English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Ş ] / Şunu da al

Şunu da al traducir español

379 traducción paralela
- Bir dahaki sefere dikkatli olun. - Şunu da alın.
En adelante vaya con más cuidado.
Şunu da al.
Toma esto también.
- Şunu da al.
- Y eso...
Alec, şunu da al.
Alec, toma nota.
Şunu da al!
¡ Toma!
Bıktım senden. Şunu da al.
Estoy harto de ti.
Şunu da al. İçine bir çift çorapla kuzenimizin çok sevdiği peynirden koydum.
Toma, he puesto dos calcetines de recambio... y un queso para tu primo, de ese que le gusta tanto...
- Şunu da al.
- Toma esto
Şunu da al.
Tómate esto.
Şunu da al.
Coge eso, también.
Şunu al da iyisi mi kendin yıkanıver. Tamam mı Mee Mee?
''Ve a hacerlo tú misma, ¿ de acuerdo, Be _ be? "
Dik dur da, doğru dürüst giy şunu.
Estese quieto. Y póngasela al derecho.
Benim adıma generale şunu söyleyebilirsin : Onunla bu hanımefendi arasında bir seçim yapmam gerekirse alayı hiç düşünmeden bırakırım.
Dile al general que si me da a elegir entre él y esa dama dejaré el regimiento en un minuto.
Şunu al da rahat rahat oynayalım.
Tómate eso y déjanos jugar.
Şunu kapatır mısın ya da en azından sesini kıs.
¿ Podrías apagarlo, o al menos bajarlo un poco?
Alın şunu. Şunu da!
Toma. ¡ Y toma!
Efendim, lütfen jüriye şunu açıklar mısınız? Savcı bey beni tanık kürsüsüne oturttuğuna göre... savunma avukatı olarak, kendi kendimi sorgulamaya da hakkım olmalı.
¿ Sería tan amable, Señoría, de explicar al jurado que... ya que el fiscal me ha convocado como testigo... tengo derecho, como abogado defensor, a interrogarme a mí mismo?
Bay Stevenson'a şunu da söyleyin.
Dígale también al Sr. Stevenson que no creo que fuera el Sr. Morano...
Bir bıçak al da şunu kes.
Coge una tijera para cortar la cinta.
Deneyip şunu al da görelim.
Veamos si consigue ganarnos esto.
Size sadece şunu söyleyebilirim ki, siyasi bir kurumda olduğu gibi bankacıIıkta da görev aşkı ve sarsıImaz bağIıIık esası bunlar oluşmaktadır.
Lo único que puedo decirles es que un apego al deber, el recuerdo constante de que un banco, al igual que un cargo político es una encomienda pública. Estas cosas son la esencia.
Şunu söylemeliyim ki, bazı yurttaşlarımın da düşündüğü gibi, şiddeti uygulamak beni tiksindiriyor.
Admito que se han dado casos de violencia al menos para poner orden, y cuya aplicación por mis paisanos es absoltutamente detestable.
Bunu yapmak için para alıyor ve... sizin gibi tamamen normal birini gördüğünde... sevimli kızı da yanındayken şunu demeliydi...
Le pagan para eso y... cuando ve a un tipo como usted, tan normal, con una niña preciosa, debería pensar :
Roberto, şunu tak da köylümüz dinlesin. - Modern müziği çok sever.
Mete un disco para divertir al campesino apasionado por la música moderna.
- Bir şey al da sil şunu Luke.
- Traiga algo para borrarlo, Luke.
Ve bu gece onlardan birini ilk defa dinlediniz. Bu da şunu gösteriyor eğer elinizde bir şey varsa er ya da geç birileri onu elinizden alır, bebeğim.
Esta noche, escuchan una por primera vez, lo que prueba que si tienes lo necesario, tarde o temprano alguien te encontrará... cariño.
Bırak şunu da otur...
Andate al infierno y sientese, y...
Şunu belirtmeliyim ki Amos, kaçtιklarι sιrada... emrim altιndaki askerlerin 131'i yarιm günlük yürüyüş mesafesindeydi. Ya mezar kazιyorlardι, ya da güneşin altιnda kokuşmuş halde gömülmeyi bekliyorlardι.
Quisiera señalar, Amos, que en el momento de la fuga, 131 hombres de este mando estaban a medio día de marcha de aquí... cavando tumbas o pudriéndose al sol esperando a ser enterrados.
- Al şunu da.
- ¿ Para qué es este dinero?
