English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ A ] / Anlamı ne

Anlamı ne traducir francés

33,242 traducción paralela
Yani bir yerden sonra kullanıcılar para ödemeyecekse kullanıcı tabanı geliştirmenin anlamı ne?
� quoi bon avoir des utilisateurs si on n'en fait pas des clients?
- Bunun anlamı ne?
Qu'est ce que ça signifie?
Bozulmuş olmam sana olduğum anlamına gelmez. Veya seninle ilgili olduğuna gelmez Tawney.
Si je suis contrarié, ça ne veut pas dire que c'est contre toi ou même que ça a un rapport avec toi, Tawney.
İnsanlar neden bunu göremiyor anlamıyorum.
Pourquoi les gens ne le voient pas?
Ne anlamı var ki?
Je ne te le redemanderai pas.
O zamandan sonra sadece bir şeyi daha anlamadım. Anlam ifade etmedi.
À l'époque, c'était juste un truc de plus que je ne comprenais pas.
Ne anlamı?
La moyenne de?
Telefonundaki bir fotoğraf Nick ve Katia'nın sende olduğu anlamına gelmez.
Une photo sur ton téléphone ne signifie pas que tu as Nick et Katia.
Albino'nun nasıl orada olduğunu anlamıyorum. Eyalet Polisinin onu tutukladığını gördük.
Je ne vois pas comment ça aurait pu être l'Albino, on l'a vu se faire arrêter.
Ama bu Charlotte seni sevmedi anlamına gelmez.
Ça ne veut pas dire que Charlotte ne t'aimais pas.
Anlamıyorsunuz.
Vous ne comprenez pas.
Şartların bir anlamı yok. Hadi ama.
Les circonstances ne s'additionnent pas
Bu dördümüz bir arada zaman geçirmeyeceğimiz anlamına gelmiyor.
Ça ne dit pas qu'on ne se verra pas très souvent, tous les quatre.
Beni öldürmeyeceğin anlamına mı geliyor bu?
Est-ce que ça veut dire que tu ne vas pas me tuer?
Anlamıyorum. Ne oldu?
Je comprends pas.
Anlamıyor musunuz siz?
Vous ne comprenez pas, tous les deux?
Anlamıyorum.
Je ne comprends pas.
Bundan böyle artık kötü rüyalar görmeyeceksin Anlamına mı geliyor bu?
Ça veut dire que tu ne feras plus de mauvais rêves à propos de moi cette nuit?
Bunların hiçbirini anlamıyorum.
Je ne comprends rien.
Hayır, anlamıyorsun Stefan.
Tu ne comprends pas.
Beni tam anlamıyla bir cehenneme soktun ve bu konunun kapanmasına henüz hazır değilim.
Tu m'as littéralement fait traverser l'enfer, et je ne suis pas encore prête à te le pardonner.
Anne, anlamıyorum.
Maman, je ne comprends pas.
Bu halimizin nesi var, anlamıyorum.
Je ne comprends pas ce qui ne va pas.
Anlamıyorsun.
Tu ne comprends pas.
Onlara uymayınca da hemen böyle diyorlar "Anlamıyorsun." Sen de daha çok seminer için kaydoluyorsun daha çok para harcıyorsun, sonra birden anlayıveriyorsun.
C'est ce qu'ils disent quand tu les remets en question... "Tu ne comprends pas". Donc tu te fais enrôler dans d'autres séminaires.
Bu senin ipneliği bıraktığın anlamına gelmiyor.
Ça ne veut pas dire que tu dois l'abandonner.
Kelimenin tam anlamıyla dik durması mümkün olmaz.
Elle ne pourrait pas se tenir droite.
Anne, anlamıyorsun.
Maman, tu ne peux pas comprendre.
Annem ve babam neden yardımcı olmuyorlar anlamıyorum.
Je ne comprends juste pas pourquoi maman et papa ne veulent pas m'aider.
Çocukken neden bir babam olmadığını anlamıyordum.
Môme, je ne comprenais pas pourquoi j'avais pas de père.
Artık polis olmayabilir ama bu, bizden biri olduğu anlamına da gelmez.
Il pourrait ne pas être un flic. mais ça ne signifie pas qu'il est l'un des nôtres.
Buna neden katlandığını anlamıyorum. Gerçekten anlamıyorum.
Je ne comprends pas pourquoi tu continues à supporter ça.
- Neden peşimize düştüklerini anlamıyorum.
Je ne comprends pas pourquoi ils nous ont traqué dès le départ.
Hala anlamıyorum.
Je ne comprends toujours pas.
- Anlamıyorum.
Je ne comprends pas.
Ne anlamı var ki?
Pourquoi faire?
Bunun anlamı ne?
Ça veut dire quoi?
- Hayır, anlamıyorsun.
Je ne veux pas l'enfermer.
Bu kötü biri olduğun anlamına gelmez.
Ça ne te rend pas mauvais. Ça te rend humain.
- Anlamıyorum baba.
- Je ne comprends pas, papa.
Sadece sebebini anlamıyorum.
Je ne comprends juste pas pourquoi.
Hiçbir anlamı yok.
Il ne veut rien dire.
Tendonlarının kesildiğini hissetmemen, onlara ihtiyacın olmadığı anlamına gelmiyor.
Que tu ne sentes pas tes tendons se faire couper ne veut pas dire que tu n'en as pas besoin.
Söylediklerinin yarısını anlamıyormuşum gibi hissediyorum.
J'ai l'impression de ne comprendre que la moitié des phrases que tu dis.
Seni anlamıyorum, Oliver.
Je ne te comprends pas, Oliver.
Anlamıyorum.
Je ne comprends vraiment pas.
Bunun amacını anlamıyorum.
Je ne vois pas pourquoi on fait ça.
Tahta çubuğun eğer diğer herifte silah varsa ne anlamı var?
Je ne sais toujours pas pourquoi tu nous apprends comment utiliser ces trucs.
Orada ne olup bittiğini tam olarak anlamıyorsun bence.
Tu n'as pas une compréhension totale de ce qu'il se passe.
Anlamıyor işte.
Juste, il ne comprend pas.
Gallagher genlerinin ne kadar boktan olduğunu mu anlamıyorum?
Je ne vois pas comment les gènes Gallagher peuvent être si merdiques.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]