English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Bir öpücük

Bir öpücük traducir francés

2,257 traducción paralela
Yani bir öpücük bile mevzu bahis olamaz mı?
Donc un baiser est aussi hors de question?
Sadece bir öpücük.
Un seul baiser.
Bir öpücük iyi olurdu.
Je peux avoir un baiser?
Her neyse, bir öpücük vardı, ve...
De tout façon c'était un baiser...
Eun-gyul, anneye bir öpücük ver.
Eun-gyul, il faut faire un bisou à maman.
Neden basit bir öpücük için üzüleyim...
D'ailleurs, c'était qu'un baiser! Quoi?
Bir gün, sadece bir anlık boşlukla, Adam, ona küçük bir öpücük verdi.
Un jour, sans aucune autre raison que de la véritable pitié, il l'a embrassée.
Bana bir öpücük ver.
Un bisou porte chance?
Bir öpücük ver.
Fais-moi la bise.
Hadi, sadece bir öpücük.
Allez, juste une.
Bana bir öpücük ver!
Fais-moi un bisou.
Sadece bir öpücük.
Juste un baiser.
- Tamam. - Bir öpücük yüzünden bütün hayatımı geride bırakıp taşınacağımı düşünecek kadar rahatsız mısın?
- Tu es assez timbré pour penser que je laisserais tout tomber à cause d'un baiser?
Yanağında küçük bir öpücük izi vardı,... elinde de bir tabela tutuyordu :
Il avait des traces de bisous et un panneau :
Islak mı yoksa kuru bir öpücük müydü?
C'était un baiser avec la langue ou pas?
Bir öpücük kondur.
Poses-en un juste là.
- Sadece bir öpücük.
- C'est à peine un baiser.
Bazen sen uyurken sinsice yaklaşıp yanağına bir öpücük kondurduğum için mi?
Parce que je me pointe parfois en douce, quand tu dors pour t'embrasser sur la joue?
Anneye bir öpücük yok mu?
Tu n'embrasses pas Maman?
Bana bir öpücük ver bakayım.
Fais la moue.
Sadece bir öpücük konduruyor, aynı gerçek bebeklerin annelerine yaptığı gibi.
Juste tendre les lèvres pour qu'on l'embrasse comme les vrais bébés font avec leur mère.
Bir öpücük ver.
Donnez-moi un baiser.
İtfaiye departmanından bir tişört ve sana da bir öpücük.
Un sweat-shirt de la brigade et un baiser pour vous.
Bana bir öpücük gönderin.
Envoyez-moi un baiser.
Hadi, bir öpücük kondur.
Allez-y, poses-en un.
Bu anın içine gömülecek bir öpücük?
Mais pour l'instant... Un baiser?
Öpücük, bir öpücük ver!
Un baiser, un baiser.
Bir öpücük verebilir miyim?
Un bisou?
Hadi bebeğim, gel buraya. Ver bir öpücük!
Allez, ma chérie, fais-moi un petit un petit bisou.
Hey, tatlım, bir öpücük ver.
Viens, ma chérie, et embrasse-moi.
Bir öpücük ver!
Donne-m'en un!
Oh, bu bir öpücük müydü?
C'était une bise?
Şimdi bana gerçek bir öpücük ver.
Fais-moi un vrai bisou.
Bu sadece bir öpücük standı.
C'est juste un stand de baisers!
Bir öpücük ver.
Embrasse-moi.
Buraya gelin. Bana bir öpücük verin.
Venez m'embrasser.
Bir öpücük ver.
Embrasse moi
- Bir öpücük ver.
- Magnifique!
Bir öpücük.
Un seul.
Bir öpücük.
Un baiser.
Bir öpücük ver.
Bisou.
# Öpücük bir sözleşme değildir #
# Un baiser n'est pas un contrat #
- Selam Bir öpücük ver.
Embrasse-moi.
- Hayır, kız kardeşim. Dudaklardaki öpücük denen bir partide şu an. Chuck adında bir çocuk rahatsız ediyormuş.
Elle est à la soirée "Baiser sur les lèvres", elle a quelques problèmes avec un mec, Chuck.
Serena ve gizemli arkadaşı, Blair'in Dudağa Öpücük partisine sürpriz bir katılım gerçekleştirdiler.
Serena et son cavalier mystère ont fait une apparition surprise, à la soirée "Baiser sur les lèvres". - Serena est ici?
Bir sepet öpücük. Bu çok hoş.
Panier de baisers... c'est joli.
"Bir kova öpücük"
"Un baquet de baisers."
"bir sepet öpücük"
"Un panier de baisers."
Öpücük mü? Pekâlâ. Bir üçüncü sayfa öpücüğü.
Une bonne moue, comme celle de la page trois.
Bir de öpücük tabii ki. - Öp, öp.
Et un baiser, aussi.
Sadece küçük bir öpücük?
Allez, un bisou!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]