English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Bir göz atın

Bir göz atın traducir francés

410 traducción paralela
Şuna bir göz atın.
Jetez donc un coup d'œil à ceci
Figürlere bir göz atın.
- Ces figurines...
Gelin de sevgi dolu hediyeme bir göz atın bay Kingsby.
Voyez ma délicatesse.
Doktor Frye, bu yeni gökcisimlerinin lokasyonuna bir göz atın.
Dr Frye, remarquez la position de ces deux corps.
Eğlenin ve başka hayvanlara bir göz atın
Venez vous amuser et voir tous les animaux
Yaa, ona son bir göz atın. Sabah açık arttırmada gidecek.
Je mettrai mes biens aux enchères dès demain.
Nedir bu şamata? Lütfen şuna bir göz atın!
J'ai décapité un général ennemi!
Bay Keefer, Donanma talimatlarının 186. maddesine bir göz atın.
M. Keefer, lisez bien l'article 186 du règlement de la marine.
Gece boyunca rulet ve kağıt oyunu devam edecek. - Şu afişe bir göz atın.
FERMÉ LE DIMANCHE
Kanyona bir göz atın.
Allez voir dans le canyon.
Bir göz atın.
Va voir.
Pencereden bir göz atın.
Jette un coup d'œil par la fenêtre.
İçeri bir göz atın.
N'hésitez pas.
Benim tekrar bir göz atın.
Regarde-bien mon dos.
Efendim, kılıcıma bir göz atın.
Au fait, Maître... Regardez mon sabre.
İçeri girip bir göz atın, bayım.
Un petit coup d'oeil à l'intérieur, Monsieur?
Orada neler oluyor, bir göz atın.
Allez voir ce qui se passe.
Buna iyice bir göz atın lütfen.
Regardez bien cet avis de recherche.
Oops, içeriye bir göz atın...
Oups, si vous pouvez jeter un oeil...
- Buna bir göz atın.
- Regardez-moi ça.
Elbise ve gömleklere bir göz atın. pantolon, çorap, ayakkabı...
Essayez des costumes, des chemises, des pantalons, des chaussures...
Gelin ve sisteme bir göz atın.
Entrez et jetez un œil au système.
Bir göz atın.
Regardez.
Derhal buradan gidin ve eğer okumanız varsa emirlere bir göz atın.
Retirez-vous immédiatement et si vous savez lire, ce dont je doute, consultez les ordres en vigueur.
Yazdıklarıma bir göz atın.
Jetez un œil à l'occasion.
Oraya bir göz atın ve neler döndüğünü bana bildirin.
Allez là-bas, et tenez-moi au courant.
Lütfen bir göz atın.
Jetez un coup d'œil.
Şunlara bir göz atın.
Jetez un coup d'œil à ceci.
Gökyüzünün bize neler söylediğine bir göz atın.
Regardez un peu ce que dit le satellite
Oraya bir göz atın.
Le voilà!
Bu şirketin kayıtlarına bir göz atın.
Examinez un peu les résultats de cette compagnie.
Bay Ness, buna bir göz atın.
Regardez ce que j'ai trouvé.
Amerikan arabası istiyorsanız, buradakine bir göz atın.
Il vous faut une américaine. Regardez celle-ci. Regardez-la.
İçine bir göz atın.
Regarde à l'intérieur.
Bir göz atın ve sonra...
Et quand vous l'aurez lu
Yalnızca şu elimdeki gazete kesiklerine bir göz atın.
regardez simplement ces coupures de presse.
Bir ara gelip bir göz atın.
Venez-y faire un tour.
Şunu güzelce bir göz at. Önyargı olmasın lütfen.
Jetez-y un coup d'œil sans aucun parti pris.
Bir sonraki dönemeçte bizi bekliyordur. Gidip bir göz at. Silahını da bu arada bana bırak.
Allez voir après le virage et laissez-moi votre arme.
Binmek için bir atın var, birine daha göz koyarsan ona da binemezsin.
Tu ne dois pas le monter.
Baylar ve bayanlar, gecenin en göz alıcı kısmına geldik! Ateşli bir İspanyol binici safkan Arap atını iki ayak üstünde sürecek!
Voici, pour clore cette soirée, une ardente Espagnole sur un pur-sang andalou.
Bir sonraki şovların ön gösterimine bir göz at.
Voyons les prochaines attractions.
Daha oradan onlara bir göz atın.
Oui, s'ils peuvent nous surprendre.
CENAZE LEVAZIMATÇISl... söylersem yalan olur... satılık bir çocuk... gelin, bir göz atın... bunun kadar güzel satılık bir çocuk gördünüz mü?
CROQUE-MORT Je n'ose Ce serait un mensonge
Oh, Shirley, bak, buraya bir göz at, ha?
Shirley? Jetez un œil à ça. La photo n'est pas très bonne.
Arabaya bir göz at, ne kullanacağını bil.
Jette un coup d'oeil. Ça te fixera.
Kendine bir iyilik yap ve iç çamaşırı bölümüne bir göz at.
N'oubliez pas ça. Faites-vous plaisir.
O kartalın bana şöyle bir göz atıp başka bir yere uçmaya karar vermesi mümkün olduğunu biliyordum.
Il était possible que l'aigle m'ait aperçu et se soit envolé ailleurs.
Dostlarımızın dışarıda neler yaptığına bir göz atıp, geliyorum.
Regarde ce qui se passe dehors. Je monte.
Atılgan'ın Birinci Süvarisi olarak, ayrıcalıklı bir konumdasın, prestijli hatta biraz da göz alıcı bir konumdasın.
En tant qu'officier en second, vous occupez une position de distinction, de prestige, vous exercez une espèce de fascination.
Kocanın mektuplarına bir göz atıyordum da. 15 yaşında mı?
J'ai parcouru les lettres de votre mari et...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]