Bu doğal traducir francés
1,772 traducción paralela
Ama bu doğal değil ki.
Mais ce n'est pas naturel!
Bu doğal seçilim.
C'est la sélection naturelle.
Bence bu doğal rengine yakın.
Oui. Mais ça, c'est très près de sa couleur naturelle.
Bu doğal görüntüden ben de artık sıkılmaya başlamıştım!
J'en avais marre de mon look nature.
Senin yaşında bu doğal değil, adamım!
Et à ton âge, c'est pas naturel, mon gars.
Bu doğal bir dalga, Wilber.
C'est une vague naturelle... qui déferle, Wilber.
"Bu doğal bir erik."
"C'est un pruneau biologique."
Ama bu doğal tabii.
Mais bon, c'est normal.
"Tüm bu doğal olaylar periyodik hadiselerdir..."
" C'est un phénomène cyclique.
Bu daha çok "Doğal Seleksiyon" ile ilgili bir soru "en gelişmiş olan kazanır" kuralı, eş seçimini de kapsıyor.
C'est plus une question de sélection naturelle, qui, en premier lieu, implique le choix d'un compagnon.
Onu 3 dakika boyunca tutacağım ve ölü boşluğu kapatacak... ve doğal bir doku gibi davranacak çünkü bu, vücudunuzdan bir parça.
Je le maintiens en place pendant 3 minutes. Il ferme tous les espaces morts, et aide à la réparation naturelle du tissu, puisqu il vient de votre corps.
Ve doğal olarak, siz de, kendinizi, bu bilgiyi yabancı yatırımcılarınızla paylaşmak zorunda hissettiniz.
Et vous vous êtes senti dans l'obligation d'en informer vos investisseurs étrangers.
Ayrılırlar, barışırlar... Önemli değil, doğal bir döngü bu.
Ils rompent, se remettent ensemble, peut importe
Geçen hafta vodkayı burnumdan dökmeye çalışıyordun. Bu hafta geliyorum, doğal ereksiyonum var ama senin için yeterli değil.
Y a 8 jours, tu voulais me soûler à la vodka, et là, je me ramène avec une trique 100 % naturelle et tu gueules!
Bu tamamen doğal. Annemin babası senin yaşındayken, hiç bir köle kız güvende değildi.
Quand le père de ma mère avait ton âge, il n'y avait pas une seule esclave en sécurité avec lui.
Bu doğal ve doğru bir şey.
C'est naturel.
Belki bu kez doğal afet olmaz.
On évitera la catastrophe naturelle cette fois.
Evet, doğal ayıklama sürecinde korkunç bir görüntüyüz ve umarım Toprak Ana'nın ruhu bu hayvani kalabalığa sert bir darbe indirir.
Oui, nous sommes un horrible bug dans le processus de sélection naturelle, mais heureusement, l'esprit de Gaia va s'abattre sur l'abominable multitude.
Evet, ama doğal inhibitörü vermezsek, bu...
Ouais, mais lui donner une trop forte dose pourrait...
Bu çok doğal!
Votre première préoccupation est pour le ZPM? C'est juste naturel!
Bu yüzden, şehirde bir ofis, çok doğal.
- Et pour Jordan et les enfants?
Onda gözün olduğunu biliyorum tamamen doğal bu.
Je sais que tu la mates depuis quelques temps et c'est pas grave, c'est parfaitement naturel.
Bu pek kanıt sayıImaz. Abinin doğal eğilimlerine versene.
Ce n'est pas une preuve, vu la vie de ton frère.
Bu sebeple bütün makinelerden light içecekleri kaldırıp yerlerine şişe su ve doğal şekerli meyve suyu konmasının önemli olduğunu düşünüyorum.
Alors, je pense vraiment qu'il est important que nous enlevions toutes les boissons sans alcool des distributeurs pour les remplacer par de l'eau en bouteille et des jus de fruits 100 % naturels.
Ian Norville'ın bu öğleden sonra Doğal Tarih Akademisi'nden kaçırıldığını düşünüyoruz.
Nous pensons que Ian Norville a été enlevé au Musée d'Histoire naturelle cet après-midi.
Bu kayalar doğal olarak hareket etmemiş.
Ce n'est pas naturel.
Bu çok doğal!
Evidemment. C'était du tout cuit.
Doğal boyuna ulaşması için beş yıl daha gerekecek ve sonunda bu olağanüstü yaratık haline dönüşecek.
Il faudra cinq ans ou plus, atteindre sa taille maximale et cela devient créature étonnante.
Evet, doğal gazımızı bu yüzden mi yine kestiler?
