English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Buradalar

Buradalar traducir francés

2,604 traducción paralela
Neden buradalar bir fikriniz var mı?
une idée de pourquoi ils sont là?
Benny için buradalar.
Ils sont ici pour Benny.
Evet, hala buradalar. Tamam.
Oui, ils sont toujours là.
- Bu yüzden buradalar.
- C'est comme ça que je les tiens.
Buradalar
Traduction de l'anglais par BAPHOMET alias FULCI Elle sont là.
Buradalar.
Les voici.
İşte buradalar.
Les voilà.
Beni mi suçluyorsun? İşte buradalar.
- J'aurais pas dû?
Hepsi buradalar, hikâye kitabında,... o gerçek Romalılar, sana gönderdiklerim, şu anda birlikte oldukların.
Ils sont tous là dans un livre d'histoire, les Romains, les mêmes que je t'ai envoyé, les mêmes qui sont avec toi en ce moment.
Baba, işte buradalar!
Entrez. Papa, ils sont là!
Haydi! İşte buradalar!
Allons-y!
Dijital ortama aktarım için buradalar. Burada kapatıldık ve bizi izlemesi gereken kişi ise dışarıda kaldı. İstediğimiz herkesin dosyasına bakabiliriz.
Puisqu'on est coincés ici et le gardien, ailleurs, on peut tout savoir sur tout le monde.
İşte buradalar.
Je les ais.
- Bebeğim benim! - İşte buradalar!
- J'ai amené des caramels.
Cole'un kitabı için buradalar.
Ils veulent le livre de Cole.
- Buradalar. Bizi nasıl buldular?
- Comment nous ont-ils trouvés?
- Ruhunu al da git! - Buradalar.
- Enlève ton esprit hors d'ici.
Sorunumuzu çözmek için buradalar.
Ils sont là pour régler notre problème.
İşte buradalar.
Ils sont là.
Buradalar.
Tenez...
Polisler neredeyse buradalar.
La police arrive. Je vous laisse là.
Odada bulunan kişiyi tespit edebildin mi? Buradalar mı?
Vous vérifiez les alentours?
Sarah ve Charles sana yardım etmek için buradalar, Cal.
Sarah et Charles sont là pour t'aider, Cal.
Gemide dört tane mahkum var, izin için buradalar.
Quatre détenus à bord, pour travail d'intérêt général.
- Ama buradalar.
- Mais ils sont là.
Onlar neden buradalar Kaptan? Kıyıdan çok uzaktayız.
Que font-ils si loin des côtes, capitaine?
Buradalar.
Ils sont ici.
Hâlâ buradalar!
Ils sont toujours ici!
Neden buradalar?
Pourquoi sont-ils là?
Hayır, sorun yok Luke. Sanırım buradalar!
Ça va, Luke, je crois qu'ils sont là!
Zaten buradalar.
Ils sont déjà là.
Owen bu genç adamlar dün aldığın droidi görmek için buradalar.
Owen, ces jeunes hommes sont là pour voir les droïdes que tu as achetés hier.
Ne zamandır buradalar?
Quelle perte de temps.
Vikingler buradalar!
Les Vikings sont là.
İşte bugün ne kadar şanslıyız ki televizyona çok yakışan CBI dedektiflerimiz buradalar- - Dedektif Wayne Rigsby ve cep herkülü, dinamit, ağır yumruk şirin mi şirin, Dedektif Teresa Lisbon.
Et aujourd'hui, nous sommes très chanceux d'avoir des, euh, commodément télégénique officiers CBI euh, l'agent Wayne Rigsby, et la fusée de poche, la dynamite, lourdement armés, mignon comme un bouton l'agent Lisbon Teresa.
Hala buradalar.
Ils sont encore autour.
Benim için buradalar.
Ils viennent pour moi.
Kısa bir süreliğine buradalar demek istiyorum.
Juste qu'ils sont de passage.
Onlar... Onlar buradalar ve gelip gidiyorlar.
Vous savez, ils sont là, dans des flashs.
Ve sadece ziyaret etmekle kalmıyorlar, buradalar.
Et ils ne font pas que nous rendre visite. Ils sont parmi nous.
% 87 ihtimalle buradalar.
Les possibilités sont de 87 %.
Buradalar.
Là-bas.
Buradalar.
Ils sont là.
Her neyse... İşte buradalar.
Enfin les voilà.
Buradalar.
Je l'ai.
- Bu çorapları aramıyor muydun? - Evet. - İşte buradalar, Paskalya kutusunda.
C'est l'orange.
- 15 dakikaya buradalar.
Ils sont à 15 mn.
Buradalar, Zoe.
Les voilà.
Binadalar. Buradalar.
Ils sont ici.
İşte buradalar.
Les voici.
Buradalar.
Juste là.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]