English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ C ] / Ciddi söylüyorum

Ciddi söylüyorum traducir francés

197 traducción paralela
Hayır, ciddi söylüyorum.
Je parle sérieusement, de quelque chose que je connais.
- Hayır ciddi söylüyorum.
- Il m'aime vraiment.
Evet, dediğinizi duydum ama ciddi söylüyorum.
Oui, oui, j'ai entendu ce que vous avez dit, Mais je parle sérieusement. Écoutez, s'il vous plaît.
Şayet beni şüphelendirecek olursan neler yaparım bilemiyorum. Ciddi söylüyorum.
Parce que si tu me soupçonnais, je ne sais pas ce que je ferais...
Ciddi söylüyorum.
Je suis sincère!
- Evet! Ciddi söylüyorum.
Ca me ferait tellement plaisir.
- Ciddi söylüyorum. - Maskaralık etme, tamam mı?
Me pousse pas à bout.
- Ciddi söylüyorum ama.
- Sérieusement.
Ciddi söylüyorum. Sevdiğime inanmıyor musun?
Tu ne me crois pas?
Ciddi söylüyorum, Belle.
Je pèse mes mots, Belle.
Gözün üstünde olsun. Ciddi söylüyorum, gözün üstünde olsun.
- Croyez-moi, il faut le surveiller.
- Ciddi söylüyorum.
– Je parlais sérieusement.
Ciddi söylüyorum.
Je suis sérieux.
Ciddi söylüyorum.
Je suis sincère.
Ciddi söylüyorum, burada yemekler gerçekten pahalı. Çorba bile 10 dolar!
Blague à part, tout est hors de prix ici. 10 $ un potage!
Ciddi söylüyorum, benzinimiz bitti.
Vraiment, on est en panne d'essence.
Bizden uzak dur. Ciddi söylüyorum.
Ne nous approchez pas!
Hemşire, bakın ciddi söylüyorum. Mutfaktakilerle konuşsanız iyi olacak.
Mademoiselle, parlez donc à ce cuisinier.
Bunu ciddi söylüyorum.
Mon boulot, c'est sérieux!
Hayır. Bir dakika. Ciddi söylüyorum.
Je parle sérieusement là.
Ciddi söylüyorum.
Je le pense vraiment. C'est vrai.
Ciddi söylüyorum.
Et je suis sérieux.
Sahi ciddi söylüyorum!
C'est vraiment sérieux!
- Ciddi söylüyorum, gerçekten öyle.
- Je le veux vraiment.
- Ciddi söylüyorum.
Je suis sérieux.
Ciddi söylüyorum. Çok güzel.
Ça te va vachement bien.
Bak, bu defa çok ciddi söylüyorum, artık yalnız oynamak yok.
Je t'interdis formellement de jouer tout seul
Bunları ciddi söylüyorum.
Ce que je disais, c'était sérieux.
Ciddi söylüyorum, gerçekten- - - Sadece aile.
La famille uniquement.
Ciddi söylüyorum, büro 30'larındaki bekâr kızlarla dolu.
Sérieusement, le bureau est plein de filles célibataires ayant la trentaine.
Bu işler böyle, ciddi söylüyorum.
C'est Ia cata, franchement.
Kim, tatlım, bu damarıma basabileceğin bir akşam değil, ciddi söylüyorum.
Kim, c'est pas le moment de mentir. Je t'assure.
Çok ciddi söylüyorum.
Je suis très sérieux.
Ciddi söylüyorum, hayatımda hiç bu kadar küçük düşmemiştim, gerçekten.
Je n'ai jamais été aussi humiliée.
Ama ciddi söylüyorum, bu salak fikrini değiştirmeden önce gitmek zorundayım.
On se reparlera, faut que je file avant qu'il change d'avis.
Ciddi söylüyorum, bırak onu. Biz tüyüyoruz.
C'est sérieux ce que j'ai entendu, tu vas faire les Pipe Masters?
Ciddi söylüyorum.
Je vous le jure.
Arabanı yıkaman gerek. Ciddi söylüyorum.
II faut que tu la laves.
Ciddi söylüyorum, düğünü aklına takma.
Ne te fais pas de soucis pour les préparatifs du mariage.
Ciddi söylüyorum, şu anda hala gay.
- Au contraire. Ce fut encore pire.
Ciddi söylüyorum.
Sans blague!
Gerçeği söylüyorum derken ciddi miydin?
Tu... tu me disais donc la vérité?
Bir hekim olarak söylüyorum, Bayan Pether burada doğurursa ciddi tehlike altında. Bebek yaşarsa, bu onun için bir mucize olur!
Si Mme Pether accouche ici, ce sera un miracle si le bébé vit!
Ben ciddi bir şey söylüyorum.
Je parle sérieusement!
Ama söylüyorum sana, bu adamlar ciddi.
Mais je te préviens, ils ne plaisantent pas.
Sen de, Nicholas, ciddi söylüyorum.
Toi aussi, Nicholas.
Kız çok korkmuştu, çünkü, aniden yanlız kalmıştı. - Ciddi söylüyorum.
Je le pense bien.
Ciddi söylüyorum.
Sérieux.
Sana söylüyorum, ciddi bir bok olacak.
C'est la merde ici!
Hatta başım ciddi dertte olduğunda, bunu kimse bilmez ama sana özel olarak söylüyorum, yiyecek ve içecek dışında her şeyi reddederim.
Quand j'ai de gros ennuis, quiconque me connaît intimement te dira que je n'accepte que de manger.
Sadece şunu söylüyorum. Gerçek kötüyü görmenin çok ciddi yan etkileri olabilir. Gördüklerini unutamazsın.
Je veux juste dire qu'une fois qu'on a vu l'horreur de près, ça marque, et on ne peut plus revenir en arrière.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]