Bir sorun çıktı traducir francés
466 traducción paralela
- Bir sorun çıktı mı?
- Un problème?
Efendi Mori'nin evine gittim ama bir sorun çıktı.
Je suis allé chez Mori, mais il y a eu des problèmes.
Tay ile ilgili bir sorun çıktı da.
C'est à cause du poulain.
Ufak bir sorun çıktı, ama siz geçebilirsiniz.
Des bricoles, vous passerez.
Küçük bir sorun çıktı.
Il y a eu un petit problème.
Bir sorun çıktı, gelemedim.
J'ai eu un empêchement.
Bir sorun çıktı.
Il y a eu un malentendu.
- Çok büyük bir sorun çıktı.
Un gros problème. Très mauvais.
Karısıyla Barney arasında bir sorun çıktığını... kendisinin de bara gidip Quill'i vurduğunu söyledi.
Il a dit que sa femme avait eu certains démêlés avec Barney Quill, qu'il était allé au bar et avait tiré sur Quill.
Verdiğiniz ifadeye göre Teğmen Manion, size Barney Quill'i... karısıyla arasında bir sorun çıktığını öğrenince vurduğunu söylemiş.
Vous avez déclaré que le Lt Manion avait dit qu'il avait tué Barney Quill après avoir appris que sa femme avait eu certains démêlés avec Quill.
Miller'la aranızda bir sorun çıktı mı hiç?
Vous n'avez jamais eu de difficultés avec Miller?
Demeye çalıştığım bir sorun çıktı.
Justement, y a un pépin.
Bayan, marki bir sorun çıktığını ve şehirde sıkışıp kaldığını söylemek için aradı.
Monsieur le marquis m'a chargé de vous informer il est retenu en ville par ses affaires.
Bir sorun çıktı.
Il y a eu un contretemps.
Çoklu devrede bir sorun çıktı.
Il y a une panne dans le multivateur.
Size telefonda söylemeye çalıştığım şey, Ekselansları bir sorun çıktı.
Comme je vous ai dit au téléphone, il y a du neuf.
Dün gece için üzgünüm, Madam Goren, fakat bir sorun çıktı.
Désolé pour hier soir, Mme Goren, mais j'ai eu un contretemps.
Kızı bu gece buraya getirmeyi düşünmüştüm, ama beklenmedik bir sorun çıktı.
J'aurais dû vous amener Osodé ce soir, mais... À cause d'un imprévu...
Bir sorun çıktı.
Quoi?
Sanırım hatlarda ya da başka bir şey yüzünden, bilemiyorum, bir sorun çıktı.
Nous avons tenté de vous joindre sans succès.
Burada ufak bir sorun çıktı.
Il vient d'y avoir un accident.
Küçük bir sorun çıktı.
Un petit souci.
Bir sorun çıktı ve kısa bir süre, eve görünmem gerekti.
Un problème! Je dois me changer chez moi.
Bir sorun çıktı.
On a un problème.
Kocanızın uçuşunda bir sorun çıktı.
Il y a quelques problèmes sur le vol de votre mari.
Sanırım orada bir sorun çıktı.
Ils semblent avoir des problèmes.
Tallapoosa'da arabayla ilgili bir sorun çıktı. Kalmak gerekti.
En panne à Tallapoosa, on y a passé la nuit.
Fabrikada küçük bir sorun çıktı.
Un problème à l'usine.
- Küçük bir sorun çıktı.
- On a eu un petit problème.
En ufak bir sorun çıktığı anda yok olursun.
une brise, et t'es parti.
Dün gece barda ufak bir sorun çıktı ama büyütülecek bir şey yok.
J'ai eu un petit problème au bar la nuit dernière, rien de grave.
Bir sorun çıktığında ölmesi gereken ben olmamalıyım.
Je ne serai pas le seul à mourir si cela tourne mal.
Bir sorun çıktı bir hata ve onu cezalandırdılar.
Il y a eu un incident, un échec, et il a été puni.
Bugün nereye gittiysem, bir sorun çıktı.
Partout où je suis allé, il y avait un truc qui n'allait pas.
Bir sorun çıktı. Zamanında bitiremeyeceksin. Biliyordum, biliyordum.
Il y a un problème, c'est ça? Les robots ne seront pas prêts à temps? Je le savais.
Ama bir sorun çıktı.
Mais il y a un problème.
Korkarım bir sorun çıktı.
J'ai peur qu'il y ait....... Un contretemps
Dışarıya sizinle çıktığına göre bence ortada bir sorun yok Çavuş.
"Puisqu'elle était avec vous, Sergent, tout va bien."
- Peter! - Planlarında bir sorun mu çıktı?
Ça n'a pas marché?
Fakat bir sorun ortaya çıktı.
Je crains d'avoir un empêchement.
Bir şeyler yapmak için her zaman aptalları ve sarhoşları tutabilirsin ama sorun çıktığında adam bulmak zor.
Des crétins et des ivrognes on en trouve. Mais quand ça va mal... on constate que les vrais hommes sont rares.
- Geciktin. Bir sorun mu çıktı?
- Tu as eu un problème?
"Bir sorun" tabiri, Çavuş Durgo'nun sorgulanması sırasında ortaya çıktı.
La déclaration sur ces "démêlés" a été faite quand vous avez interrogé l'inspecteur.
Ama önemli bir sorun ortaya çıktı.
Mais ce qui lui arrive est épouvantable.
Evet. Bir sorun çıktı mı?
Tout s'est bien passé?
Bir sorun çıktı efendim.
On a des problèmes.
Bir sorun mu çıktı?
Questions?
- Dükkanda bir sorun çıktı.
- Un problème à la pharmacie.
Sorun mu çıktı bir konuda?
Les choses ont mal tourné?
Şimdi, bir sorun ortaya çıktı.
Un problème a surgi.
Evde ufak bir sorun çıktı.
Un petit problème à la maison.
bir sorun mu var 1028
bir sorun yok 90
bir sorunum var 94
bir sorunun mu var 37
bir sorunumuz var 196
bir sorun var 192
bir sorun var mı 26
sorun çıktı mı 19
çıktı 108
çıktım 33
bir sorun yok 90
bir sorunum var 94
bir sorunun mu var 37
bir sorunumuz var 196
bir sorun var 192
bir sorun var mı 26
sorun çıktı mı 19
çıktı 108
çıktım 33
çıktın 19
çıktı mı 19
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şeyler içelim 56
çıktı mı 19
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir saat sonra 47
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir saat sonra 47
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17