English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Bırakalım

Bırakalım traducir francés

4,780 traducción paralela
Bunları bir kenara bırakalım bu gece, tamam mı?
Ecoute, mettons ça de côté ce soir, d'accord?
Bırakalım da babam biraz rahatlasın.
On va laisser mon père souffler un peu.
Geçmişi geçmişte bırakalım, olur mu?
Laissons le passé derrière, d'accord?
Fırtınayı durdur, biz de seni bırakalım.
Arrêtez la tempête. Et on vous laisse partir.
Değerlendirmeni bir kenara bırakalım şimdi.
Ne parlons pas de votre évaluation maintenant.
Oyun oynamayı bırakalım, Brian.
Arrêtons de jouer, Brian.
Hadi, ikisini biraz yalnız bırakalım, olur mu?
Viens, laissons... laissons ces deux - là faire connaissance, veux-tu?
Jipi bırakalım, geldiğimizi duyarlar.
On abandonne la Jeep. Ils nous entendraient arriver.
Bırakalım getirsin.
Ça fera du bruit.
Hadi biz gidelim. Bırakalım sizi.
Hé, vivez, et laissez vivre.
- Bırakalım artık memelerimi, olur mu?
- Laissons tomber les seins, ok?
İyi vakit geçirdik, orada bırakalım.
On a passé un bon moment. Restons en là, d'accord?
Bırakalım onu.
Laisse-le.
- Bırakalım ister misin?
- Tu veux qu'on te dépose?
Bırakalım gitsin.
Il le faut.
Bu işi Coleen'e bırakalım.
Laissons Coleen faire.
Diğer her şeye gelince, adaleti oluruna bırakalım.
Pour tout le reste, nous devons laisser la justice suivre son cours.
Pekala, çocuğu biraz rahat bırakalım, hı?
Foutons-lui la paix.
- Ne diyeceğim, bırakalım onu, ne yaparsa yapsın.
allons le déposer.
- Bırakalım açlıktan kıvransın.
Laisse le mourir de faim.
- Biraz yalnız bırakalım.
Donne-moi juste une minute.
Bence burada bırakalım.
Je pense pas qu'on devrait.
Sizi yalnız bırakalım.
Nous allons vous laisser régler ça tous les deux.
Neyse bırakalım kalsın.
Tu sais quoi? Laissons ca comme ça.
- Şunu tartışmayı artık bırakalım.
- Laissez tomber.
- Karılarımızı bu konunun dışında bırakalım.
On laisse les épouses en dehors de ça.
Ne yapalım o zaman, kafamızı kuma gömüp kötü adamları rahat mı bırakalım?
Et alors? Tu préférerais que nous mettions nos têtes dans le sable et qu'on laisse les méchants agir en toute liberté?
Düşünmeyi bırakalım.
Ne pensons pas
Bırakalım da biraz yalnız kalsın.
Je pense qu'il veut rester seul.
Bırakalım nereye gideceği varsa gitsin, anlıyor musun?
On doit laisser les choses aller où elles veulent, tu comprends?
En iyisi rahat bırakalım da uyusun değil mi?
Vaut mieux la laisser dormir, hein?
Tamam, bırakalım soğusun.
Laissons ça refroidir.
Ayrılış hediyesi olarak Elijah'ı burada bırakalım.
On va laisser Elijah comme cadeau d'adieu.
Hazır ilerlemişken bırakalım bu konuyu.
Renonçons tant qu'il est temps.
Muhabbeti bırakalım.
Assez de bavardage.
Bırakalım da öyle kalsın, ha?
Laissons-les comme ça.
- Gaby, Seni bırakalım mı?
- Veux-tu qu'on te ramène, Gab, ou non? - Oh non, non!
Etrafta gizlice takılmayı bırakalım.
Arrêtons de nous cacher.
Bende açıklayayım ve tüm bunları arkamızda bırakalım.
Je le confirme, et on passe à autre chose.
Bırakalım da önce bana aşık olsun, tamam mı?
Laisse-le d'abord tomber amoureux de moi, d'accord?
Onu serbest bırakalım ama peşine birini takalım.
Alors on va le mettre sous surveillance.
- Bırakalım mı yani?
On le laisse filer comme ça?
Biz sizi biraz yalnız bırakalım.
Bon, écoute, écoute, pourquoi ne nous laissons vous pas un moment?
Bırakalım biraz dinlensin.
On devrait le laisser se reposer.
- Hayatım, bırakalım bitirsin.
- Chéri, laisse le finir.
Serbest mi bırakalım?
Le laisser partir?
Buna bir şaka gözü ile bakalım ve düştüğü yerde bırakalım.
Apellons ça une blague qui tombe à plat et restons en là.
- Bu ikisini yalnız bırakalım.
- Laissons-les.
Hadi onları yanlız bırakalım.
On va les laisser.
Bırakalım madem.
On arrête.
Bırakalım gitsin.
Partons.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]