40 traducir francés
14,484 traducción paralela
Bu 40 dakika önceydi tabii. Yani ekibini hemen olay yerine getir.
Alors ramenez votre équipe le plus vite possible.
- Şuranın 20 mil kuzeyinde büyüdüğüm ben biliyor musun?
Tu sais j'ai grandi à seulement 40 km au nord d'ici.
Bir arada yakalarsan, tek fişekle 30-40 tanesini öldürürsün.
En les tirant rassemblés, on peut en tuer 30 ou 40 avec une cartouche.
Neden 40 dakika duş aldım sanıyorsun?
Pourquoi pensez-vous que j'ai pris une douche de 40 minutes?
40 yıldır hep aynı şey ; "Artan yemekleri aldın mı?"
"tu as bien pris les restes?"
40 numaralı karayolu dışında Drake Motel'de Daisy adlı bir fahişeyle beraberdim.
D'accord, j'étais au Drake Motel route n ° 40 avec une prostituée qui s'appelle Daisy.
Sıcaklık 40'lara varıyor.
♪ Températures dans les trente sept ♪
Sıcaklık 40'lara varıyor.
♪ La température monte à 30 ♪
21'inde mi 41'inde mi yetersiz kalmak?
Une courte chute à 21 ou une courte chute à 40 ans?
Yetişkinler 40'lı yaşlarında ölüyor.
Les quarantenaires mourraient.
40'larının başlarındaydı, kızıl saçlı ve kısa boyluydu.
Elle avait peut-être la quarantaine, rousse, petite.
Bu olası tanışma sitelerini 30-40'a düşürür.
Cela réduit notre objectif à 30 / 40 sites de réunion potentiels.
60 / 40.
60 / 40
40? '
40?
-'30? 40? '
30?
- Pekala, yapacağın şey sakin olmak.
40? Bon, vous devez rester calme.
40 yıl sonra ipucu buldunuz.
Après presque 40 ans, vous avez une piste.
Bu bizim 40 yıldır yakaladığımız en büyük fırsat.
- C'est la meilleure tentative que nous ayons depuis 40 ans.
40 yıl öncesine geri döndük.
Retour 40 ans en arrière.
1940'larda İtalya'da eroin serbestti.
Dans les années 40, l'héroïne est légale en Italie.
New York'a gelişinden 40 yıl sonra Sicilya'dan gelen beş parasız bu göçmen "Lucky" Luciano, evi saydığı bu ülkeden gönderilmeye zorlandı.
40 ans après son arrivée à New York, immigrant sicilien sans le sou, Luciano est contraint de quitter le pays qu'il considère comme son foyer.
O noktada hiç kimse Luciano'nun kırk yıl hapiste olacağını düşünmüyordu.
À ce stade, personne ne pensait qu'il serait emprisonné pour 40 années.
Alibaba ve 40 haramiler...
Ali Baba et les 40 voleurs...
Yedi buçuk mu sekiz mi?
C'est du 39-40?
Ya da sekiz buçuk mu dokuz mu?
Ou du 40-41? C'est possible...
Az önce birini aradı ve 40 binlik CPU aldı. Bence çok iyi gidiyor.
Il vient de claquer 40 plaques en processeurs.
- 40,000 dolar mı?
40 000 dollars?
Dedem emekli olduğunda altın saat almıştı ve bunu yapmak için Eastern havaalanında 40 yıl boyunca çanta dağıtması gerekti.
Mon grand-père a eu une montre en or en partant en retraite, et tout ça pour avoir manipuler des sacs pendant 40 ans pour Eastern Airlines.
- 40 yıl önce ki onları tanıyordum.
- Je les connaissais il y a 40 ans.
Kolejli kızlara asılmak için bahar tatilinde Hawaii'ye gelen 40 yaşında evli erkeklersiniz.
Vous êtes une bande de mecs mariés de 40 ans à avoir fait tout ce chemin jusqu'à Hawaii pour les vacances de printemps pour voir des jeunes filles.
Yaşlıydılar üstelik.
Et ils étaient vieux. Au moins 40 ans.
1940'lardan beri buna sahibiz.
Que nous avons depuis les années 40.
Biri zenci, 40 yaşlarında, tıraşlı mıydı?
L'un d'eux était noir? La quarantaine? Propre sur lui?
Hayır, SIG Sauer 229, 40 kalibrelik olduğunu.
Non, ce n'est un Sig Sauer 229, calibre 40.
40 yıl önceymiş ama çıkış yolunu hatırlayabileceğini düşünüyor.
Ça fait 40 ans, mais il croit se souvenir.
Ne kadar yaşlı? Sesi 40 yaşlarında gibi geliyor.
- A l'entendre on dirait qu'il a la quarantaine.
39 derece falan ateşi var.
- Il a 40 de fièvre.
Sonuçta, bunu yapmak için 40 milyon sebep var.
Après tout, tu as 40 millions de raisons de le faire.
Gerçi benim dostluğum 40 milyon dolar kaybetmene neden olsa da.
Bien que mon amitié ne peut pas faire grand chose pour les 40 millions de dollars que vous allez perdre.
Yüzde 60'a 40. Kaplama için gerekli malzemeler var.
60-40, j'ai les matériaux à couvrir.
40 dakika önce getirdiler.
Ils l'ont faite entrer y a 40 minutes.
Önündeki kırk kadar güçlü kuvvetli adamın ölmesi lazım.
Il faudrait tuer 40 colosses avant.
Ordu istilası asker yığıyor, ve 40 gece boyunca her gün canavar savaşcılarını ileri sürdüler.
Les troupes d'invasion se rassemblent, et ont mis en avant le même guerrier bestial tous les jours pendant 40 nuits.
20, 40 60, 80 ve 100.
20... 40... 60, 80... et ça fait cent.
Binanın bodrumunda 1940'lı yıllardan kalma bir sığınak var.
Le sous-sol de l'immeuble a été construit à côté d'un bunker datant des années 40.
Kahire şehir merkezindeki Al Maha Oteli'nde 40 dakika önce gerçekleşen patlamayla ilgili son bilgileri ekrana getirmeye devam ediyoruz.
Une fois encore, nous vous apportons les nouvelles sur l'explosion qui a eu lieu il y a moins de 40 minutes REPORTER ZNN : A l'hotel Al Maha au centre du Caire.
Üstünde 40,000 $ varmış.
Elle a 40 000 dollars sur elle.
Kırk yaşında ağır suçlar biriminin başına geçtin.
Directeur la Crim'à 40 ans.
Ve 40 yaşındaki kasiyer Sandra Cunningham,
Il a été poignardé durant un vol.
- tecavüz kurbanı ve bipolar.
Et Sandra Cunningham, une caissière de 40 ans, bipolaire, et a été victime d'un viol.
- 40 kadar.
- Environ une quarantaine.