Beni korkutuyorsunuz traducir francés
88 traducción paralela
- Beni korkutuyorsunuz. - Soruya cevap ver.
- Vous m'effrayez...
Hanımefendi, beni korkutuyorsunuz.
Vous me terrorisez...
Mösyö, beni korkutuyorsunuz.
Monsieur, vous me faites peur.
Çocuklar artïk o kadar yeterlisiniz ki beni korkutuyorsunuz.
Les gars, vous devenez de vrais pros. A faire peur.
Lütfen, beni korkutuyorsunuz. Korkmayın.
- Allons, vous allez me faire peur.
- Gidin başımdan, beni korkutuyorsunuz.
- Partez. Vous me faites peur.
- Beni korkutuyorsunuz.
- Tu me fais peur.
Sana bakınca ve arkadaşlarına beni korkutuyorsunuz.
Quand je te regarde, toi... et tes amis... vous me faites peur.
Beni korkutuyorsunuz.
Vous me faites gerber, tous les deux.
- Beni korkutuyorsunuz.
Vous me faites peur. Je sais.
Beni korkutuyorsunuz.
Vous m'avez fait très peur.
Beni korkutuyorsunuz Doktor.
Vous me faîtes peur.
Oturun beyler, beni korkutuyorsunuz.
Asseyez-vous, vous me faites peur.
Beni korkutuyorsunuz, hanımefendi.
- Madame, vous me filez les jetons.
Beni korkutuyorsunuz.
Où nous avons passé nos derniers moments ensemble, dansé ensemble pour la dernière fois avant... avant votre suicide! Où c'est arrivé.
Beni korkutuyorsunuz.
Ça me fait flipper!
Ne istiyorsunuz? Beni korkutuyorsunuz.
Que voulez vous?
- Ben ne anlarım. Siz beni korkutuyorsunuz.
J'en sais rien, votre milieu me fait flipper.
Beni korkutuyorsunuz, vampir gibisiniz.
Arrêtez, on dirait des vampires.
Hayır, beni korkutuyorsunuz. Lütfen, durun.
Vous m'effrayez, arrêtez, s'il vous plait.
Biliyoruz. Bizimle gelin. Hayır, beni korkutuyorsunuz.
Je ne comprends pas, pourquoi tu dois partir?
Beni korkutuyorsunuz.
Oui, pourquoi? Vous me faites peur.
Beni korkutuyorsunuz.
Vous me faites peur!
Sen ve Mark beni korkutuyorsunuz değil mi?
Toi et Mark vous voulez me piéger c'est ça?
Siz, beni korkutuyorsunuz!
C'est moi qui ai peur.
Bunda bir yanlış anlama var. Siz, beni korkutuyorsunuz!
- C'est vous qui me faites peur.
Neden beni korkutuyorsunuz?
Pourquoi tu me fais peur?
Beni korkutuyorsunuz Bay Donaghy.
Vous m'effrayez, Monsieur Donaghy.
Tamam, ikiniz beni korkutuyorsunuz.
Vous deux, vous me faites peur.
Beni korkutuyorsunuz.
Ne me faites pas peur comme ça!
Neden beni korkutuyorsunuz?
Pourquoi est-ce que vous m'effrayez?
- Kesin artık. Beni korkutuyorsunuz.
Tu me fais peur.
Hayır. Beni korkutuyorsunuz.
Vous me faites flipper.
- Tamam, beni korkutuyorsunuz.
- Bon, vous me faites flipper, là.
Hanımefendi beni korkutuyorsunuz. Tamam bunu boş ver. Hangi yıldayız?
À propos des filles de 15 ans qui ne peuvent pas approcher des garçons de 18 ans?
Kendi kendimden korkutuyorsunuz beni.
Vous me rendez étranger à mon propre caractère,
Beni korkutuyorsunuz.
Quelle épreuve!
Beni korkutuyorsunuz.
Vous me faites peur.
Beni de korkutuyorsunuz.
C'est vous qui me foutez les jetons.
- Beni çok korkutuyorsunuz.
J'ai peur de vous!
Pekâlâ, yalan söylemeyeceğim. Bay Forman, beni cehennem azabı gibi korkutuyorsunuz.
Bon, sans mensonge M.Forman, vous me faites très peur...
Beni çok korkutuyorsunuz, Bay Witter. Neyse, bu konuyu daha sonra konuşuruz, bayım.
Très bien, on peut parler de ça une autre fois, monsieur.
Beni korkutuyorsunuz.
Vous me fichez la frousse.
Haftalardı, ailemi ve beni o boktan kasetlerle korkutuyorsunuz!
- Qu'est-ce que vous m'avez fait? ! Depuis des semaines, vous nous terrorisez, ma famille et moi, avec vos cassettes de merde!
Hitler'e ne yaptığınızı bilmiyorum. Ama beni çok korkutuyorsunuz!
J'ignore quel effet vous avez sur Hitler, mais moi, vous me faites peur.
Beni gerçekten korkutuyorsunuz.
Vous me faites vraiment peur.
Bilmem, sizz... siz beni biraz korkutuyorsunuz.
Je ne sais pas, vous me rendez nerveux.
Bay Monk, korkutuyorsunuz beni.
M. Monk, vous me faites peur.
Joy adlı bir kız için fazla saldırgan birisi. Bana söylediğinizi yapacağım çünkü beni biraz korkutuyorsunuz. Çatı katı süitleri.
je râle, vous dites que vous n'y pouvez rien, ce qui est archi-faux, alors épargnez-nous ça, tapez les codes que vous auriez fini par taper et trouvez deux chambres tellement agréables que ça rattrapera complètement ma soirée.
Bayan Price, beni... korkutuyorsunuz.
Mlle Price, vous... vous me faites peur.
Korkutuyorsunuz beni.
Vous me faites peur.
beni affet 279
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
beni arama 21
beni sevmiyorsun 73
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
beni arama 21
beni sevmiyorsun 73
beni dinlemeni istiyorum 19
beni arar mısın 16
beni rahat bırak 762
beni bekle 346
beni duyuyor musun 999
beni seviyorsun 108
beni mi 242
beni yalnız bırak 473
beni dinler misin 72
beni takip edin 363
beni arar mısın 16
beni rahat bırak 762
beni bekle 346
beni duyuyor musun 999
beni seviyorsun 108
beni mi 242
beni yalnız bırak 473
beni dinler misin 72
beni takip edin 363
beni dinle 1698
beni seviyorsan 33
beni ilgilendirmez 158
beni dinliyor musun 187
beni anlıyorsun 23
beni duydun mu 311
beni iyi dinle 148
beni korkutuyorsun 140
beni rahat bırakın 167
beni affedin 168
beni seviyorsan 33
beni ilgilendirmez 158
beni dinliyor musun 187
beni anlıyorsun 23
beni duydun mu 311
beni iyi dinle 148
beni korkutuyorsun 140
beni rahat bırakın 167
beni affedin 168