Ama size şunu söyleyeyim... Bana Billy Hick'in yaptığını yaparsanız, Orta Afrika'da bir Britanya ordusunu alıp ve bir felaketin bir parçası olarak karşıma gelirseniz,
Pero deje que le diga que, si lo matan como a Bill Hicks, si lleva a un ejército británico a África Central y me trae un desastre de cualquier calibre,
Bunu, sonra da şunu alın.
Carguen ésta y luego aquélla.
Şunu da yanına al.
Toma, toma esto.
Şunu da kuaföre ver.
Déselo al peluquero.
Mazeretine başlatma! Al şunu da...
¡ No hay peros que valga!
- Şunu da dikkate al :
- Y esto también...
Deli ya da değil Dreyfus Bir adamı yok etmek sÖz konusuysa şunu düşünmek mantıklı Müfettiş Clouseau'yu kim Öldürürse
Loco o no, nadie quiere ir tan lejos como Dreyfus lo ha hecho... para eliminar a un hombre... pero es razonable asumir... que Dreyfus le agradecerá muy amablemente... al que elimine al lnspector Clouseau.
Ama şunu söyleyeyim, çıkıp da sistemi değiştiremezsiniz.
Eso es lo que puedo decir. Normalmente uno no se sube al escenario a cambiar el sistema...
Şunu da al.
Aquí.
Al sana! Şunu da!
Ya veremos. ¡ Toma esto!
Al bakalım şunu da.
No te lo he pedido.
Bay Heiniger'e şunu da sormadan geçemeyeceğim.
Me gustaría hacer una pregunta al Presidente Heiniger.
İlk başta yapılması gereken şey piyasayı araştırıp alıcıları bulmak olmalıdır. Şunu da unutmamalı ki, konfeksiyon malzemeleri satılmazsa kürk veya başka bir alana geçiş yapma durumunda kalınabilir.
Porque primero hay que estudiar el mercado encontrar consumidores y saber que la confección no va a más que hay que cambiar a otra cosa también pueden ser pieles.
Lester, şunu al. Bagajım da bagaj bölümünde.
Toma eso y el equipaje de la banda.
Şunu bilmeni isterim ki, bir daha beni görevden aldığında, çağrımı da al!
¡ La próxima vez que me suspendas, suspende también al busca!
Şunu al da, gidip doktoru gör. Teşekkür ederim.
- Tome, vaya a ver a un médico.
Al şunu, Afgan bölgesinde dolaştır da müşteriler etkilensin.
Toma estos y paséate por el barrio afgano para atraer clientes.
Ve sakıncası yoksa şunu al, burada iş yapmaya çalışanlar da var.
Y si no le importa, algunos de nosotros intenta trabajar.
Şunu bil ; hizmetçi olarak 2 ya da 3 kişiye hizmet edersin.
Te lo voy a explicar. Como criada estás al servicio de 2 ó 3 personas.
Şimdi, bu yapılacak birşey olmadığı anlamına gelmez, Ama sizin geçmişinizi düşünmeniz, geçmişte herhangi bir zamanı düşünmeniz, çok önemli. Şimdi bana şunu söyleyin, altı aydır ya da, irtibata geçtiğimiz andan önce buna sebep olabilecek, zehirli bir madde, örneğin, pis su, yada gaz, radyasyon, alışılmışın dışında herhangi birşey kullandınız mı yada bunlara maruz kaldınız mı?
Esto no significa que el proceso sea irreversible pero es importante que trate de recordar si en el pasado, digamos, hace seis meses o algo así estuvo en contacto con un material tóxico por ejemplo, agua o gases contaminados radiación o cualquier cosa fuera de lo común que haya podido causar esto. ¿ Srta. Vane?
Neşeli Prens'e şunu da söyleyin, bu... alayı, tenis toplarını güllelere... dönüştürdü ve ruhu onlarla birlikte... uçacak gereksiz kinden sorumlu olacaktır. Zira bu şakası binlerce kadını kocasından mahrum bırakacak... anneleri oğullarından edecek, şatoları yıkacak bir şaka.
Y decid al simpático príncipe que esta burla suya ha tornado sus pelotas en balas de cañón y que su alma quedará acusada de la terrible venganza que volará con ellas, porque a miles de viudas burlará esta su burla de sus queridos esposos,
Ayrıca şunu da feministlerin, evde telefon başında oturup kahve içmekten, televizyon seyretmekten ve her dokuz ayda bir bebek pompalamaktan başka bir hayatın olduğunu düşünmeyen koca götlü ev kadınlarını eleştirmesini de seviyorum.
¡ También me gusta cuando las feministas atacan a esas amas de casa de culo gordo...! ¡... que creen que no hay más en la vida que estar sentada junto al teléfono, bebiendo café, viendo la tele...! ¡... y bombear un bebé cada nueve meses!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]