Buna değmez traducir francés
562 traducción paralela
- Hiçbir kadın buna değmez.
- Aucune femme ne vaut ça.
Buna değmez.
Ça ne paie pas.
- Buna değmez.
- Ça vaut pas le coup.
Hiçbir şey buna değmez gerçekten.
Ça ne sert à rien.
Buna değmez, Tony.
Tout de même quoi?
Bu adi züppeler buna değmez.
- Autant ignorer ces snobs.
O buna değmez.
Il ne le mérite pas...
O buna değmez.
Il n'en vaut pas la peine.
Buradaki hiç kimse buna değmez.
Personne ici ne le mérite.
Hiçbir para buna değmez.
Non. Aucune somme ne vaut cela.
Bu da sinirlerimi harap ediyor ve hiçbir şov buna değmez.
Je me sens minable. Aucun spectacle n'en vaut la peine.
O, buna değmez. Kız dediğin nedir ki?
Elle ne vaut pas tous ces ennuis!
Geçen hafta çok genç biriyle beraberdim. Buna değmez.
J'ai fait une cure de jeunesse la semaine dernière.
O, buna değmez.
Ai-je été trop dure?
Buna değmez. Anlamıyor musun?
Ça ne vaut pas le coup.
Buna değmez mi?
Ça n'en vaut pas la peine?
Joe Burdette buna değmez. O, bir kişinin bile ölmesine değmez.
Joe Burdette ne vaut pas ce risque.
Hiçbir erkek buna değmez.
Aucun type ne mérite ça.
Güney Amerikalı için buna değmez.
Eh bien, autant pour l'Amérique du Sud.
Buna değmez.
Ça n'en valait pas la peine.
Buna değmez zaten.
Ils n'en valent pas la peine.
Sence buna değmez miyim?
Je n'en vaux pas la peine?
Onun yaptığı şeyleri yapan biri buna değmez.
Quelqu'un qui agit ainsi ne vaut rien.
İki evrenin güvenliği için buna değmez mi?
Est-ce vraiment si cher payé pour la survie de deux univers?
O postlar buna değmez.
Ces fourrures n'en valent pas le coup.
Buna değmez. Hepimizi sonunda süründüreceksin.
Tu vas nous mettre â genoux.
Kaptanınızın hayatı buna değmez mi?
Cela ne vaut-il pas la vie de votre capitaine?
Bir medeniyeti ya da tüm bir dünyayı yok etmek istersen, neslinden olanlar daha fazla yaşayabilir ama buna değmez.
Si vous voulez détruire une civilisation, un monde tout entier, vos descendants vivront peut-être plus longtemps, mais ça ne vaut pas le coup.
Buna değmez, Stengel.
Ce n'est pas la peine, Stengel.
Buna değmez, Hogue.
Ça ne vaut pas la peine.
Buna değmez.
Elle n'en vaut pas la peine.
Orada ne saklıyorsanız buna değmez, açın kapıyı.
Et peu importe importe ce que t'a à l'intérieur, ça peu pas etre plus que ce que l'on a, ouvre la porte.
Buna değmez.
Laisse les causer, va.
O belgeleri geri almak için buna değmez mi?
Cela n'en vaut-il pas la peine?
Buna değmez.
Un village comme un autre.
Hiçbir ödül buna değmez.
Tout l'or du monde ne vaut pas ça!
Buna değmez dostum tamam mı?
Ça ne va pas le faire.
Beyler, bence buna değmez.
Les amis, faut pas s'énerver comme ça.
Hiç bir şey, buna değmez.
Aucun intérêt ne vaut cela.
Buna değmez dostum.
Ça vaut pas le coup.
Buna değmez dedim.
Je te dis qu'il en vaut pas le coup.
- Hiçbir kadın buna değmez.
C'est idiot, non?
Eğitim almayan mütevazi bir adamım, ve benim hayatım buna değmez.
Ma vie ne vaut rien, mais toi, maestro!
Ve hiçbir kadın buna değmez.
Aucune femme n'en vaut la peine.
Buna değmez miydi?
- Ca valait la peine, non?
Buna değmez.
Ça n'en vaut pas la peine.
Anlaşmayı imzalayalım ve sonra dışarı çıkıp kutlayalım. Uzun ve mutlu bir evliliğin sonu buna değmez mi?
On signe, et après, on va faire la fête.
Buna degmez, Bay Gittes.
Ça ne vaut pas la peine.
- Hayır, bence değmez buna.
- Non, inutile.
Buna değmez.
Ça ne vaut pas le coup.
Bak, gerçekten buna değmez.
Allons, elle n'en vaut pas la peine.
değmez 44
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna gerek yok 406
buna ne dersin 495
buna dayanamam 103
buna değer 39
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna gerek yok 406
buna ne dersin 495
buna dayanamam 103
buna değer 39
buna ihtiyacım yok 72
buna göre 57
buna ne demeli 38
buna bayılıyorum 48
buna rağmen 175
buna ihtiyacın yok 25
buna inanmıyorum 513
buna ne dersiniz 119
buna izin vermem 58
buna inanıyorum 48
buna göre 57
buna ne demeli 38
buna bayılıyorum 48
buna rağmen 175
buna ihtiyacın yok 25
buna inanmıyorum 513
buna ne dersiniz 119
buna izin vermem 58
buna inanıyorum 48