English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Beni dinler misin

Beni dinler misin traducir francés

308 traducción paralela
Oğlum, beni dinler misin?
Mon fils, écoute...
Joe, beni dinler misin?
Écoute-moi!
Fenalık geçirme lütfen. Lütfen bu seferlik beni dinler misin?
Ne nous disputons pas, svp, écoute moi.
Paul, beni dinler misin?
Paul, écoute-moi.
Anita, lütfen beni dinler misin?
Voulez-vous m'écouter, s'il vous plaît?
Cole, beni dinler misin?
Cole, vas-tu m'écouter?
Lütfen bağırmayı kesip, beni dinler misin?
Arrête de crier et écoute!
Beni dinler misin?
S'il vous plais, monsieur?
Bir kere olsun beni dinler misin?
Vous m'écouterez juste une fois?
Lütfen beni dinler misin!
Vas-tu s'il te plaît m'écouter?
- Beni dinler misin Francis?
Écoute-moi, Francis...
- Beni dinler misin?
Ne dites pas le contraire. Voulez-vous m'écouter?
David. Beni dinler misin lütfen?
Tu veux bien m'écouter?
Ne hakkında? Eğer birkaç dakikan varsa, şuraya oturup beni dinler misin?
Voulez-vous m'écouter un instant?
Rica etsem beni dinler misin?
Je t'en supplie, ecoute-moi.
Baba, beni dinler misin?
Vas-tu m'ecouter?
Bağlayabilir misin? Bir dakikalığına beni dinler misin?
Tu veux bien m'écouter?
Beni dinler misin?
Tu veux bien m'écouter?
Beni dinler misin?
Ecoute-moi.
Bu Çinli kız beni deliye çevirdi. Beni dinler misin?
Je suis fou de cette Chinoise.
- Bir kez olsun beni dinler misin?
- Voulez-vous m'écouter?
- Beni dinler misin?
Vous avez une minute?
Beni dinler misin? Seni bırakmamı istemeyecekler, dolayısıyla sıvışman gerek.
Tu vas devoir filer en douce.
Beni dinler misin?
Vous voulez m'écouter?
Beni dinler misin, aramanın parasını kim ödüyor sanıyorsun?
Écoutez maintenant, qui diable paie cet appel, à votre avis?
Vince, beni dinler misin?
Tu vas m'écouter?
- Susup beni dinler misin!
- Fermez-la et laissez-moi parler.
Nadya, beni dinler misin? Yılın son gecesinde soru işaretlerine son vermeyi amaçlıyorum.
Nadya, écoute-moi... ce soir, en ce dernier jour de l'année, j'ai l'intention
Kendi ellerimizle paniği attıramayız. Şimdi beni dinler misin...
Sinon, ça va être la panique.
Helen, beni dinler misin?
Helen, écoute-moi un peu.
Eğer seni dünyadaki herkesten daha iyi tanıdığımı kanıtlarsam, hatta kendi annenden bile, beni dinler misin?
Si je te prouvais que je te connais mieux que n'importe qui, mieux que ta propre mère, voudrais-tu m'écouter?
- Beni dinler misin, Wally?
Tu vas m'écouter Wally?
Beni dinler misin, Parker?
Ecoute-moi, Parker?
Beni dinler misin, Andy?
Tu veux bien m'écouter, Andy?
Bunu yapar mısın? Beni dinler misin?
Tu ferais ça pour moi?
Beni dinler misin? Ne dediğimi duydun mu?
Sidney, si tu m'écoutais.
Gino, lütfen, beni dinler misin?
Gino, écoute-moi, s'il te plaît.
İzin ver de açıklayayım. - Sam, beni dinler misin?
Laisse-moi t'expliquer.
Bekle, bekle beni biraz dinler misin lütfen?
Hey, attendez, attendez, attendez, attendez, attendez. Juste... Écoutez moi...
Sandra, beni dinler misin? - Doğru mu?
Dis, tu m'écoutes?
Komutan beni biraz dinler misin?
Je suis là en tant que maréchal ou en tant qu'homme?
Barbara... Dinler misin beni?
Barbara... écoutez-moi!
- Kate, tarafsızca dinler misin beni?
- Tu veux bien m'écouter?
- Şimdi, beni iyi dinler misin, Mr. Christian. Bu işe Kral'ın misyonu için giriştik.
Nous avons embarqué sur la demande du roi.
- Beni bir saniye dinler misin?
Veux-tu m'écouter une seconde?
Beni dinler misin?
Émotionnellement, j'ai de graves ennuis...
Üzgünüm! Beni bir dinler misin, Tanrının cezası?
Vous allez m'écouter, oui ou merde?
Şimdi bunu dinliyorsun, Beni biraz dinler misin?
Je voudrais vous dire quelque chose.
Nadya, beni dinler misin?
Nadia, tu m'écoutes.
Beni bir dakikalığına dinler misin?
Écoute-moi 30 secondes.
Beni bir dakika dinler misin?
Ecoute-moi un instant, tu veux?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]