Açıklayacağım traducir francés
1,215 traducción paralela
Bunu nasıl açıklayacağım? Tanrım!
Qu'est-ce que je vais raconter?
- Bunu Walter'a nasıl açıklayacağım?
- Comment expliquer ça à Walter? - Elle est venue nous faire à dîner.
Nasıl açıklayacağımı bilmiyorum. Bu, bu tür bir ameliyat geçiren İnsanlarda ortaya çıkabilen bir durum.
c'est quelque chose qui arrive parfois aux des gens qui ont subi ce genre de chirurgie.
Ben de bölümümü açıklayacağım.
J'ai choisi une majeure moi aussi.
Anlamadığın her şeyi sana açıklayacağım.
Je vais tout vous expliquer.
Hayır, sanmıyorum ama gelince açıklayacağım.
Non, je ne crois pas, je vous expliquerai en arrivant.
- Neyi açıklayacağım? Ne zamandır bekliyordun doğru olan zamanı, ve sonra beni onun için terkedecektin?
Que t'attendais le bon moment pour me jeter et la reprendre?
Bunu karıma nasıl açıklayacağım?
Que vais-je dire à ma femme?
Ve bu sırada beni kovmak çalışırsanız halka ilişkiler problerlerinizi açıklayacağım daha sonra okulunun ruhunu kimin yok ettiğini herkese söyleyeceğim.
Et si vous m'expulser pour améliorer vos relations publiques... je révèlerai à tout le monde... qui détruit l'esprit de cette école.
Söz veriyorum daha sonra her şeyi açıklayacağım.
Je vous expliquerai plus tard.
Benden sonra gelecekler için açıklayacağım.
Je suppose qu'ils vont me poursuivre.
Nedenini açıklayacağım.
Je t'explique...
Geç kaldığından bu yana, neler olduğunu açıklayacağım.
Gênée dans les embouteillages, major? Je vais être sympa et te briefer.
- Neler oluyor? - Açıklayacağım.
J'aimerais savoir ce qui se passe.
Odamdaki kadın cesedini nasıl açıklayacağım?
Et le cadavre dans ma salle de bains?
Ron, bunu televizyonda o gerizekalı muhabirlere nasıl açıklayacağım? lanet heriflere.
Ron, comment je peux expliquer ça à la télé à des reporters simplets... et des mères éplorées.
Bu reçeteyi Majestelerine nasıl açıklayacağım?
Comment expliquerias-je cette prescription au roi?
Sen gittikten sonra kaptana gidip Lavell'in öldürülmesiyle olan ilgimi açıklayacağım.
Après ton départ... je vais aller dire au commandant que je suis complice. Quoi?
Sırf o kadar da kötü adam olmadığımı kanıtlamak için,... ikinize yapacaklarımı açıklayacağım. Çok basit.
Pour vous prouver que je suis un bon garçon, je vais vous dévoiler mon plan.
Nasıl açıklayacağımı bilmiyorum ama Wade'in Amy'i kaçırması Lucy'de bir tür fiziksel tepkilere neden oluyor.
Je crois que l'enlèvement d'Amy a déclenché une réaction physique chez Lucy.
Bak, bunu nasıl açıklayacağımı bilmiyorum. Ama işimiz bu değil.
Je ne peux pas l'expliquer, mais je n'ai pas à le faire.
Kral'ın huzuruna çıkınca, ona bütün bu savaş olayının sadece korkunç bir yanlış anlaşılma olduğunu açıklayacağım.
J'expliquerai au roi que cette guerre est une affreuse méprise.
Ben açıklayacağım, kulaklarınızı iyi açın.
Je vais te dire moi, écoute bien.
Bunu tam olarak nasıl açıklayacağımı bilmiyorum.
Je sais pas comment expliquer...
Babama nasıl açıklayacağım bunu, erkek kardeşlerime?
Qu'est-ce que je vais dire à mon père, à mes frères?
Kararımı sabahleyin, açıklayacağım.
Je vous ferai part de ma décision demain matin.
Seni incitmeyeceğiz Sana herşeyi açıklayacağım.
Nous ne vous voulons aucun mal et je vous expliquerai tout.
Peki ala, size açıklayacağım.
Alors, je vais vous expliquer.
Her şeyi açıklayacağım.
- Je vous dirai tout.
- Biliyorum, sonra açıklayacağım.
Je t'expliquerai.
Ben Ruby Rhod. Saat 5'te Gemini Kroket Süper Rüya Yarışması'nı kazananı açıklayacağım.
J'annoncerai à 17h... le gagnant du concours Gemini Croquettes.
Açıklayacağım.
Je t'explique.
Gel, sana bütün sırlarımı açıklayacağım.
Viens. Je vais te faire voir mes secrets.
Hemen gelip açıklayacağım. Sen burada ne yaptığını sanıyorsun?
- Tu te crois tout permis?
- Dışarı çık, sana açıklayacağım.
- Descends, je vais t'expliquer.
Ardından açıklayacağım.
Ensuite je t'expliquerai.
Şimdiyi açıklayacağım.
Je vais t'expliquer.
Çok fazla zamanım olmayabilir, bu yüzden çok çabuk açıklayacağım.
Vous devez me croire, je vous en prie.
Sonra açıklayacağım. Yürümeye devam etmeliyiz.
- Je vous expliquerai plus tard.
Buraya geldiğin zaman herşeyi açıklayacağım. Seven bunu kontrol etti.
Je vous expliquerai tout sur place.
Nasıl açıklayacağım?
Que dire?
- Açıklayacağım müfettiş.
- Je vais vous expliquer.
Andrej, sonra sana her şeyi açıklayacağım.
Je t'expliquerai tout.
- Her şeyi açıklayacağım... sonra.
Plus tard.
- Ben de bunu açıklayacağım.
- C'est bien ce que j'essaye de vous expliquer.
Daha sonra açıklayacağım.
Plus tard.
- Adım adım tüm kampanya sonuçlarını açıklayacağız. Seçime 72 gün var.
Nous annoncerons le projet de loi lors de l'état de l'Union, dans 72 jours.
Hayır bilmiyorum ama açıklayacağınızdan eminim. Açıklayayım.
- Non, mais vous allez me le dire.
Bana açıklayacağın bir şey var mı canına susamış manyak?
Tu n'as rien à m'expliquer, trou du cul suicidaire?
Döndüğümüzde hep birlikte olduğumuzda sen, ben ve karın, sıcak bir küvete gireceğiz ve duygularımızı açıklayacağız.
Voilà ce qu'on va faire : à notre retour, vous, moi... et votre femme, on se plonge dans un jacuzzi... on met nos sentiments à nu...
Bunu nasıl mı açıklayacağız?
L'expliquer?