Açıklayabilirim traducir francés
1,590 traducción paralela
Açıklayabilirim.
Je vais t'expliquer.
Açıklayabilirim.
Je peux tout t'expliquer.
Jennifer, bekle. Bekle. Bunu açıklayabilirim.
Attends, je vais t'expliquer ça.
- Hepsini açıklayabilirim. - Beni ara.
Et franchement, ma petite demoiselle, je suis assez dégoûté par la...
Açıklayabilirim.
Je peux tout vous expliquer.
Tatlım, gördüğün her şeyi açıklayabilirim.
Quoique tu ais vu, je peux te l'expliquer.
Sana başka türlü nasıl açıklayabilirim bilemiyorum.
Je ne sais pas comment te l'expliquer autrement.
Pekala, açıklayabilirim.
Bon, je peux vous expliquer. Mais ce n'est pas ma faute.
- Açıklayabilirim.
- Je peux tout expliquer.
Açıklayabilirim.
- Je t'expliquerai.
- Peki, açıklayabilirim.
Ok, je peux tout expliquer.
Allison, açıklayabilirim.
Allison, je peux tout expliquer.
Sınavı tekrar etmeme rağmen notlarınızı nasıl açıklayabilirim?
Comment décrire au mieux les résultats de vos contrôles? *
Açıklayabilirim.
Je peux expliquer.
Hayır, herşeyi açıklayabilirim.
Non, je peux tout expliquer.
Öyle mi? Onu açıklayabilirim.
Ouais, je peux expliquer ça.
Lily, açıklayabilirim...
Lily, je peux tout expliquer...
Bunu açıklayabilirim majesteleri.
Je peux vous expliquer, Votre Majesté.
- Onu açıklayabilirim.
- Ouais, je peux expliquer ça.
Meredith bekle, açıklayabilirim.
Oh, Meredith. Attends. Laisse-moi t'expliquer.
Margaret, açıklayabilirim -
Margaret, je peux expliquer ça.
Bunu açıklayabilirim.
je peux expliquer.
Bree, açıklayabilirim.
Bree, je peux tout expliquer.
Efendim, açıklayabilirim.
Monsieur je peux vous expliquer...
Uh, dinle, açıklayabilirim.
Je peux expliquer.
Şöyle açıklayabilirim size, bir yılanla bir sansar arasında bir yerdeyim.
Pour vous donner une idée, je suis entre le serpent et la mangouste.
Richard, dur açıklayabilirim!
Richard, Attends. Je peux t'expliquer.
Açıklayabilirim.
- Je peux tout expliquer.
Bak, açıklayabilirim. Elinde o fıstığı tutup yalan söyledin! - Fıstıklarına dokunmadım.
Quand j'aurai fini, il sera muet... définitivement.
Tamam, millet, her şeyi açıklayabilirim.
Je sais exactement quoi dire. OK, tout le monde, je peux tout vous expliquer.
Ne düşünüyorsan, açıklayabilirim.
Quoi que tu penses, je peux m'expliquer.
Profesör Barrett, açıklayabilirim.
Professeur Barrett, je peux tout expliquer.
- Yüzde elli iki, ama açıklayabilirim...
- Cinquante-deux pour cent, mais...
- Açıklayabilirim.
- Je peux t'expliquer.
- Tamam, tamam açıklayabilirim.
Une seconde, je peux tout t'expliquer.
Açıklayabilirim. Ben açıklama istemiyorum, Ben rayting istiyorum.
- Je ne veux pas d'explications, je veux de l'audience.
'Çünkü tüm o travesti şeylerini açıklayabilirim.
Parce que je peux expliquer pour les trans.
Rusty bunu açıklayabilirim.
Je peux t'expliquer.
- Ona açıklayabilirim.
- Je peux lui expliquer.
- Bunu ona açıklayabilirim.
- Je peux lui expliquer.
Bunu nasıl açıklayabilirim?
Comment dire?
Açıklayabilirim.
Non, non, non. Whoa. Je peux expliquer.
- Hayır, hayır. Açıklayabilirim.
- Non, non, non, je peux expliquer.
Tamam bak açıklayabilirim...
OK. Je peux t'expliquer...
Açıklayabilirim.
Je peux tout expliquer.
- Açıklayabilirim.
- Je peux l'expliquer.
Tatlım açıklayabilirim.
Chérie, je peux t'expliquer.
Açıklayabilirim.
- Je peux m'expliquer.
Açıklayabilirim.
Je peux t'expliquer. - Je peux t'expliquer.
- Açıklayabilirim.
- Dommage.
Bayan Worthington, açıklayabilirim.
Mme Worthington, je peux tout expliquer.