English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Beni dinlemelisiniz

Beni dinlemelisiniz traducir francés

68 traducción paralela
Müfettiş, beni dinlemelisiniz.
Il faut que vous m'écoutiez.
Beni dinlemelisiniz. Herkes en başından doğruyu söyleseydi ne kolay olurdu.
Si tout le monde racontait d'abord la vérité.
Beni dinlemelisiniz.
Il faut que vous m'écoutiez.
Doktor, beni dinlemelisiniz.
Docteur, il faut que vous m'écoutiez.
Beni dinlemelisiniz. Başka biri parşömenin sırrını biliyor. Ona Rand Hobart biliyor deyin.
Quelqu'un d'autre connaît le secret du parchemin, il s'agit de Rand Hobart.
Beni dinlemelisiniz.
Vous devez m'écouter.
Beni dinlemelisiniz efendim.
- Accordez-moi un moment. - Qu'y a-t-il de si urgent?
- Beni dinlemelisiniz!
- On démarre. - J'essaye de... - Vous devez m'écouter!
Bir dakika, beni dinlemelisiniz.
Un instant! Vous devez m'écouter!
Beni dinlemelisiniz.
Écoutez-moi.
Lütfen. Beni dinlemelisiniz.
Je vous en prie, vous devez m'écouter.
Beni dinlemelisiniz, Yüzbaşı.
Vous devez m'écouter, capitaine.
Beni dinlemelisiniz!
Écoutez-moi!
Bay Lestrade, beni dinlemelisiniz!
Monsieur Lestrade, vous devez m'écouter!
- Hayır, beni dinlemelisiniz.
Vous devez m'écouter.
Bayan Banks, beni dinlemelisiniz.
Mme Banks, il faut m'écouter.
Çocuklar, gelip beni dinlemelisiniz.
Venez m'écouter.
- Yapamam. - Beni dinlemelisiniz!
Ecoutez-moi.
Lütfen. Beni dinlemelisiniz.
Écoutez-moi.
- Beni dinlemelisiniz.
Dispensé. - Non!
Size görgülü davranmanızı söylediğim zaman beni dinlemelisiniz..
Je vous avais demandé de bien vous tenir, vous auriez dû m'écouter.
Beni dinlemelisiniz.
Non, écoutez-moi.
- Beni dinlemelisiniz!
- Vous devez m'écouter!
Hayır! Beni dinlemelisiniz!
Non, vous devez m'écouter
Çavuş beni dinleyin. Beni dinlemelisiniz.
Vous devez m'écouter.
Beni dinlemelisiniz, lütfen.
- Vous devez m'écouter, s'il vous plaît!
Beni dinlemelisiniz, tamam mı?
Je vous en supplie, écoutez-moi.
- Hey, beni dinlemelisiniz.
- Hé, vous devez m'écouter.
Efendim. Kusura bakmayın ama beni dinlemelisiniz.
Monsieur, sans vous manquer de respect, vous devez m'écouter.
Sayın Başkan beni dinlemelisiniz.
Madame Le Président, vous devez m'écouter.
Başkan Hanım, beni dinlemelisiniz.
Madame la Présidente, il faut que vous m'écoutiez.
Biliyorum, çılgınca gelebilir ama beni dinlemelisiniz.
Je sais que ça semble fou, mais vous devez m'écouter.
Beni dinlemelisiniz.
Il faut m'écouter.
Önce beni dinlemelisiniz.
Pas avant que vous m'ayez écouté.
Dinleyin, beni dinlemelisiniz! Onu durdurmalısınız.
Écoutez-moi, s'il vous plaît!
Beni dinlemelisiniz.
Mais vous devriez m'écouter.
Efendim, beni dinlemelisiniz.
Monsieur, écoutez-moi.
Bekleyin, beni dinlemelisiniz!
- Écoutez-moi.
Lütfen, beni dinlemelisiniz!
S'il vous plaît, vous devez m'écouter!
Çavuş, beni dinlemelisiniz.
Vous devez m'écouter.
Ve beni dinlemelisiniz.
Et vous devez m'écouter.
Hepiniz beni dinlemelisiniz, ben doktorum.
Vous devez tout d'abord écouter, je suis un Docteur.
Don Maroni, beni dinlemelisiniz.
Don Maroni, vous devez m'écouter.
Beni dinlemelisiniz.
Allez-vous m'écouter?
Bakın, beni dinlemelisiniz!
Ecoutez-moi.
Beni sonuna kadar dinlemelisiniz!
Vous devrez m'écouter!
- Sayın Yargıç, beni dinlemelisiniz.
Votre Honneur, j'ai besoin que vous écoutiez.
Beni dikkatlice dinlemelisiniz.
- Écoutez-moi très attentivement.
Beni dinlemelisiniz.
- Vous faites erreur, écoutez-moi.
Bayan Dulce, beni çok dikkatli dinlemelisiniz, bu çok önemli gözlerinizi kapatın ve ne duyarsanız duyun, sakın gözlerinizi açmayın! Beni anladınız mı?
Madame, écoutez-moi bien, c'est très important que vous fermiez les yeux et quoi que vous entendiez, ne les ouvrez pas, compris?
- Beni dinlemelisiniz.
Vous devez m'écouter.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]