C'est pourquoi on nous a encore coupé le chauffage?
Bu yüzden ultraviyole mürekkep kullansaydık, daha doğal görünen bir kırmızı mürekkep yapabilirdik.
Si on utilise une encre UV, l'encre rouge aura l'air naturelle.
Bu zincirleme olaylar doğal bir rastlantı değil.
! Cette série d'agressions n'est pas le fruit du hasard.
Doğal seleksiyon, yani en güçlünün, en akıllının ve en hızlının... daha fazla üreme imkanı bulduğu ve insanın en mükemmel niteliklerinin gözetildiği bu süreç, artık daha farklı nitelikleri... öne çıkarmaya başladı.
La sélection naturelle, le processus faisant que les plus forts, les plus intelligents, les plus rapides se reproduisaient en plus grand nombre que les autres, un processus qui jadis favorisait les traits les plus nobles de l'homme - commençait à en favoriser des différents.
Bu daha ucuz. Ama buna bakarsan daha fazla doğal akışı olduğunu görürsün...
Celui-ci est moins cher, mais si tu regardes bien, tu verras que celui-ci est plus harmonieux.
Doğal olarak, bu kokunun en pis olduğu şehir Paris'ti. Çünkü o sıralarda Paris, Avrupa'nın en büyük şehriydi.
Naturellement, cette puanteur battait des records à Paris, car c'était la plus grande ville d'Europe.
Kendini tedaviye teslim etme fikri bile doğal olarak kaygı duymana neden oluyor. Ama bu korkunun dışa vurumu yalnızca. D hakkında konuşmak böyle bir şey.
L'idée de te présenter à New Path va naturellement te rendre un peu nerveux, ce n'est qu'une expression de ta peur, c'est la M qui parle.
Evlat, bana çalışıyorsun çünkü ben böyleyim sen de öylesin ve bu olayların doğal akışında tesis edilmiş bir anlaşma.
Petit... tu bosses pour moi parce que je suis comme je suis et t'es comme t'es. C'est un arrangement qu'est dans l'ordre des choses.
Bu sadece hayatın doğal döngüsü.
C'est le cycle naturel de la vie.
Evet, ketçap, doğal güneş ışığı içeren domateslerden yapılır... ki ülkenin bu bölümünde bizim çok ihtiyacımız olan bir şey.
Le ketchup, fait de tomates gorgées du soleil qui nous manque ici
Bu çok doğal.
C'est normal.
O kadar çok şaraptan sonra bu sonuç gayet doğal.
Les sujets habituels quand on a trop bu.
Yani, bu onların doğal davranışı.
"Urgent, Stone, réponds."
- Bu tamamen doğal güzellik takviyesi.
C'est un complément naturel pour la beauté.
Bu kısraktan bile daha güçlü... doğalı bir yıl bile olmadı. Bir bak.
Regarde.
Hayır. Ama bu tamamen doğal bir aile içgüdüsü.
C'est un instinct naturel.
Diyaloglar çok doğal çünkü. Bence hepimiz bu yüzden beğendik. Olayları ana karakterin gözünden görüyoruz.
J'imaginais le perso principal différemment, car ce qui fait l'attrait du texte, c'est son caractère naturel, et l'identification au personnage principal.
Bu şekilde çok doğal hissettiriyor.
Je le sentais mieux comme ça.
Şu an bu şekilde düşünmeniz gayet doğal, ama daha sonra, basit bir açıklaması olduğunu göreceksiniz.
C'est normal de réagir ainsi, mais vous trouverez une explication toute simple.
Bu yalnızca doğal bir tepki.
C'est juste naturel.
Bu gördüğünüz, okyanuslardaki doğal sıcaklık değişkenliği değerleri.
Voici les écarts naturels de température des océans.
Bilirsiniz, insanlar "Bu çok doğal artar ve sonra iner, kaygılanmayın." der.
Certains disent : "C'est naturel, " ça varie, on n'a pas à s'inquiéter. "
Olamaz! İnsanlık İçin Doğal Ortam Fuarı bu hafta sonuydu.
Oh non, "Habitat for Humanity" se déroulait ce week-end?
doğal 40
doğal olarak 460
doğal davran 20
bu doğru 2940
bu doğru değil 1332
bu doğru mu 716
bu doğru değil mi 82
bu doğru olamaz 126
bu doğru olabilir 25
bu doğru olabilir mi 20
doğal olarak 460
doğal davran 20
bu doğru 2940
bu doğru değil 1332
bu doğru mu 716
bu doğru değil mi 82
bu doğru olamaz 126
bu doğru olabilir 25
bu doğru olabilir mi 20