English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Bir planın var mı

Bir planın var mı traducir francés

819 traducción paralela
Neler peşindesin? Bir planın var mı?
Qu'avez-vous découvert?
- Herhangi bir planın var mı?
- Qu'avez-vous prévu?
- Daha iyi bir planın var mı?
- Vous avez une meilleur idée?
Hâlâ bir planın var mı?
C'est vrai?
Bir planın var mı,?
Tu as un plan?
Bir planın var mı?
As-tu un projet?
İlerisi için bir planın var mı?
Tu as un plan?
- Bir planın var mı?
- T'as un plan?
Özel bir planın var mı?
Avez-vous, euh, une préférence particulière?
Nasıl kazanacağınla alakalı bir planın var mı?
Une suggestion?
- Pekala, bir planın var mı?
C'est quoi le plan?
Akşam için bir planın var mı?
- Tôt. J'espère que tu n'as rien prévu pour ce soir.
Bir planın var mıydı?
Avez-vous eu une entente?
Saat tam sekiz. Bu gece için bir planın var mı?
Presque 18 h. Des projets pour ce soir?
- Bu gece için bir planın var mı?
- Quels sont tes projets pour cette nuit?
Ne yapıyoruz, Calvin, özel bir planın var mı?
Qu'est-ce qu'on prépare, Calvin, un flash spécial?
İkinci bir planın var mı?
Des regrets?
Lucy bir planın var mı, yoksa ben Pazar günü George Emerson'ı tenis oynamaya davet etmek istiyorum.
Il n'y a rien dimanche? Je veux inviter George Emerson.
Onu yakalama konusunda özel bir planınız var mı peki?
Mais vous avez une stratégie secrète?
- Başka bir planın mı var?
Vous... etes deja pris?
Yarın Paul'le bir planım var.
Je dois sortir avec Paul.
Saat birde bir saat boştayım. Yemek için planın var mı?
J'ai une heure de pause à 13 h. Vous avez des projets pour le déjeuner?
Danimarka'dan İspanya'ya saf çelik ve... betondan oluşan düşmanın kıramayacağı bir tahkimat yapma planımız var.
On a des plans de fortifications impénétrables, en acier et béton, du Danemark à l'Espagne.
Bir düzine farklı silah planım var! Hepsi de savaşın yönünü değiştirecek kapasitede!
J'en ai dix autres, toutes capables d'inverser le cours de la guerre.
Evin planını çizdim. Rehinciden aldığım eski bir silah da var...
J'ai fait le plan de la maison... et déniché un vieux Luger à San Francisco...
- Onu kurtarmak için bir planın var mı?
- Vous avez un plan?
Şimdi, planım özerkliklerine devam etmelerine izin vermek... Ama aynı zamanda birleşmenin de ortak bir satın alma şirketi aracılığıyla tüm avantajları var.
Mon projet préserverait leur autonomie, mais elles bénéficieraient d'achats faits en commun.
Bir planın falan var mı, yani durumu biliyorsun.
Que vas-tu faire, maintenant que tout est différent?
Tanakura'nın işini Hana-kai'de bitirmek için bir planımız var.
Tanakura projète de le tuer au Hana-kai.
- Beni terk etmek için bir planınız var mı?
Tu veux donc m'abandonner?
Yani işe yarayacak bir planın mı var?
Vous avez un plan qui pourrait marcher?
O zaman... bir plânın var mı?
Alors, vous avez un plan?
Bu şeylerle ilgili bir planın mı var, McCord?
T'as des plans pour ça, McCord?
- Bir planın mı var?
Tu as un plan?
Evet ama Türk forvetlerine karşı bir oyun planınız var mı?
Oui, oui, mais avez-vous une idée pour parer les charges des attaquants turcs?
Bir planınız var mı?
Avez-vous une idée?
Daha büyük bir planım var.
Ce n'est que la première étape.
Hepimizin kaçmasını sağlayacak küçük bir planım var.
J'ai un petit plan pour tous nous évader.
Bu tip durumlarda izlediğimiz özel bir hareket planı var Cesedi bulan muhafız... olayın gerçekleştiğini söyler söylemez bu önlemler alınmaya başlandı.
Nous avons un plan d'action pour de telles situations, et dès que les gardes nationaux qui ont trouvé le corps m'ont informé de la chose, le plan est entré en application.
Var mı bir planın?
- Vous avez une cible en tête?
Onu kurtaracak bir planım var ama düzenleme işlerini sana havale etmek zorundayım.
C'est écrit, Narcisse. Et ni toi ni moi n'y pouvons rien changer.
Yarın yeni yönetim planımızı açıklayacağımız hissedarların katılacağı bir toplantı var. Pekâlâ. Bu garip olayın toplantıyı etkilemesini istemiyorum.
Lors de la réunion d'actionnaires demain, nous présenterons un plan de restructuration, et je ne veux pas que cet incident grotesque nous en empêche.
Gizli bir planın mı var yoksa?
T'as fait une connerie?
Pekâla yollarımızın böyle ayrılması kötü oldu. Bu gece için bir planınız var mı?
Qu'est-ce que je voulais dire... c'est un peu bête de se quitter comme ça...
Dinle, bir planım var hem hayatının aşkına kavuşmanı sağlayacak, aynı zamanda da kıçına tekmeyi basan heriften görkemli bir intikam almanı sağlayacak.
Écoute, j'ai un plan qui va te rapprocher complètement de l'amour de ta vie et en même temps te venger en beauté du type qui t'a cassé la gueule.
- Bir B plânın mı var?
- Votre plan B?
Fakat saçlarını dökülmekten koruyacak bir planım var.
Mon esprit fonctionne de la manière.
- Bir planınız var mı çocuklar?
- Vous avez un plan? - Bien sûr.
Ama korkmayasın, çok sevgili arkadaşımın hayatını kurtarmak için bir planım var.
Non, ne craignez rien, car j'ai un plan pour sauver mon meilleur ami!
- Bir planınız var mı Lordum?
Je vais leur montrer!
Sendikanın emekli ve yardım parasını taşıyor. Frank'in bir planı var.
Il transporte la pension et l'aide sociale du syndicat.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]