempo.
Bu çok uzun zaman önceydi.
- Eso fue hace mucho tiempo.
Ama çok uzun süreliğine değil dostum.
Pero no por mucho tiempo, amigo mío.
Çok uzun yıllar Bir basının yanında Ve davul adamı.
Son muchos años junto a un hombre de bajo y batería.
Bu çok uzun değil.
- Eso no es mucho.
Ama o ayı den çok uzun sürmedi.
Pero no sobrevivió mucho en esa guarida para osos.
Beni çok uzun zamandır koruyorsun.
Me has protegido durante mucho tiempo.
Flint'e bağlı olarak çok uzun süre yaşadım. Sonunda da aynı mevkiye geldim.
He vivido demasiado tiempo dependiendo de Flint para ser el que mantenga unidas nuestras filas.
Çok uzun zamandır bunu bekliyordum.
He esperado tanto por esto.
Çok uzun bir gözaltı cezası ve iyi bir kariyer için utanç verici bir son.
Y es una sentencia muy larga, y un humillante fin para una carrera decente.
Çok uzun ve sıkıcı, yeterince meme de yok.
Demasiado larga y aburrida, y no tiene suficientes tetas.
Çok uzun.
Tanto tiempo...
Çok uzun süre ayrı kaldınız, özlemişsindir.
Es demasiado tiempo para estar separados, debe afectarle.
Ona lâyık olmadığımı biliyorum ama onu çok uzun zamandır seviyorum.
Sé que no soy merecedor de ella... pero la he amado durante mucho tiempo.
Çok... Çok uzun zaman oldu.
Ha... pasado muchísimo tiempo.
Yani tanışalı çok olmadı, farkındayım ama muhtemelen uzun süre buraya tekrar gelemeyeceğim.
Quiero decir, sé que acabamos de conocernos y todo pero... Es improbable que yo esté aquí de nuevo durante mucho tiempo.
Çok uzağa ya da uzun süreli gitmeyebilirler fakat gidecekler.
Bueno, no pueden irse muy lejos ni por mucho tiempo, pero se irán.
Ama Ian'la çok daha uzun süredir çalışıyorum.
Pero llevo aún más tiempo trabajando con Ian.
Uzun süreliğine ya da çok uzağa gitmeyeceğiz.
No nos iremos mucho tiempo, no nos alejaremos mucho.
Çok uzun süredir arkadaşız.
Hemos sido amigos por siempre.
O tek elli arkadaşının düşündüğünden çok daha uzun süre direnebiliriz.
Podemos resistir más de lo que su manco amigo cree.
- Çok uzun süre bağlı kaldı.
Atada mucho tiempo.
çok uzun zaman oldu 115
çok uzun bir süre 23
çok uzun zamandır 30
çok uzun zaman önce 42
çok uzun sürdü 28
çok uzun sürmez 60
çok uzun bir zaman 18
çok uzun zaman 27
çok uzun sürmeyecek 22
çok uzun zaman önceydi 42
çok uzun bir süre 23
çok uzun zamandır 30
çok uzun zaman önce 42
çok uzun sürdü 28
çok uzun sürmez 60
çok uzun bir zaman 18
çok uzun zaman 27
çok uzun sürmeyecek 22
çok uzun zaman önceydi 42
çok uzun değil 30
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun 291
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun 291
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun mu 25
uzun zaman önce 180
uzun zaman 39
uzun bir gündü 31
uzun zamandır 69
üzüntü 18
uzun bir süre 39
uzun süre 24
uzun yıllar önce 20
uzun mu 25
uzun zaman önce 180
uzun zaman 39
uzun bir gündü 31
uzun zamandır 69
üzüntü 18
uzun bir süre 39
uzun süre 24
uzun yıllar önce 20